barış
‘Susan değil, savaşı sona erdirmek için elinden geleni ardına koymayan kadınlar tüm varlığıyla yıllar boyu barış mücadelesi verirken bu mücadele deneyimini de büyük bir direnç fotoğrafına dönüştürmüş'
‘Ankara Sincan’da konuştuğumuz işçiler hükümetin Filistin’de yaşananlar konusunda hiçbir şey yapmadığını vurguluyor.’
Her yıl aynı coşkuyla kalkıp gidiyoruz alanlarda 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlamaya, savaş tamtamlarına karşı barışı ve kardeşliği savunmaya…
Yaşamak için, eşitlik için, şiddetsiz bir yaşam için müttefiklerimiz var.
Dünyada bu tabloyla ilerliyoruz 25 Kasım’a. Bir yandan dünyada halkları sarıp sarmalayan yoksulluk, onun peşinden yükselen savaş ve eşitsizlik ve bunları doğurduğu haddi hesabı olmayan şiddet türleri.
Açlık sınırının altında yaşadığımız bir dönemde, insanca yaşanacak bir ücret mücadelesi verirken, kadın cinayetleri durdurulsun, çocuk istismarı son bulsun derken tüm gündemimiz savaş oldu.
‘Ha bir akşam karanlıkta bir sokakta giderken öldürülmek, ha savaşta evinin kapısına gelip öldürülmek, bu sistemde kadınlara hep ölüm var.’
Tüm dünyada ama özellikle Ortadoğu’da kadınları yok gören bu anlayışın inşasını görmemiz gerekiyor.
Biz kadınlar ne savaşın ne ekonomik krizin ne de şiddetin yükünü sırtlanmak istemiyoruz. Hiçbir kadın, hiçbir çocuk bu savaşın mağduru olmamalı. Ölümle burun buruna korkarak yaşam sürdürmemeli.
Savaş ve savaşın sonuçlarını dünyanın her yerinde, her birimiz yaşıyoruz. Barış mücadelesinin önemi ve asla gündemimizden çıkmaması da bu yüzden.
Kaethe Kollwitz tarafsız bir ressam değil daima kadınların, ezilenlerin ve işçi sınıfının yanında yer alan bir sanatçıdır. Eserleri savaşa, yoksulluğa karşı bir başkaldırıdır.
Savaşı barış zamanının bütününe yayan faşist iktidarlar da muhtemel tehlikelere karşı kadını, onlara kaç tane doğuracağını dikte eden politikalarıyla nesneleştiriyor. En az beş, en az dört. Yok on….
Öfkemizi, savaşı çıkaranlara yöneltelim. Emperyalist hesaplar, güç dengeleri uğruna şehirleri bombalayan, sivil halkı tehlikeye atanlara karşı birlikte “Barış istiyoruz” diyelim...
Dünyanın pek çok yerinde ‘savaşa hayır’ diyerek sokağa çıkılırken kadınlar da sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla ‘barış’ sesini yükseltiyor.
Barış dolu günler olsun... ‘Kopardılar çiçeklerimizi, ama bahar gelecek yine, geçiyor bu zalimin günleri...’
Tezkerenin uzatılmasıyla savaşın 2 yıl daha devam edecek olmasına tepki gösteren kadın örgütleri bunun yeni göçlere, yoksulluklara, kadın ve çocuklar açısından bitmeyen şiddete yol açacağını belirtti.
Mezhepler kutuplaşmasının yoğun olduğu bir atmosferde şiddete karşı halkı yan yana getiren bir kadın: Mairead Corrigan Maquire
Tüm benliği ile barış mücadelesi veren ve bu sesi yükselten Bertha Von Kinsky ile tanışın...
Barış en çok kadınların dilindedir. Bu topraklarda da sınırların ardında da... Sırbistan, Kosova, Sri Lanka, Suriye’de yaşanan savaşlar ve kadınların barış mücadelesini ne kadar biliyorsunuz?
İnsanlık tarihinin en vahşi dönemine tanıklık eden, bu vahşilikleri yaşamında da deneyimleyen Kaethe Kollwitz devrimci bir kadındı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.