25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi kadınlar Sanat Fabrika’nın çağrısıyla 24 Kasım’da Genç Hayat yayın kurulu üyesi Zehra Özöcal ile bir araya geldi. Etkinlik kapsamında “25 Kasım neden önemlidir, şiddet nedir ve kadın dayanışmasını nasıl büyütebiliriz?” soruları üzerinden tartışmalar yapıldı.

Etkinlik kapsamında kadınlar şiddet türlerini ve bu şiddet türlerinin neden daha çok kadınlara uygulandığını tartıştı. Kadınların bir araya gelmesinin engellendiğini ifade eden Özöcal; “Bir kadın olarak mücadele ederken aynı zamanda hepimiz ekonomik olarak kendimizi idame etmek zorundayız. Tüm bu eşitsizliklerin içinde kadın olmaktan dolayı da mücadele etmek durumundayız. Toplumsal mücadele verirken kadınlar, kadın olmanın yanı sıra üniversiteli ve liseli bir genç olarak da zorlanıyor” diye konuştu.

Bir iktidar sorunu olarak değerlendirildiğinde kadınların yaşamına direkt müdahale edildiğini ve hayatlarının kısıtlandığını ifade eden Özöcal, şöyle konuştu; “Kadınların taleplerinin görmezden gelinmesi kapitalist sistemde kadının ev ve aile ile bağının güçlendirilmesi aslında iktidarın da işine gelen bir durum”.

'AKP DÖNEMİNDE KADINLAR DAHA KÖTÜ ŞARTLARDA ÇALIŞIYOR'

AKP iktidarının döneminde “kadınlar bizim dönemimizde iş hayatına katıldı” söylemiyle ilgili etkinlik katılımcısı; “ Kadınlar iş hayatına katıldı ama ne şartlarda katıldı bunun tartışılması lazım. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde kadınlar kötü çalışma koşulları nedeniyle grevde ve eylemde. Kadınlar daha ucuz bir emek görülüyor ve kötü şartlarda çalıştırılıyor”

Sistemin devamlılığının sağlanması açısından kadınların çalışmamasının önemli olduğunu söyleyen Özöcal konuşmasına şöyle devam etti;

“Herhangi birinin yarın yeniden işe gitmesini sağlayacak çeşitli giderlerin sağlanması ve bunu yapmaya devam edecek yeni kuşakların doğurulması ve bakım işini kapitalist sistemde üstlenen cins kadın cinsi oluyor. Bu anlamıyla düşündüğümüzde kadınların emeğin görünmez kılınmasının tek adam iktidarına doğrudan direkt faydası var”

ÖRGÜTSÜZ KADIN, ÖRGÜTSÜZ TOPLUM İSTENİYOR

Toplumsal örgütlülüğe vurulabilecek darbenin en önemli alanlarından bir tanesinin kadınların örgütlü yaşamı olduğunu ifade eden Özöcal; “Kadınları üniversitelerde, iş yerlerinde vs. daha örgütsüz bırakmak, toplumsal örgütlülüğü cezalandırmak adına çok işlevli türden bir yöntem. Kadınların bir araya gelmesinin tarihsel anlamda da baktığımızda önünü kesmek toplumsal örgütlülüğün en önemli damarlarından birini kesmektir” dedi.

İstanbul sözleşmesinin feshedilmesinin kadınları şiddete daha açık hale getirdiğini söyleyen Özöcal, “Faillerin kadına şiddet gösterdikten sonra yargılanmayacağına yönelik cesaret veren bir durum. Faillerin devlet tarafından korunduğu ve aklanmasının önünün açıldığı koşullar yaratılıyor” diye ifade etti.

Etkinlik sonrasında kadınlar bir araya gelerek 25 Kasım’a özel dövizler hazırladı. 

Fotoğraf: Sanat Fabrika