
Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, barış için üç acil talebini İstanbul ve Ankara'da eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla duyurdu. İstanbul Şişhane Meydanı'nda gerçekleşen basın açıklamasında "Tüm kayyımlar geri çekilsin, kayyum atanmasının zeminini oluşturan ve OHAL bahanesiyle yasalaştırılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname iptal edilsin. Sınır ötesi harekâtlara, özel güvenlik bölgesi uygulamalarına, askeri yığınağa derhal son verilsin. Siyaset suç olmaktan çıksın. Buna zemin sağlayan Terörle Mücadele Kanunu gibi kanunlar kaldırılsın, hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi mahpuslar özgür bırakılsın" denildi. Basın açıklaması hem Türkçe hem Kürtçe okundu.
BÜTÇENİN YÜZDE 10’U NEDEN SAVAŞA AYRILIYOR?
Açıklamada barış talebi üzerine sorulan “Ne barışı, savaş mı var ki” sorusuna ilişkin, “Soruyoruz: Savaş yoksa, bu ülkenin bütçesinin neden yüzde 10'undan fazlası, toplam 1 trilyon 608 milyar lira savaşa, "savunma ve güvenlik" harcamalarına gidiyor? Bu ülke neden sağlık harcamasına ayırdığının 1,5 katını savaşa ayırıyor? Hele asgari ücret açlık sınırının altındayken? Neden iki yılda bir sınır ötesi operasyon tezkeresi meclise geliyor ve yenileniyor? Neden her seçim döneminde yeni bir harekât, yeni bir beka sorunu gündeme getiriliyor?” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’de Kürt halkının anadil hakkının gasbedildiği ve bunun Kürt kadınlar üzerindeki etkisi ifade edilirken Fatma Altınmakas’ın katledilmesi hatırlatıldı.
‘ŞİDDETTEN UZAK YAŞAYABİLDİĞİMİZ BİR BARIŞ İSTİYORUZ’
Kadınların savaş koşullarını yalnızca anneler olarak yaşamadıkları belirtilen açıklamada, “Kapısında, duvarının yanında özel harekatçıların taciz etmek için beklediği bir okula giden genç kadın olarak, tehdit edilen gazeteci olarak, savaşan taraflardan biri olarak, siyasetçi olarak, fikrimizden dolayı tutsak olarak, öğretmen ya da akademisyen olarak, kaybedilen ya da hapsedilen birinin evladı, kız kardeşi, arkadaşı, yoldaşı veya kendisi olarak yaşadık. Barıştan beklentimiz de sadece anne olarak değil. Biz kadınlar eşit, özgür, şiddetten uzak yaşayabildiğimiz, kararlarımıza saygı duyulan bir barış istiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
En küçük toplumsal itirazların dahi iktidar tarafından terör kapsamına alındığı belirtilen açıklamada, Kürt halkına dönük saldırganlığın kadın ve LGBTİ’lerin yaşam haklarını gasbettiğine vurgu yapıldı. İpek Er’in ölümüne sebep olan Musa Orhan hatırlatılarak, “Uzman çavuşlar, özel harekâtçılar devletin bekasını temsil ettiği için cezaevine girmiyor. Her yanı silahlı erkeklerle, karakollarla, kameralarla kuşatılmış kentlerde Gülistan Doku’lar, Narin Güran’lar kaybediliyor, katlediliyor. Hem dilde, hem eylemde kadınların bedenine referansla tecavüz tehdidi bir fetih, zafer, düşmanını ezme aracı haline getiriliyor” denildi.
KADINLARIN BEKASI İÇİN BARIŞ
“Beka” denilerek iktidarın antidemokratik saldırılarının merşulaştırıldığı vurgulanan açıklamada, “
Bugün bu savaşı gerekçe göstererek suskunluğu, itaati dayatan beka siyaseti son bulacaksa, en yüksek sesle talep etmenin, en yüksek sesle mücadele vermenin vaktidir” denildi. Sürece ilişkin şeffaflık talep edilen açıklamada, devletin tüm toplumsal kesimlerin taleplerinin ve sorunlarının demokratikleşme sürecinin nasıl parçası olacağı sorusunun öne çıktığı ifade edildi. “Barışa doğru atılacak adımların, bir siyasi partinin sonsuz iktidar hevesine destek şartına bağlanmasını asla kabul etmiyoruz” denilen açıklamada, barışı herkes için sağlayabilmenin yolunun demokrasi için mücadeleden geçtiği vurgulandı.
