Mardin Nusaybin’de zihinsel engelli bir çocuğun ve arkadaşlarının polis şiddetine maruz kalması sonrası Şahmeran Kadın Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Van Barosu Çocuk Hakları Merkezi basın açıklaması yaparak çocuklara yönelik şiddete tepki gösterdi.  

Mardin Şahmaran Kadın Platformu, salgın öncesi de var olan ancak salgın döneminde çocuğa yönelik şiddetin arttığını işaret ederek “Her hafta farklı bir şiddet olayına tanık oluyor veya basına yansıyan haberlerden okuyoruz. Geçtiğimiz günlerde Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Fırat Mahallesi’nde yaşanan ve basına yansıyan görüntüler sonrasında gündeme gelen polis şiddeti bizleri dehşete düşürmüştür” dedi.

ÇOCUKLARIN TRAVMALARI ARTIYOR

Nusaybin’den oyun oynamak için bahçeye çıkan çocuklara polis memurunun havaya ateş ederek ve yüksek sesle müdahale etmesinin kabul edilebilir olmadığını aktaran Şahmeran Kadın Platformu şöyle devam etti:

“Yaşanan bu olayda çocuklardan birinin tartaklanarak gözaltına alınmaya çalışılması hem olayı yaşayan hem de tüm çocuklar için travma yaratmıştır. Yüksek sesle konuşulduğunda dahi tedirgin olan çocuklara silah ateşlemek çocuk gelişimi için de son derece tehlikelidir. Bu olay ve öncesinde Adana’da mülteci bir gencin yakın mesafeden hedef alınarak vurulması bizlere polis şiddetinin ne derece yüksek olduğunu, kontrolsüz güç ve görevi kötüye kullanmanın ülkemizde ne derece yaygın olduğunu yeniden göstermiştir. Çocukların yaşam, sağlıklı gelişim ve güvenliklerini tehdit eden bu olayları bir fiil önlemek ve tedbir almak Türkiye’nin taraf olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde de açıkça ifade edilmektedir. Ancak devlete bağlı polis, korucu ve bekçilerin gerek çocuklara gerekse yetişkin yurttaşlara karşı sistematik hale gelen şiddeti ülke genelinde ve özellikle bölgede yaşanan şiddetin cezasızlık politikası ile birebir alakalı olduğunu da göstermektedir. Kolluk güçlerinin rahatlıkla şiddete başvurabilmesi, korunması veya özgüveni üzerinde tüm kesimlerin biraz düşünmesi ve çocuğa yönelik şiddete karşı birlikte mücadele etmemizin elzem olduğunu hatırlatmak isteriz.”

ÇOCUKLAR İÇİN HİÇBİR TEDBİR ALINMADI

“Çocuğun üstün yararı gözetilmeden, yaşam ve sağlık haklarını ihlal ederek meclisten geçirilen ayrımcı infaz yasasıyla ilgili kadın örgütlerinin defalarca gündeme getirmesine rağmen hiçbir tedbir alınmadığını ve çocukların serbest bırakılan failler tarafından katledildiği gördük. Son haftalarda ise zaten önceden de var olan ve özellikle bölgede yoğun olarak hissedilen baskının pandemi sürecinde pervasız bir hal aldığına tanık oluyoruz.”

“OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

“Basına yansıdıktan sonra çarpıtma, kriminalize etme ve aklama niteliğinde yapılan basın açıklamalarına değil bağımsız şekilde, evrensel haklar gözetilerek açılan hukuki soruşturma ve kararlarla kontrolsüz güç ve çocuğa yönelik şiddetin önlenebileceğini hatırlatmak isteriz. Mardin Şahmaran Kadın Platformu olarak Nusaybin ilçesinde yaşanan olayın gerek hukuki gerekse kamuoyunda takipçisi olduğumuzu belirtiriz. “

İHD: KAYMAKAMLIK ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞTI

Nusaybin Kaymakamlığı olayın basına yansıması sonrası açıklama yaparak polis memurunun görevden alındığı söylemiş ancak şiddeti meşrulaştıran şu sözleri tepki toplamıştı: “Nusaybin ilçemiz Fırat Mahallesinde devriye görevi ifa eden ekibimize bir grup tarafından taş atılmıştır. Ekip aracından inen görevli polis memuru taş atan grubu dağıtmak saikiyle havaya 1 el ateş ederek kalabalığı dağıtmak istemiş ancak uygun olmayan ve tasvip edilemeyecek bir şekilde çocukların bulunduğu ortamda havaya ateş açmıştır.”

İnsan Hakları Derneği (İHD), site içinde oynayan çocukların güvenlik güçlerine taş attıkları öne sürülerek polisler tarafından gerçekleştirilen şiddet eyleminin meşrulaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu da “Görüntüler çocuğun fiziksel istismarının kaydı niteliğindedir” dedi.

İHD, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından belirtilen iddianın doğruluğu halinde bile fiili gerçekleştiren çocuklar hakkında cezai bir müeyyide uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilerek, “Zira Türk Ceza Kanunun 31/1 Maddesi ile 12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyet ve sorumluluklarının mutlak suretle bulunmadığı açık bir şekilde belirtilmiş, bu durum herhangi bir istisnaya tabi tutulmamıştır” dedi.

ÇATIŞMALI ORTAM EN ÇOK ÇOCUKLARI ETKİLİYOR

Yaklaşık 40 yıldır bölgede devam eden çatışmalı ortamdan en çok etkilenen gruplardan birinin de çocuklar olduğu belirtilen açıklamada, “Özellikle kolluğun orantısız silah kullanımı nedeniyle yüzlerce çocuk yaşamını yitirmiş, binlerce çocuk yaralanmıştır. Kamu görevlileri tarafından gerçekleştirilen bu ihlallerin akabinde yetkililer tarafından failleri koruyan ve çocukları suçlayan açıklamaların yapılması ne yazık ki bu ihlallerin artarak devam etmesine neden olmuştur” denildi.

VAN BAROSU: GÖRÜNTÜLER ÇOCUĞUN FİZİKSEL İSTİSMARININ KAYDI NİTELİĞİNDEDİR

Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ise “Görüntüler çocuğun fiziksel istismarının kaydı niteliğindedir” vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı: Reklam

“Maalesef ki; görüntülerde yer alan çocuk istismarı olayı münferit bir olay değildir. Çocuklar daha önce de kolluk kuvvetleri tarafından belki de hayatları boyunca unutamayacakları muamelelere maruz bırakılmıştır. Bunun nedeni idarenin pervasızlığı ve yargının cezasızlık politikasıdır. Zaten savunmasız olan çocukların bir de polis şiddetine maruz kalması kamuoyunda, çocukların güvenliğinin olmadığı düşüncesini haklı olarak yaratacaktır.