Anayasa Mahkemesi (AYM) 2019 yılında cinsel saldırıya uğrayan ve hukuki süreçlerin uzaması nedeniyle gebeliğini sonlandıramayan Suriyeli mülteci A.J.'nin başvurusunu kabul etti ve hak ihlali kararı verdi. Karar Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlandı. AYM’nin kararında Urfa Başsavcılığının 20 haftalık yasal kürtaj süresini dikkate almamasına dikkat çekildi. Kararda, gelecekte benzer olaylarda mahkemelerin bu sınırı göz önünde bulundurması gerektiği vurgulandı.
Suriyeli kadın mülteci A.J. eşinin kendisine ve 4 çocuğuna sürekli olarak şiddet uygulaması sebebiyle Şanlıurfa’dan Hatay’daki akrabalarının yanına yerleşti. Kayınpederi ve kayınvalidesinin torunlarını görmek istediklerini söylemeleri üzerine 15 Kasım 2019’da Urfa’ya geri döndü. Aynı gün çocuklarının önünde kocasının cinsel saldırısına maruz kalan A.J., sonrasında gebe kaldı. Kürtaj için gittiği sağlık kurumunda ise eşinin izni olmadığı için gebelik işlemi sonlandırılmadı.
2 Şubat 2020’de Kırıkhan 2. Asliye Hukuk mahkemesine, nafaka, velayet, gizlilik ve tedbir talepleri ile başvurmasının ardından A.J.’nin talepleri “ispata elverişli delillere dayanmaması” sebebiyle reddedildi. 26 Şubat’ta Kırıkhan Devlet Hastanesine başvurduğunda 14 hafta 5 günlük gebeydi. Aradan geçen aylarda Şanlıurfa Başsavcılığı şüphelinin iddiaları reddetmesi üzerine kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde karar verdi. Bu karar verildiğinde tarih 18 Mart 2021’di.
MÜLTECİLER AÇIK HAVA HAPİSHANESİNDE
Türkiye'de geçici koruma veya uluslararası koruma statüsüne sahip mülteciler yalnızca kayıtlı bulundukları illerde yaşamak zorunda. Dolayısıyla başka herhangi bir ilde eğitim, sağlık, devlet dairelerindeki kamu hizmetlerinden faydalanamıyor ve hukuki haklardan yararlanamıyor. A.J.’nin başvurularında da Hatay ve Urfa arasında mahkemelerin yetkilendirilmesi sürecindeki aksaklıklar A.J’nin gebeliği sonlandırma talebinin fiili olarak engellenmesine yol açtı.
'İHLAL VAR'
AYM, A.J.’nin Anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğinin tespiti için yaptığı başvuruyu haklı buldu. AYM kararında, Urfa Başsavcılığınca gebeliğin sonra erdirilmesine ilişkin 5237 sayılı kanunda belirlenen 20 haftalık zaman sınırının göz önünde tutulmamasının ihlale neden olduğu belirtildi.
DEVLET SÜRECİ UZATARAK YENİ ZARARLAR OLUŞMASINA NEDEN OLUYOR
AYM’nin kararını gazetemize değerlendiren İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Birsen Baş Topaloğlu, yasal düzenlemenin suç unsuru bulunduran gebeliğin sonlandırılması taleplerin kürtaj hakkını 20 hafta sınırlandırdığını ve mahkemelerin bu konuda karar alma süreçlerindeki hantal ve ertelemeci tutumunun birçok kadına zarar verdiğini söyledi. Bu dava özelinde de Hatay ve Urfa mahkemeleri arasında geçen yetki belirleme sürecinin bu türden bir örnek olduğu vurgusunu yapan Topaloğlu, “Ceza muhakeme kanununda kararın gecikmesinin zarar verici etkileri varsa, mahkeme yetkiliymiş gibi davranarak karar verme inisiyatifine sahip, sayısız kadını mağdur eden bu hantallıkla devlet yeni zararların oluşmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.