'SÖZÜMÜZÜN DUYULMASI İÇİN MÜCADELEYE'
Kadınlar TBMM ve hükümete seslenerek üç temel talebi dile getirdi. Siyasetin suç olmaktan çıkartılmasını ve “Terörle Mücadele Kanunu” gibi siyaseti suç haline getiren kanunların kaldırılması ve siyasi mahpusların serbest bırakılması talep edildi. Kadınları katledenlerin cezasızlıkla ödüllendirildiği, Cumhurbaşkanını eleştirenlerin aylarca tutuklu kaldığı ifade edilen açıklamada, “Bir yanda cezasızlık bir yanda cezalandırma üzerine kurulu bu adaletsiz düzen değişmeli...Hukuku askıya almanın, herkesi susturmanın, işkenceyi meşrulaştırmanın bir aracına, siyasi iktidarların elinde bir silaha dönüşen Terörle Mücadele Kanunu ve benzeri kanunlar kaldırılmalı ki bundan sonra toplumsal mücadele içinde yer alanlar, sokağa çıkıp hakkını savunanlar, barışı konuşanlar ve savunanlar bir daha yargılanmasın” denildi.
Kadınlar sınır ötesi harekatlara, özel güvenlik bölgesi uygulamalarına ve askeri yığınağa son verilmesini talep ederek 10 yıl önce gerçekleşen çözüm sürecini hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı: “İnşa edilen kalekolları, yapılan askeri yığınağı ve bunun sürekli silahlı erkeklerin gözetimi altında yaşamak zorunda bırakılan kadınlar üzerindeki etkisini hatırlayan bizler, bunun tekrarlanmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu barışı dahi savaş için araçsallaştırmaktır. Sınır içinde karakola dönüştürülen okullar ve sınır ötesinde kurulan askeri üsler gibi uygulamalara son verilmeli. Bundan kaynaklanan ölümlerin de, kamu harcamalarından buna ayrılan bütçeyle bütün bir toplumun yoksullaştırılmasının da kabul edilebilir bir yanı yok.”
Kayyımların geri çekilmesi ve kayyımların atanmasına zemin oluşturan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin iptal edilmesini talep eden kadınlar, kayyımlarla kadınların gasbedilen haklarının, kurdukları kurumların ve maddi varlıklarının geri verilmesini istediklerini belirtti.
Bu taleplerin toplumun barış içinde yaşayabilmesi için elzem olduğunun altı çizilen açıklamada, bu taleplerin gerçekleşmesinin “greve çıktık diye, 8 Mart’ta ya da Onur Yürüyüşü’nde sokağa çıktık diye, yani hakkımızı ararken kırmızı çizgilere toslamaktan, yasaklanmaktan, cezalandırılmaktan korkmayalım diye şart” olduğu belirtildi. Barış talebi etrafında bir araya gelmeye çağıran kadınlar, “Bizlerin sözünün duyulduğu, taleplerimizin gerçek olduğu bir barış için hep birlikte mücadele edelim!” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Kadınlar 'Barışa ihtiyacım var' dedi
İstanbul'da, "Kadınlar Barışı Konuşuyor" çalıştayının ardından "Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyati...
Kadınlardan "Barış için 1 milyon imza" kampanyasın...
Kadın örgütlerinden ve siyasi partilerden temsilciler İstanbul'da HDK’nin “Barış için 1 milyon imza”...
Kadınlar için bitmeyen yıkım savaş, kadınların inş...
‘Susan değil, savaşı sona erdirmek için elinden geleni ardına koymayan kadınlar tüm varlığıyla yılla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.