Ankara Sincan’da farklı çevrelerden kadınlarla müftülere nikah yetkisini tartıştık. Bu tartışmalara dair ilk izlenimimiz ise kadınların kafasının karışıklığıydı.
Müftülere bu yetkinin verilmesini direkt savunan kadınların sayısı karşı çıkanlara ya da dinleyip anlamaya çalışanlara göre daha az. Ama kadınlar arasında asıl çoğunluğu bu yetkiyi savunmamakla birlikte kadınlar ve kız çocukları açısından nasıl sonuçlara yol açacağına dair herhangi bir bilgisi, haberi olmayan kadınlar oluşturuyor.
Aslında Sincanlı kadınların çoğunluğu köyden kente yeni gelmiş-yeniden kastım, bir önceki kuşağı hâlâ köyde-. Çocuk yaşta evlendirilen kadın sayısı çok fazla. Mesela 8 daireli bir sitede sadece 5 kadın ilk çocuklarını 17-19 yaş aralığında doğurmuş. Erken yaşta evlenen kadınlar yasaya ilişkin kaygılarını kendi yaşadıkları, deneyimledikleri üzerinden; aynı acıları kızlarının yaşamasını istemediklerini söyleyerek ifade ediyorlar.
ÇOCUKLARIM OLMASAYDI...
Sitedeki kadınlarla müftülüğe resmi nikah yetkisi üzerine sohbet ederken bir kadın kendi hikayesini anlattı. İmam nikahı ile evlenmiş; 3 çocuğu var. Kansere yakalanmış, kocası başka biriyle görüşmeye başlamış. Kadının tedavi sürecinde çocukları devreye girip resmi nikah yaptırmışlar babalarını zorlayarak. Yani kadın 20 yıl sonra resmi nikahla evlenmiş. “Eğer çocuklarım olmasaydı beni o hasta halimle bırakırdı ortada” diyor.AKP’li olduğunu bildiğim kadınlarla yaptığımız sohbetlerde ilk dikkati çeken televizyonda bu konu tartışılırken söylenenleri aynen ifade etmeleri oluyor; “Avrupa’da da kiliseler kıyıyor nikahı... Müftüler de devlet memuru değil mi...” Bir de kadınlarda “Müftüler, imamlar yasa dışına çıkmaz, çocuklar evlendirilemez, olur mu öyle şey?” sözleri de öne çıkıyor. Tam bu noktada çocuk istismarını evlilikle meşrulaştırmaya çalıştıkları yasayı, onu savunurken hükümetin neler söylediğini, bizim bu yasaya hangi noktalardan karşı çıktığımızı anlatınca kafalarında soru işareti oluştu.
Alevi, CHP’li ya da AKP karşıtı diyebileceğimiz kadınlar için de mesele tamamen “Şeriat ve din” üzerinden tartışılıyor ve tartışma zemini bu olduğu için çevrelerindeki muhafazakar kadınları ikna edemiyorlar. İkna etmenin de ötesinde, kadınların söyledikleri bir ‘din düşmanlığı’ gibi algılanıyor. Bu da tartışmanın devam edememesine neden oluyor.
Sincan’dan müftülere nikah yetkisi tartışmasının gösterdikleri böyle.
İlgili haberler
Medeni hukukta kara delik: Müftülere nikah yetkisi
Müftülere nikah yetkisi ile “inancın ve kişisel teamüllerin ortak hukukun üstüne geçebileceğini” söy...
Aile Bakanına göre müftülere nikah yetkisi “kadınl...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilm...
Dini nikahta yüzde 97 gerçeği bize ne söylüyor?
Müftülüklere nikah yetkisini tartışırken, buna karşı çıkışın gerekçelerini ortaya koyup bunu geniş k...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.