Yaşam koşullarımızın gittikçe daha kötü bir duruma geldiği günlerden geçiyoruz. 1 Mayıs tarihi de tam da yaşadığımız bütün bu kötü koşullarda daha anlamlı hale geliyor. Biz de Yenimahalle’deki kadınlarla bir araya gelip 1 Mayıs’ı, seçimi, hayatımızı konuştuk.
Dilek, bir kreşin yemekhanesinde, Özlem ise OSTİM’de bir fabrikanın temizlik biriminde çalışıyor. İki ekmekçi kadın da kocalarından şiddet nedeniyle ayrılmış, ayaklarının üzerinde durmaya çalışan kadınlar. Çalışma koşullarının yoruculuğunu konuştuktan sonra büyükşehirde bu yoruculuğa bir de yolun eklendiğini konuşuyoruz. “Zaten bütün gün iş yerindeyiz, bir de 1 buçuk saat yol sürüyor. Eve mi yetişelim işe mi yetişelim? Kendimize nasıl zaman ayıracağız?”
İŞÇİLER 1 MAYIS’TA ÇALIŞMAK ZORUNDA
Konu 1 Mayıs’a geldiğinde iş yerlerimizde bu konunun nasıl konuşulduğunu tartışıyoruz. OSTİM’de çalışan bir diğer arkadaşımız ise OSTİM’de çoğu iş yerinin 1 Mayıs’ta da işçileri çalıştırdığını söylüyor. Aldığı maaşla geçinemeyen işçilerin mesai olarak yatacak 1 Mayıs ücretine mecbur bırakıldığını ekliyor. Yani bu koşullarda işçi mücadelesinin gününü işçiyi çalışmak zorunda bırakan bir gün olarak sunuyorlar.
Dilek, çalıştığı kreşin Genel-İş Sendikasına bağlı olduğunu, 1 Mayıs’ın neredeyse hiç konuşulmadığını konuşulsa dahi sadece aşçıyla konuşulduğunu belirtiyor. Herkesin aynı anda işi bırakıp sendika temsilcisiyle görüşemeyeceğini de ekliyor.
‘MİLYONLUK SAATLERLE GEZENLER LOKMALARIMIZI SAYIYOR’
Konu son dönemde gündemimizden düşmeyen seçime geliyor. Artık herkesin bu hükümetten bıktığını konuşuyoruz. Özlem bir an önce gitsinler ama tekrar iktidar olurlar diye korkuyorum derken Dilek şunları söylüyor: “Çalmazlarsa giderler kimsenin tahammülü kalmadı ama çalarlarsa gitmezler”.
Hükümetin son günlerdeki doğal gaz, emeklilik, ev kadınları gibi konulara yönelik açıklamalarını hükümetin gittikçe köşeye sıkıştığı, halkı kazanamadığı hamleler olarak yorumlayıp bu konuda ortaklaşıyoruz. “Hiçbir seçimde bu kadar sıkışmamışlardı”. Özlem hükümet temsilcilerinin kollarında milyonluk saatle gezerken bizden lokmalarımızı küçültmemizi istemelerine değiniyor.
Konu bir diğer taraf olan Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu’na geldiğinde bu kanadı da gönülden desteklemediğimizi ancak tek adam rejiminin yenilmesinde bir aşama olduğunu konuşuyoruz. Yegane kurtuluş yolumuzunsa örgütlü mücadeleden geçtiğini bir kez daha fark etmiş oluyoruz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Tuzla'dan genç işçiler: Birer sayıdan ibaret olmam...
İstanbul Tuzla'dan genç kadın işçiler çalışma koşullarını, neden 1 Mayıs'ta sokağa çıkacaklarını yaz...
İşçi, emekçi kadınlardan 1 Mayıs mektupları: Gelec...
Ülkenin dört bir yanından soğanı taneyle almak, güvencesiz çalışmak, yıllarca çalışıp sefalet ücret...
Haydi 1 Mayıs’a: Emekçiler kazanacak, kadınlar kaz...
1 Mayıs, emeğimize, haklarımıza, hayatlarımıza, göz dikenlere karşı sesimize ses katacağımız gün ola...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.