2017 yılının Eylül ayında Feray Şahin, İstanbul’da görev yapan ve tatil için Mersin’e gelen Polis Memuru Burak A’nın silahından çıkan kurşunla göğsünden vurularak hayatını kaybetmişti. Burak A. çıktığı nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı. İlk duruşmada da olaya kaza süsü vermeye çalışan Burak A., bu iddialarına devam etti. Sevgili olduklarını söyledi. Ama Feray’ı yakından tanıyan arkadaşları, ailesi, böyle bir ilişkinin olmadığını, olsaydı Feray’ın bunu kendileriyle paylaşacaklarını söylüyorlar.
Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinde 18 Ocak’ta görülen davanın ikinci duruşması anne Aysel Şahin ve baba Bekir Şahin için çok acılıydı. Çok sayıda kadın avukat davaya müdahil oldu.
Üniversite öğrencisi Feray’ın annesi Ekmek ve Gül’e konuştu... Söyledikleri, pek çok kadının feryadını dile getiriyor: “Kadın cinayetlerinde adalet daha önce yerini bulsaydı, Feray yaşıyor olurdu! Adalet istiyoruz, artık kadınlar ölmesin...”
İşte Aysel Şahin’in anlattıkları:

Biz Antep’te yaşıyoruz. Kızım Mersin’de okuyor. Kızım ile sık sık telefonda görüşür saatlerce konuşurduk. Kızım benim arkadaşım, yoldaşım, sırdaşım her şeyimdi benim. Her şeyimizi birbirimizle paylaşırdık. Olay günü, olaydan 45 dakika önce kendisini aradım, konuştuk. Feray’ın sesinde korku hissettim. Baskı altında konuşuyor gibiydi, sesi çok ürkek geliyordu. Sanki biri onu o an baskılıyor gibiydi, bu benim dikkatimi çekti. Feray ile normalde saatlerce telefonda konuşurduk ama o gün yalnızca ‘Ne yapıyorsun, yemek yedin mi?’ diye sorabildim.
Zaten konuştuktan 45 dakika sonra polisler Okan’ı (Feray’ın abisi, avukat) aramışlar. Okan’a “Feray trafik kazası geçirdi, korkmayın, ciddi bir şeyi yok ama ailesi olarak da durmayın, hemen Mersin’e gelin, başında durun, yalnız kalmasın” demişler. Başta inanmadık, bu bir şakadır dedik. Çünkü ben 45 dakika önce Feray ile konuşmuştum. Okan defalarca detayını sordu ancak “Kaza geçirdi Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne götürülüyor şu an, başında kimse yok” dediler. Biz apar topar çıktık babası da Mersin’de yaşayan kardeşini aradı. Kardeşi de evinin hemen iki sokak ötesinde oturuyordu. Kardeşine anlattı, yetişin dedi. Ancak Feray’ın amcasına da doğruyu söylememişler, eve yönlendirmemişler. Hastane hastane aradılar ancak onlara da bilgi vermemişler. Amcasını eve kimse yönlendirmemiş. Biz geldik hastaneye sorduk ancak bize öyle bir kaydın olmadığını söyleyip, başka bir hastaneye yönlendirdiler. Mersin’de hastane hastane kızımızı aradık. Saatler sonra gecenin üçünde amcasına doğruyu söylemişler, biz kızımızın öldüğünü amcasından öğrendik. Bu şekilde olayın üstünü kapatmaya çalıştılar.
Biz kızımızın kanının yerde kalmamasını, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Kadın cinayetleri bitsin bu da örnek olsun istiyoruz. Artık Feraylar Özgecanlar ölmesin istiyoruz. Zaten adalet daha önceki cinayetlerde yerini bulsaydı Feray yaşıyor olurdu, biz de bugün burada olmazdık. Bu kadar kadın her gün ölmeye devam etmezdi. Ama biz sonuna kadar peşini bırakmayacağız. Adalet yerini bulana kadar peşindeyiz. Biz kızımıza 23 yıl emek verdik, dişimizle tırnağımızla onu bu yaşa getirdik. Okulunu, mesleğini seven bir insandı. Katil “sevgiliydik” diyerek adaletten kaçmaya çalışıyor. Medyada sevgilisiydi diyorlar ama bu olayın üstünü kapatmaya çalışmaktır. İnsanın zoruna giden bu. Ama adalet yerini bulsun, kadınlar artık ölmesin, canımız yanmasın istiyoruz bizim tek çabamız bu.
Katillerin sonuna kadar yargılanmasını, en ağır cezayı almasını istiyorum ki artık kadınlar ölmesin. Bir insan kolay yetiştirilmiyor."