Ankara’da, 2 Nisan 2019’da sahibi olduğu veteriner kliniğinde çalışan Veteriner Hekim Ç.B.’yi cinsel saldırıya maruz bıraktığı gerekçesiyle tutuklanan, ardından itiraz üzerine serbest bırakılan Prof. Dr. H.B. ile delilleri yok etmede ona yardım eden veteriner hekim S.D. ve Jinekolog Dr. H.Ş. hakkında açılan davanın 8’inci duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Çok sayıda kadın duruşmayı takip etti. Bir önceki celse istenen rapor gönderilmezken sanık avukatları İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde görevli bir bilirkişinin tanık olarak dinletilmesini talep etti. Mahkeme dinleme talebini kabul ederken, bilirkişi uzmanı, 30 yıldır adli biyolog olarak çalıştığını, DNA testleri ve olay yeri inceleme görevi yaptığını kaydetti. Adli Tıp Kurumu tarafından gönderilen raporu ve dava dosyasını incelediğini belirten bilirkişi, aynı tuvaleti kullanarak, el ele tutuşarak, dokunarak DNA’nın hemen geçebileceğini belirtti. Raporları incelediğinde cinsel istismar bulgusu olmadığı kanaatinde olduğunu savundu.

Ç.B.’NİN VÜCUDUNDA BULUNAN İZLER KÖPEK-KEDİ İZİYMİŞ(!)

Bilirkişi görüşlerinin ardından avukatların ısrarla ‘cinsel istismar’ bulgusu temasla mı geçer sorularına karşı bilirkişinin, ATK ve dosyaya göre konuşuyorum, ‘cinsel istismar’ bulgusuna rastlamadım demesi kadınların ve avukatların tepkilerine neden oldu. Mahkeme başkanı, “Ç.B.’nin vücudunda bulunan izlere ne söyleyeceksiniz” sorusuna bilirkişi, “Veterinerlikte çalıştığı için kedi ve köpek tırmalamaları olmaları muhtemeldir” yanıtını verdi. Bilirkişinin duruşma salonunda ayrıldığı sırada izleyiciler, “Kaç para aldın, bir tecavüz sanığını akladığını kadınlar asla unutmayacak” sözlerine karşılık sanık avukatları mahkeme başkanına tutanak tutması yönünde ikazda bulundu. Mahkeme başkanın ikinci bir durumda izleyicileri salonda çıkarmakla tehdit etti.

Ç.B.’nin avukatı Aslı Arıhan, kadın davalarının uzamasından kaynaklı davaların toplumsal bir sorun haline geldiğini söyledi. Arıhan, “Yargı sistemi çok yavaş ilerliyor ve sanıklar çok rahatlıkla kendilerini aklayabiliyor. Bu kadar kadın başka kadın katliamları, tecavüzleri olmasın diye her gün buralara gelerek bu salonları dolduruyor. Dosyanın başından beri delilerin karartıldığını söyledik söylüyoruz. Biz neyi bekliyoruz bütün deliler yok edildi” dedi. Ç.B.’ye dönük hastane raporunda belirtilen ‘bakire’ değildi söylemini yeniden dile getiren sanık avukatlarına tepki gösteren Arıhan, “Kadın parayı aldı, yok bakire değildi gibi söylemleri artık kullanmayın. Mağdurenin neler yaşadığını bilmiyorsunuz” dedi.

Ç.B.’nin tecavüze maruz kaldıktan sonra polislerin inceleme sürecini iyi yürütmediğine dikkat çeken Arıhan, yaşanan eksiklikten kaynaklı görevlerini yapmayan polisler hakkında dava açacaklarını ifade etti. Arıhan, ATK’nin Ç.B.’ye ait iç çamaşırında bulunan DNA’yı incelememesine de tepki göstererek ATK hakkında da suç duyurusunda bulanacaklarını belirtti.

