Narlıdere’de ÇEDES söyleşisi: Laiklik ve demokrasi mücadelesini güçlendirmeliyiz
İzmir’de Narlıdere'de ÇEDES projesine ilişkin, eğitimin dinselleştirilmesi ve laiklik karşıtı uygulamalara karşı neler yapılabileceğine ilişkin tartışmak için yan yana gelindi.

İzmir’de Narlıdere Ekmek ve Gül Grubu ve Balçova Kadın Dayanışma Grubu ile Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma ve Geliştirme Derneği Narlıdere Cem Evi Kadın Meclisi eğitimin dinselleştirilmesi ve ÇEDES projesine karşı Narlıdere Cemevi’nde söyleşi gerçekleştirdi.

Söyleşiye konuşmacı olarak BEKEV Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Çoruk, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezinden Avukat Yekta Yavuz Ekici, Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş ve Öv-Der İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Yüce katıldı.

“ÇOCUK EMEĞİNİN SÖMÜRÜSÜ ARTTI”

BEKEV Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Çoruk, “ÇEDES projesinde gizlenen amaçlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Cemaat örgütlenmesine benzer bu değişimler aslında eğitimde 4+4+4 düzenlenmesiyle başlamıştır. Çocuklar Kuran kurslarında, tarikatlarda istismara uğradı, evlere hapsedildi. Çocuk işçilik arttı, MESEM ile çocuk emeğinin sömürüsü arttı” dedi.

Geçtiğimiz günlerde EMEP Milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan’ın “Kayıp çocuklar nerde, MESEM’ler denetleniyor mu?” diyerek Meclise soru önergesi verdiğini söyleyen Çoruk, “Onlar ucuz iş gücü yaratmak, kendi istedikleri nesli yaratmak için çabalıyorlar, peki biz neler yapmalıyız. Sadece bilgilendirme değil itiraz sesimizi çıkarmamız gerekli. Geçmişte olumlu deneyimlerimiz oldu, yine yapabiliriz” diye konuştu.

“ÇEDES ANAYASAYA AYKIRI”    

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezinden Avukat Yekta Yavuz Ekici, hak ihlalleri durumunda kendilerine ulaşılabilecek 0232 400 00 14 telefon numarasını verdi. Ekici, “ÇEDES Projesinde hukuki boşluklar var bu büyük bir sorun. Bu sorunların en önemlisi de Anayasaya aykırılığıdır. Ablalar abilerle yapılacak eğitimlerin neyi amaçladığını hepimiz biliyoruz” dedi.

Çocuk eğitimi konusunda uzman eğitimcilerin görev alması gerektiğini vurgulayan Ekici, verilecek eğitimin niteliğine değindi. ÇEDES projesinde zorunlu bir gönüllülüğün dayatıldığını dile getiren Ekici, katılmayan öğrencinin bu proje kapsamında yapılan gezi, lunapark eğlencesi vb. etkinliklere de katılamadığını, bir şekilde damgalandığını, dışlandığını dolayısıyla itiraz dilekçesi vermenin karşısında da böyle bir sosyal baskının olduğunu ifade etti.

Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş da ÇEDES projesinin eğitim emekçileri arasında kadrolaşma oluşturulması bakımından da çok önemli olduğunu söyledi. Karakaş, “Hükümetin birinci hedefi ailedir, bunu da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerinden yürütmektedir. İkincisi yeni bir insan figürü yaratmaktır ki bunu da MEB üzerinden yürütmektedir” dedi. Toplumun yeniden dizayn edilmesi amacıyla izlenen uygulamalara ve bu uygulamalara karşı yürütülen mücadelelere örnekler veren Karakaş, bilgilendirme etkinliklerinin önemine dikkat çekti. “Laiklik ve demokrasi mücadelesi için birbirimizi güçlendirmemiz cesaretlendirmemiz lazım” diyen Karakaş, dilekçe vererek çocukların bu projenin dışında tutulmasının önemini söyledi.

“BİLİMSEL, LAİK NİTELİKLİ EĞİTİM İÇİN MÜCADELE EDİLMELİ”

Öv-Der’in bu soruna dair neler yaptığında dair gelen sorulara Öv-Der İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Yüce cevap verdi. Tek başına bir velinin karşı çıkmasının eksik kaldığını ifade eden Yüce tüm velilere ulaşılması gerektiğini söyledi.

Bu projenin gelip geçici bir proje olmadığını, çocuğu olmayanları da ilgilendirdiğini, sorunun laiklik sorunu olduğunu anlatan Yüce, “Yıllardır bir şey olmaz diye izledik ama bir şeyler oluyor. Veli, öğretmen ve öğrencilerin ortak mücadelesi önemli. İyi okul, iyi öğretmen aramak yerine bilimsel, laik, nitelikli eğitim için mücadele edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Söz alan Narlıdere Kent Konseyi Kadın Meclisinden Banu Ufacık, kendisinin ortaokul döneminde din derslerinin seçmeli olduğunu ve kendisinin de din dersi almadığını ancak bu nedenle maruz kaldığı ayrımcılığı anlattı. Daha bir veli, velilerin çocukların mimlenmesinden korktukları için tepkisiz kaldığını, aslında böyle bir tepkinin sadece “hayır” demek olduğunu söyledi. İtirazın bir suç teşkil edip etmediğini soran veliye Avukat Ekici, “Fişlenmezsiniz tabi ki ama çocuğunuz damgalanmaya ilişkin sorunlar yaşayabilir. Korku iklimini yok etmenin yolu birlikte mücadeleden geçer. Biz sizinle birlikte omuz omuza mücadele etmekten şeref duyarız, yapılması gereken her şeyi yaparız” dedi. Söz alan bir esnaf ise okul aile birliklerinde yer almanın öğrenciler ve veliler lehine sonuçları olabileceğine dikkat çekerek, parasız eğitim talebiyle bilimsel ve laik eğitim taleplerinin bir aradalığına işaret etti.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
ÇEDES’ten tarikatlara çocuklar karanlığa teslim ed...

ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi da...

Afganistan’da kız öğrenciler eğitimden mahrum bıra...

Afganistan’daki Taliban yönetimi, kız öğrencilerin orta okul ve liselere dönüşü konusunda yeniden ge...

Eskişehir Eğitim Sen: Diyanet susacak kadınlar kon...

‘Kadının çalışması eşinin iznine mi bağlıdır?’ sorusuna ‘Kadının çalışması eşinin iznine tabidir’ di...