Rojin Kabaiş 27 Eylül tarihinden bu yana kayıptı. Kadınlar dahil olmak üzere herkes her gün ne olduğunu takip ediyor, Rojin’den gelecek iyi bir haberi bekliyordu. Kabaiş ailesi arama çalışmaları boyunca kızlarının iyi olduğunu, intihar ettiğine inanmadıklarını söylemişti, Rojin’in ağabeyi ise katıldığı bir yayında Rojin’in sudan korktuğunu ifade etmişti. Rojin’in kişisel eşyalarının bulunduğu sahil kenarının ise boğulacak derinlikte olmadığı hâlâ konuşuluyor ailenin taziyeleri kabul ettiği Hacı Abdurrahman Enc Taziye Evinde. Taziye evi bir dolup bir boşalıyor.

Arama çalışmalarının 13. gününde Rojin’in baş örtüsü, 18. günde ise Mollakasım Mahallesi sahilinde cenazesine bulundu. Cenaze bulunduktan hemen sonra otopsi için adli tıbba götürüldü. Taziye evinde konuşulanlardan biri de Rojin’in boğazında izler olduğuna dair babasına bilgi verildiği iddiası ve babaya cenazenin gösterilmediğiydi. Babanın kızının cansız bedenini uzaktan, kıyafetlerinden tespit ettiği, yüz üstü yatırılmış olması dolayısıyla yüzünü göremediğini anlatıyordu akrabaları olan kadınlar. Otopsi işlemine girmeden evvel de “En azından elini, ayağını bir öpeyim” talebinde bulunsa da bunun kabul edilmediği bilgisini paylaşıyorlar. Hem bu nedenle hem de dini vecibeler gereği ön otopsi sonrası hızla Diyarbakır’a getirilerek gömülmüştü Rojin’in cenazesi.  

TAZİYE EVİNDEKİ KADINLAR: GÜVENDE DEĞİLİZ

Rojin’in annesi Aygül Kabaiş kızıyla en son konuşan kişi. Kızıyla konuştuğunda sesinin çok iyi olduğunu, asla intihar ettiğine inanmadığını belirtiyor. “Güzel konuştuk telefonu kapattık. Sesi çok iyi geliyordu. Kızımın telefonunu biri elinden almış, bilerek oraya bırakmış ve kızımı götürmüş. Başka bir şey olması mümkün değil” diyor anne Kabaiş.

Taziye evindeki akrabaları anne ve babanın 8 çocuğuna da çok düşkün olduklarını, kimseyle sorun yaşayacak bir aile olmadığını da üzerine basa basa söylüyor. Kadınlar korktuklarını ve güvende olmadıklarını da özellikle belirtiyor. Akraba kadınlardan biri “Kendimi güvende hissetmiyorum, çocuklarım için korkuyorum, onları sokağa bırakamıyorum. Sırf bu yüzden liseye giden kızımı okuldan aldım. Yüreğimize ateş düşmesin de ne olursa olsun” diyor.

'MÜCADELE ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK'
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Serra Bucak, Van Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Neslihan Şedal, siyasetçi Gültan Kışanak, Rosa Kadın Derneği ve DEM Parti Diyarbakır İl örgütü yöneticisi kadınlar taziyeevi önüne gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Rosa Kadın Derneği yöneticisi Avukat Berfin Polat, istismara maruz kalan, şüpheli bir biçimde yaşamını yitiren kadınlar için bugün burada olduklarını söyledi. "Her gün bir katliam ve kaybettirilme olayı ile güne uyanıyoruz" diyen Polat, "Bu sistem toplumsal yaşamın her alanında kadın katliamlarına zemin hazırlıyor. Mücadelesini verdiğimiz ve elde etmiş olduğumuz haklarımızı parça parça elimizden alınıyor. Kadın düşmanı politikaların, cezasızlık politikalarının, yargı pratiklerinin bu karanlık tabloya nasıl davetiye çıkardığını da görüyoruz. Ancak bu karanlık tabloya karşı da mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz yok" dedi.

Fotoğraflar: Elif Ekin Saltık/Ekmek ve Gül