Güneşli bir cumartesi günü Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak hem 8 Mart’ı birlikte planlamak, okul içerisinde başka neler yapabileceğimizi konuşmak hem de birlikte keyifli vakit geçirmek için kahvaltıda bir araya geldik. Kahvaltı tabaklarımızın yavaş yavaş gelmesiyle birlikte günlük konuşmalarımız yerini 8 Mart tartışmalarına bıraktı. Tartışmaların ana gündemi 8 Mart’ın önemi olsa da ekonomiden sosyal hayata kadar kadınların yaşamlarında karşılaştıkları birçok sorun da tartışmalar arasındaydı.
8 Mart’ın emekçi kadınların kendi mücadeleleri sonucunda elde ettikleri bir gün olmasına rağmen bu günün dünya emekçi kadınlar günü olarak değil de burjuvazinin kadınlara hediye ettiği bir gün olarak algılanması ve kadınların meydanlarda bu günü kutlamasını engellemeye çalışarak bunu hediye alınacak bir güne indirgemesinden dolayı olan rahatsızlığımızı hepimiz dile getirdik.

Bu bağlamda hem 8 Mart’ın tarihini ve gün geçtikçe artan önemini konuştuk. Birçok arkadaşımız hem yasalarla hem de çeşitli düzenlemelerle kadınların yaşamlarına müdahalenin her taraftan arttığını buna rağmen kadınların her zaman kendi hayatlarını savunduğunu 8 Mart’ın da bunun bir aracı olduğu görüşündeydi. Bu yüzden üniversitelerde tartışılması ve 8 Mart’ta güçlü bir şekilde alanlarda olmamızın gereklikliliğini bir kez daha vurguladık. Topluluğa yeni gelen birçok arkadaşımız bu toplulukla birlikte kadınların bir araya gelmesinim kendilerini daha güçlü hissettirdiğini belirterek 8 Mart’ın birçok kadında aynı etkiyi bırakacağını söyledi. Hep birlikte bu topluluktan başlayarak 8 Mart’ın örgütlenmesinde üzerimize düşen görevleri planlayıp dağıldık. Hacettepe Üniversitesindeki tüm kadınları önce 6 Mart’taki “Kriz ve Genç Kadınlar” etkinliğimize sonrasında 8 Mart’ta alanlara çağırıyoruz.