Depremden etkilenen kadınlarla kurulacak kız kardeşlik köprüsü için bir adım da Esenyurt’ta atıldı. Esenyurt’ta yan yana geldiğimiz kadınlar arasında deprem anında deprem bölgesinde olan üniversite öğrencisi de vardı, apar topar yurdundan çıkarılan öğrenci de öğretmen de ev kadınları da çocuk gelişimcileri de… Hepsi de hem çok öfkeli hem çok üzgün hem de çok kaygılı. Öfkeli çünkü on binlerce kişi göz göre göre hayatını kaybetti, milyonlarca insan evinden oldu ve depremzedeler 14 gün geçmiş olmasına rağmen hâlâ korkunç koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar, yetkililerin yaptıkları açıklamalar ise sorumluluklarını gizlemek üzerine kurulu. Öfkeliler çünkü devlet hâlâ imkanlarını oradaki halk için seferber etmiyor. Üzgünler çünkü deprem bölgesindeki kadınların, çocukların, depremzedelerin mahkum edildikleri koşullar canlarını acıtıyor. Kaygılılar çünkü kendi yaşadıkları evin sağlamlığına güvenleri sıfır.
ÇOCUKLAR VE KADINLAR İÇİN ÖZEL ALANLAR İHTİYAÇ
Depremin ardından çevresindeki diğer öğretmenler ile hızla deprem bölgesine giden ve İskenderun’da kendi gibi pek çok gönüllü öğretmen ile tanışan Alev, çocuklar için kurdukları oyun çadırını çocukların çizdiği resimlerin fotoğraflarını göstererek anlatıyor. Çocukların ve kadınların ihtiyaçlarının çok acil karşılanması gerekiyor. Çocukların yıkılmış evler resmettiğini, oyuncak bebekleri kefenlediklerini zorlanarak anlatıyor. Özellikle depremi yaşadıktan sonra çocuklarda oluşan kaybetme korkusu sebebiyle deprem alanında çocuklar için sürekliliği olan planlar yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Çadır alanlarında çocukların ciddi bir güvenlik problemi altında olduğunu söylüyor. Özel gereksinimli çocukların da çok etkilendiğini ve ilaç desteğine ihtiyaçları olduğundan bahsediyor. En çok emziren annelerin zorlandığını söyleyen Alev, çocuk oyun çadırında emziren anneler için alan yaratmaya çalışsalar da emziren annelerin rahatça çocuklarını emzirebileceği özel bir kadın çadırına ihtiyaç olduğundan bahsediyor. Çünkü çadırlarda toplu şekilde kalınıyor ve özellikle emziren kadınların kendini rahat hissedeceği, güvende hissedeceği, mahremiyetini sağlayabileceği çocuğunu emzirirken bir alana ihtiyacı var. Alev, kurulacak kadın çadırında kadınların vakit geçirebileceği hobi malzemelerinin de bulunmasının iyi olacağını söylüyor.
EN BÜYÜK SORUN HÂLÂ HİJYEN
Yardım için Hatay’a giden Berivan da en büyük sorunun 14. günde dahi hijyen olduğuna dikkat çekiyor: “İnsanlar ellerini gösterip su istiyor, ‘Elimi yıkamak için değil, yemek yapabilmek için istiyorum’ diyorlar.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı bir açıklamada “Biz İstanbul depremine hazırlandık” dedi. Acı acı gülümsedik bunu hatırlayınca. Sorduk birbirimize hangimiz güveniyoruz yaşadığımız eve, yaşadığımız mahalleye? Hiçbirimiz. Özellikle de Esenyurt gibi deprem riski yüksek bir bölgede. Kaçımızın mahallesinin etrafında bina olmayan toplanma alanları var? Toplanma alanlarını geçtik park var etrafında yapılaşma olmayan? Zaten megakent İstanbul’da toplam toplanma alanı sayısı ranta açıla açıla 77 tane kaldı.
GÜÇLÜ HİSSETTİREN DAYANIŞMA
Kendi yaşam alanlarımızın iyileştirilmesi, güvenli hale getirilmesi için de depremden etkilenen kız kardeşlerimizle dayanışmayı büyütmek için de örgütlü bir dayanışmaya ihtiyacımız olduğu ortada. Deprem bölgesinde özellikle kadınlar ve çocuklar için ihtiyaçlar acil ve kritik. Ayrıca bunların sürekli temininin garanti altına alınmasına ihtiyaç var. Deprem bölgesinden göç etmiş depremzedeler ile iletişime geçip onları da desteklemek, dayanışmanın bir parçası yapmak bir o kadar önemli. Yeni bir hayatı kurma noktasında el ele verip gücümüzü ortaya koymamız gerekiyor.
Hemen fikirler ortaya atılıyor, büyük bir özveriyle çalışmanın ilk başlatılacağı mahalle seçiliyor, kim hangi buluşmaları ayarlayacak, iş bölümü nasıl yapılacak, bir sonraki toplantıya nasıl bir hazırlıkla geleceğiz, çevremizi nasıl seferber edeceğiz… Daha yeni tanışan ve kapı komşusu olduklarını fark eden kadınlar planladıkları günleri hemen bu dayanışmayı kurmak ve daha çok kadını bir parçası yapmak üzere dönüştürme planı yapıyorlar. Öğretmenler okullarda ne yapabileceklerini düşünmeye başlıyor, tanıdık çocuk gelişimciler, psikologlar düşünülüyor. Kapı kapı gezmek, kendi mahalleleri için muhtarlığı, belediyeyi zorlarken bir yandan da deprem bölgesindeki ihtiyaçları karşılamak için plan yapıyorlar. Fikirler ortaya atıldıkça dayanışma hissi hepimizi daha güçlü hissettiriyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül (Arşiv)
İlgili haberler
‘Depremin yaralarını saran da dayanışmayı ören de...
Esenyalı’da kadınlar Klinik Psikolog Başak Aydın ve Jeoloji Mühendisi İsmail Volkan’ın katıldığı pan...
Kadın dernekleri Malatya'daki depremzede kadınlara...
Ekmek ve Gül ve Dersim Yenigün Dayanışma Derneği'nden kadınlar, Malatya'daki çadır kentlerde kalan d...
Kız kardeşlik köprüsüyle hayatı yeniden kuruyoruz
Tüm kadınları kız kardeşlik köprüsüne katılmaya, hayatı hep birlikte yeniden kurmaya çağırıyoruz…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.