Ç.B.: TECAVÜZE UĞRAMAM ÜZERİNDEN 3 YIL GEÇTİ, BU ADAM DIŞARIDA, CAN GÜVENLİĞİM YOK

Ç.B ise sanıkların ilk günden bu yana “Elimiz kolumuz uzun” dediğini hatırlattarak, “Gelinen aşamada delillerin karartıldığını gördük. Savcı hakkında da verdiği resen tahliye kararı nedeniyle soruşturma başlatıldı. Delil karartma riskinin ortada olmasına rağmen savcı en başından beri bu adamı tutuksuz yargıladı. Ankara ATK’de iç çamaşırım üzerinde yapılan değerlendirmede herhangi bir DNA tespit edilmediği söylenmesine rağmen İstanbul ATK’den gelen raporun da incelenmediğini görüyoruz. İstanbul ATK’den gelen rapor zaten her şeyi ortaya koyuyor. Paranın her kapıyı açmış olduğunu görmüş oldum. Savcısından polisinden, Ankara Şehir Hastanesine kadar” dedi. Ç.B.’nin tepkisine karşılık mahkeme başkanı, “Henüz karar verilmedi. Kimse karşında değil” dedi. Ç.B., “Tecavüze uğramam üzerinden 3 yıl geçti. Bu adam dışarıda ve benim can güvenliğim tehlikede” sözlerine karşılık mahkeme başkanı, “Sen öyle diyorsun ama onlar da yapmadık diyor bunu dengelemeye çalışıyoruz” sözleri dikkat çekti. Avukatlar da “Kim yaptım der ki” diyerek mahkeme başkanına tepki gösterdi.

KADINLARDAN TEPKİ: BİZE DOKUNMAYIN TECAVÜZÜ KOLLAMAYIN

H.B., kadınların kendisini Türkiye toplumuna tecavüzcü olarak lanse ettiğini ifade etti. İzleyiciler, “tecavüzcüsün, tecavüzcü” diyerek alkışlarla H.B.’ye tepki gösterdi. Kadınların tepkileri üzerine yeniden duruşma salonuna giren polisler kadınları duruşma salonun dışarısına çıkardı. Kadınlar ve polisler arasında çıkan gerginlikte kadınlar, “Bize dokunmayın tecavüzü kollamayın” dedi. Yaşanılan gerginliğin ardından duruşma ara verilmeden devam edildi.

Savunmaların ardından savcı, ihtisas raporunun beklenmesine, sanık H.B.’nin adli kontrol tedbirlerinin devam etmesine, tutuklama tedbirinin uygulanmasına gelinen aşamada gerek olmadığına karar verilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, “Telefon kayıtlarının incelenmesine, sanık H.B. ve S.D.’nin yurt dışına çıkış yasağının devamına, H.B.’nin haftanın üç günü imza atma yükümlülüğünün devamına kararı vererek duruşmayı 11 Mayıs’a erteledi.

 ‘H.B.’NİN YÜZÜNE TECAVÜZCÜ OLDUĞUNU SÖYLEYECEĞİZ’

Davanın ardından, duruşmanın görüldüğü salonun önünde bekleyen kadın örgütleri, sanıkların çıkmasını bekledi. “H.B. tecavüzcü” sloganları atan kadınlar, kendilerini duruşma salonundan uzaklaştırmak isteyen polislere ise “Siz bizleri değil tecavüzcüleri koruyorsunuz o yüzden bize bir şey anlatmayın biz kendimizi koruruz ama H.B. gelecek ve yüzüne tecavüzcü olduğunu söyleyeceğiz” dedi.

NE OLMUŞTU
Ankara’da, sahibi olduğu hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan, ardından itiraz üzerine serbest bırakılan Prof. Dr. H.B. hakkında açılan davanın ilk duruşması 11 Aralık’ta 2019’da görüldü. H.B. “nitelikli cinsel saldırı”, “cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma”, “tehdit” ve “hakaret” suçlarından, delilleri yok etmede ona yardım eden S. D. “basit cinsel saldırı”, “alıkoyma, tehdit, hakaret”, “suç delillerini yok etme” suçlarından, H. Ş. ise “delilleri yok etme” suçundan yargılanıyor.
H.B. ÇALIŞTIĞI FAKÜLTEDE DAHA ÖNCE 5 TACİZ SORUŞTURMASI GEÇİRMİŞ
Yaşanan olayın ardından tutuklanan iki ay sonra savcılık tarafından resen tahliye edilen H.B., olay sonrası jet hızıyla Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesindeki görevinden de emekli oldu. Sanığın çalıştığı fakültede daha önce de 5 taciz soruşturması geçirdiği ve bunların hepsinden YÖK’ün verdiği sembolik cezalarla kurtulduğu açığa çıkmıştı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül