Kocaeli Derince’de yaşayan kadınlar, artan geçim zorluğunu bir nebze azaltabilmek için çeşit çeşit yöntemler deniyor. Kimi ampulü gevşeterek faturayı azaltmaya çalışıyor, kimi artan yağ fiyatları nedeniyle kızartma yapmayı bıraktı. Kimi taze ekmeği çocuğuna, bayat ekmeği kendisine alıyor. Artan pahalılık haneleri derinden vurdu.

Kocaeli’de konuştuğumuz kadınların hükümete tepkisi artarken, yoksullukla boğuşmak her geçen gün daha da ağır bir hal aldı.

Derince’de yaşam mücadelesi veren kadınlardan Binnaz, sadece en temel ihtiyaçları almaya çalıştıklarını, uzun zamandır kendisine bir şey almadığını anlattı. “Eskisi gibi alışveriş yapmıyoruz” diyen Binnaz, “Eskiden maaş günleri gider her şeyi alırdık. Şimdi ne lazımsa onu alıp dönüyoruz. Ekstra abur cubur bile hayatımızdan çıktı. Markete gidesimiz bile gelmiyor. Geçen çocuk dolaba bakıp, ‘Anne biz bu kadar fakir miyiz’ dedi. Bir asgari ücretli kadar zor durumda olmasak da yine de çok zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BÜTÇEYE PARÇA BAŞI İŞ YAPARAK KATKI SAĞLIYORUZ’

Sibel ise artık parça başı iş yaparak bütçeye katkı sunmak zorunda olduğunu ifade etti. Eve giren tek ücretle geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Sibel, “Ev hanımıyım, eşimin maaşı ile geçinmeye çalışıyoruz. Yetiremediğimiz için eve iş alıyorum. Sütyen bağı ilikleme gibi işler oluyor. Günde 20 TL veriyorlar. Onunla eve destek olmaya çalışıyorum. Eskiden eşimin maaşı yetiyordu. Şimdi ise hiçbir şeye yetmiyor. Evde 4 kişiyiz ben de bir şekilde katkı sunmaya çalışıyorum” dedi.

Gül ise geçinmek için önce mutfaktaki harcamaları kıstıklarını anlattı: “2 çocuğum ve eşimle yaşıyorum. Eşimin emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyoruz. Ancak bu neredeyse imkansız. Eşim çok yaşlı olmasına rağmen hâlâ çalışmaya gidiyor. Evde de mutfakta her şeyi kıstım. Yazın kışlık yapmasak, kendi yoğurdumuzu kendimiz süt alıp yapmasak hiç imkanı yok. Yoğurt bile yiyemeyiz. Zaten üstümüze başımıza bir şey almak tamamen lüks haline geldi. Sadece çocuklara çok ihtiyaçsa alıyoruz. Eskiden bahsettikleri yağ kuyrukları falan paradan değil yağ olmadığındandı şimdi yağ var ama para yok nasıl yapacağız bilmiyorum.”

GEÇİMİN ZORLUĞU ŞİDDETLENDİ

Sevda ise geçim zorluğunun giderek şiddetlendiğini söyledi. Şiddeti de giderek arttırdığını ifade ediyor. “Ev ekonomisinde kadınlar artık dilenci konumuna girdiler” diyen Sevda, “Pazara dahi akşamları gidiyoruz ki biraz daha ucuzlasın diye. İnsanlar artık çer çöp toplayıp geliyor. Maksat sadece tencereyi kaynatabilmek. O anda iyi mal kötü mal diye bir şey yok. Sadece tencereye bir şeyler girmesi önemli olan. Kadınlar bu koşullarda tencereyi kaynatmaya çalışırken, erkekler de ‘Getirdiklerimle neden yetiremiyorsun’ diye kadınları suçluyor. Bu da haliyle aile içi şiddeti başlatıyor” ifadelerini kullandı.

“Kadın nelerden kısıyor” sorumuzu şöyle yanıtladı: “Birçok kişide görmüşümdür ampullerini gevşetiyorlar. Koridorların, banyonun ikinci bir bölümü varsa oranın lambasını kısıyorlar. Bu şekilde faturaları kısmaya çalışıyorlar. Doğal gaz zaten açılmıyor. Kutuplarda yaşıyor gibiyiz. Çocuklar da biz de üst üste giyiniyoruz. Hava çok soğumadan da kombiyi yakmayacağız. Neredeyse artık çorbalara bile terbiye yerine fazladan su katıyor insanlar. Yarına da çıksın diye. Bunların hepsini biz düşünmek zorunda kalıyoruz, oyumuzla milletvekilliği, bakanlıklar yapanlar değil bunları biz yaşıyoruz”

‘SARAYDAKİLERİN SALTANATI İÇİN HER ŞEYİ KISARAK YAŞIYORUZ’

Eylem ise esnaflık yaptığı için, yoksulluğun nasıl da herkesin hayatını etkilediğini gözleriyle gördüğünü söyledi: “Ben her gün fiyat değiştirmekten yoruldum, insanlara her gün artan fiyatları anlatırken ben utanıyorum. Ekmek almak istiyor insanlar, ‘En az kaç tane alsam da evdekiler doysa’ diye düşünüyor. Çünkü ekmekten bile kısmak zorunda kalıyor. Ben eskiden günde 150 ekmek satıyordum. Ekmeğe gelen zam ile günde 70-80 ekmeğe düştü. Çünkü kendisi bayat ile idare edip, çocuğu için taze alıyor veya kendisi hiç yemiyor artık. Kızartma yapmak bile lüks olmuş artık yağ boşa gitmesin pahalı diye yudum yudum kullanır olduk.”

Naciye ise artık dışarıdan olabildiğince az şey aldığını, eskiden evde bulunsun bir misafir gelirse önüne koyarız dediği çerezden, kuru meyvelerden çoktandır vazgeçtiğini söyledi.

Naciye, “Eskiden canımız bir şey istedi mi gider marketten alırdık hiçbir zaman çok lükse kaçmadık ama ne bileyim bir çekirdek istese gidip alabilirdik artık en az 5 lira vermen lazım marketten atıştırmalık bir çikolata bile alman için. E böyle olunca vazgeçer olduk biz de. İnsan dünyaya bir kere geliyor düşünüyorum her şeyimizden kısmak zorunda kalıyoruz neden, saraydakilerin saltanatı sürsün diye bizim yüzümüz ancak sırtımızdan geçinenler giderse gülecek.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül