Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili ve yayın kurulu üyemiz Sevda Karaca, bir kamu kurumunda şiddete uğrayan trans erkeğin şiddete uğramasına rağmen gözaltına alınması ve ayrımcı muameleye maruz kalmasını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sordu.

'POLİS FAİLİ DEĞİL, MAĞDURU GÖZALTINA ALDI'

EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Ankara’da bir trans erkek yurttaşın, kaybolan kedisini aramak üzere bir kamu binasına girdiğini; giriş sırasında bina güvenlik görevlisinin bilgisi ve refakatiyle hareket etmiş olmasına rağmen kısa bir süre sonra aynı görevlinin fiziksel şiddetine maruz kaldığını açıkladı.

Olay yerine çağrılan kolluk kuvvetlerinin, şiddete maruz kalan kişiyi korumak yerine gözaltına aldığını ifade eden Karaca “Gözaltı süreci boyunca söz konusu kişiye, cinsiyet kimliği temelinde ayrımcı ve dışlayıcı muamelede bulunulmuş, kişinin üst araması sırasında cinsiyet kimliği sorgulanmış, ifadesi zor kullanarak gözaltına alan polisler tarafından alınmak istenmiştir. İtiraz edilmesi üzerine ise nezarethaneye götürülerek mevcutlu şekilde tutulmuştur. Avukatlarca talep edilen hiçbir hukuki belge Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi gelene kadar sunulmamış; üst aramasından nezarethane sürecine kadar her adım, açıkça hukuka ve insan haklarına aykırı şekilde ilerlemiştir.” ifadelerini kullandı.

'BİR İNSANIN KİMLİĞİ NEDENİYLE ŞİDDETE UĞRAMASI İNSAN HAKKI İHLALİDİR'

Yaşanan olayı sadece bireysel bir hak ihlali değil; kamu görevlileri eliyle translara yönelik ayrımcılığın ve nefretin kurumsallaşması olarak nitelendiren Karaca “Bir kamu binasında, bir canlıyı aramak gibi insani bir gerekçeyle bulunan bir kişinin kimliği nedeniyle şiddete uğraması, hem anayasal hakların hem de uluslararası insan hakları sözleşmelerinin ihlalidir” dedi.

GÖREVLİLER HAKKINDA İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI MI?

EMEP Milletvekili Karaca Bakan Yerlikaya’dan şu soruların yanıtını istedi:

"23 Haziran 2025 tarihinde Ankara’da kamu binasında hiçbir sebep yokken fiziksel şiddete uğrayan trans erkek yurttaşı korumak yerine gözaltına alan ve nezarethanede tutan kolluk görevlileri bu emri nereden almıştır? Bu görevliler hakkında herhangi bir idari soruşturma başlatılmış mıdır?

Olayın meydana geldiği kamu binasının ve güvenlik görevlisi hakkında adli ve idari işlem yapılmış mıdır?

Gözaltı sürecinde yurttaşın cinsiyet kimliğiyle ilgili ayrımcı tutum, söylem ya da davranış sergileyen görevliler tespit edilmiş midir? Bu konuda bir disiplin veya ceza soruşturması yürütülmekte midir?

Söz konusu yurttaşın ifadesinin, kendisine ayrımcı tutumda bulunan polisler tarafından alınmak istenmesi hukuka uygun mudur? Bu işlem sırasında bir avukatın hazır bulunması sağlanmış mıdır?

Yurttaşın saatlerce mevcutlu şekilde tutulduğu ve avukatların talep ettiği hukuki belgelerin verilmemesi hangi mevzuata dayandırılmıştır?

Emniyet birimleri, gözaltı sürecinde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi temel alan ayrımcılık ve nefret suçu içeren muameleleri uygulamamaya yönelik hangi özel düzenlemelere sahiptir? Bu düzenlemeler olayın yaşandığı süreçte uygulanmış mıdır?

Transların kamu hizmetlerinden eşit ve ayrımcılığa uğramadan faydalanmasını sağlamak amacıyla Bakanlığınızca yürütülen herhangi bir politika mevcut mudur?

Bundan sonra yürütülecek hukuki süreçte trans erkek yurttaşın ayrımcılığa maruz kalmaması için herhangi bir önlem alınacak mıdır?

Olay kamuoyuna yansımasına rağmen İçişleri Bakanlığı tarafından herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Konuya ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sorumluların hesap vermesi yönünde bir adım atılacak mıdır?"

Fotoğraf: Sevda Karaca