Esad rejiminin düşmesinin ardından milyonlarca Suriyeli Türkiye’de kalmakla ülkelerine dönmek arasındaki bir kararın eşiğinde. Karar aşamasında güvenlik kaygıları hâlâ önemli etken. 14 yaşında Türkiye’ye gelen Reem, Suriye’de yarım kalan eğitimine tüm zorluklara rağmen devam edebilmiş. Çukurova Üniversitesinde diş hekimliği okuyor. Önceliği eğitimini tamamlamak. Ağabeyi Suriye’de elektronik mühendisi olarak çalışıyor; ailesi kısa sürede dönmek istiyor. Kendisi ise eğitimine devam edeceğini söylüyor. Eğitimini tamamladıktan sonraki planları da Türkiye’de.
Reem, HTŞ’yi işaret ederek Suriye halklarının şeriat rejimine izin vermeyeceğini ifade ediyor. Türkiye’de kalmak isteme nedenlerini ise şöyle sıralıyor: “Kendimi buradaki topluma daha yakın hissediyorum. Burada kadın hakları daha ileri. Suriye’de kadınlar okuyabiliyorlar ama okul biter bitmez evlendiriliyorlar. Kadınların işçi olarak çalışması ayıp karşılanıyor. Ailem okul biter bitmez evlenmemi isteyecek. Burada daha özgürüm.”
"ARTIK MEMLEKETİM GİBİ OLDU"
Riya ise Esad rejiminin yıkılmış olmasından mutlu ancak mevcut belirsizliklerin de korku yarattığını ifade ediyor ve “Şimdi kim gelirse Esad’dan daha zalim olamaz” diye düşünüyor. 10 yıl önce Halep’ten gelen Riya’nın eşi ve büyük oğlu tekstil işçiliği yapıyor; “10 yıl sonra Adana sanki kendi memleketim gibi oldu” diyor. Kızı lisede okuduğu için şu an Suriye’ye dönmeyi düşünmüyor. Sonrası da meçhul: “Kızım bir yıl sonra mezun olacak. Suriye’de üniversite okuyabilecek mi, Türkçe okuyabilecek mi? Ona bakacağız. Ona göre hareket edeceğiz.”
HTŞ’ye dair ise şöyle konuşuyor: “Şu an kadınların kıyafetlerine karışmıyorlar. Biz de böyle bir şey istemiyoruz. Çünkü Suriye’de farklı kimlikler var. Başı açık gezmek isteyen kadınlar var. Çok zalim bir insan gitti, yeni gelenler de aynı şeyleri yapmasınlar. Aynı şeyi yaparlarsa biz de susmayacağız.” Türkiye’de doğup büyüyen 9 yaşındaki çocuğuna dair kaygısını ise “Oraya uyum sağlamakta zorlanabilir” diye anlatıyor.
"TÜRKİYE BİZİ UCUZ İŞ GÜCÜ DİYE KABUL ETTİ"
Haseke’den gelen Dilvin ve ailesi için ise güvenlik kaygıları sürüyor. Döndüklerinde bir ev bulabilmek hayati önemde. Haseke’nin şu an SMO kontrolünde olduğunu hatırlatan Dilvin ailesinin artık dönmek istediğini ifade ederken “Ancak dönmemiz oradaki durumun sakinleşmesi ile mümkün” diyor. Babasının “Geldik geleli sürekli çalıştık ama bir şey elde edemiyoruz” dediğini belirten Dilvin bugün geri dönseler evlerinin boş olup olmadığını dahi bilmediklerini ifade ediyor.
Suriye’deki bugünkü siyasi bölünmelerin halkı ayrıştırdığını düşünen Dilvin savaşın yıktığı barış ortamının yeniden inşasının zaman alacağını düşünüyor. Hayalinin Avrupa'ya gitmek olduğunu anlatan Dilvin bunun gerçeklerle örtüşmediğinin de farkında: “Kimse bizi kabul etmiyor. Avrupa sınırlarını kapatıyor.” Türkiye’nin de kendilerini ucuz iş gücü olarak kullanmak üzere kabul ettiğini söyleyen Dilvin, “Resmi çalışmamıza izin verilmiyor, herkes bizi kullanıyor” diyor.
Fotoğraf: Evrensel
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.