Müzeci kadınlar İstanbul’da buluştu
İstanbul’da ilk defa gerçekleştirilen ve 3 gün süren Asya ve Avrupa Kadın Müzeleri Konferansına dünyanın pek çok şehriden isimler konuk oldu.

Geçtiğimiz hafta Türkiye’de ilk defa düzenlenen Asya ve Avrupa Kadın Müzeleri Konferansı, İstanbul Salt Galata ve Minerva Palas’ta gerçekleşti. 3 gün süren uluslarası konferans ‘Feminist Pedagoji: Müzeler, Hafıza Mekanları ve Hatırlatma Pratikleri’ başlığı altında gerçekleştirildi. İstanbul Kadın Müzesinin Facbook hesabından canlı yayımlanan konferansta, pek çok ülkeden konuşmacıların katılımıyla birlikte eş zamanlı olarak çeşitli atölyeler yapıldı.

Uluslararası Kadın Müzeleri Birliği (International Association of Women’s Museums, IAWM) yönetim kurulunun aldığı kararla birlikte iki yılda bir gerçekleşetirilecek konferansların, birliğin üyesi müzelerin ev sahipliğinde gerçekleşmesi kararı alınmıştı. Bu karar kapsamında ilkinin gerçekleştirildiği konferansın ev sahipliğini, İstanbul Kadın Müzesi ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) üstlendi.

İlk gün Minerva Palas’ta bir basın toplantısı düzenlenerek konferans hakkında bilgi paylaşıldı. Salt Galata da başlayan etkinlikte, konferansın açılış konuşmalarını, Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Başkanı Suay Aksoy, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Şirin Tekinay, Uluslararası Kadın Müzeleri Derneği (IAWM) Başkanı Mona Holm ve İstanbul Kadın Müzesi (İKM) Küratörü Meral Akkent ile İstanbul Kadın Kültür Vakfı Başkanı Gülümser Yıldırım gerçekleştirdi.

Unutturulmayan kadınlar ve başarı öyküleri açılış sohbeti bölümünde“Başka bir dünya için feminst hikaye anlatıcılığı”, “Tanışma: Ben hikaye miyim?” ve Feminist arşivi oluşturma konularında sunumlar gerçekleşti. Uzun yıllar Diyarbakır Kent müzesinde Arşivcilik ve özellikle kadın eserlerinin derlenip toparlanmasında önemli emeği olan Araştırmacı ve Müzeci Zeynep Yaş, Kayıp Sesler adlı araştırmasını sundu. Uluslarası konferansta Kürt kadın müzisyenlerini anlatan Yaş, konuşmasına 2018 Nobel Barış ödülünü alan Nadya Murad’ı selamlayarak başladı. Yaş, Kürtçe şarkı söyledikleri için yıllarca yasaklı olan Kürt ses sanatçılarının dillerden dillere dolaşan fakat isimlerinin bile anılmadığı kayıp sesleri nasıl ve nerelerde çalıştığını anlatarak başladığı sunumunda, Ayşe Şan, Meyrem Han, Elmas Muhammed, Nesrin Şêrwan ve Gülbahar Amedi’in kesişen yol hikayelerini ve başarı öykülerini anlattı. Yaş sözlerini “Ses ve sözün büyüklüğüne olan inancımla, hiçbir sesin kalbolmayacağına dair umudumu kadınları arşivlerken her an gördüm ve hissettim. Sesler, ritimler, diller hele ki kadınların sesi kaybolmasın. Onlardır bizi ortak duyguda buluşturan, sınırları kaldıran, bizi var eden ortak mirasımızdır.” diyerek bitirdi.

PEKİŞEN ULUSLARASI KADIN DENEYİMLERİ

Dünyanın çeşitli ülkelerinden konferansa katılan müzeci kadınlar, deneyimlerini aktardılar. İkinci günün dikkat çeken sunumları arasında, Clare Patey’in “Ayakkabılarımla Bir Mil” adlı ayakkabı müzesi projesi vardı. Uzun uğraşlar sonucunda, ayakkabı kutusu şeklinde tasarlanan mekanda, ayakkabı kutuları içersinde kadınların hikayelerinin yazılı olduğu notlarla birlikte, hikaye sahiplerine ait ayakkabılar kutu içersinde bulunuyor, müzeyi ziyarete gelenlere açılan bu kutular hem hikaye paylaşımı hemde ayakabıları giyerek empati yapma olanağı açığa çıkartılmaya çalışıyor. Kamoyunanda Empati Müzesi ( Empathy Museum) olarak bilinen müzenin orataya çıkış hikayesini müzenin direktörü Clare Patey anlattı. Yoğun ilginin olduğu sunumda Patey, sorulan soruları tek tek yanıtadı.
Frankfurt’ta “Göçmen kadınların hafıza kutusu” adlı sunumu yapan Elif Çiğdem Artan ise kadınlarla yaptıkları ortak etkinliklerle birlikte göçmenlikten kaynaklı kadınların hafıza kutularında biriktidikleri deneyimlerini nasıl paylaştıklarını anlattı. Kadın tarih-kadın hikayeleri bölümünde ise Sabancı Üniversitesinden Hülya Adak’ın moderatörlüğünde, Arzu Beril Kırıcı, Rüya Telli, İlgi Özdikmeli, Özlem Şimşek ve Betül Gaye Dinç, Cumhuriyet döneminde öne çıkmış kadınların hikayelerini anlatarak sunumlarını gerçekleştirdiler. Konferans süresince süren atölyelerde ise 5 farklı atölyede 5 farklı konu çalışıldı. “Uzlaşma için diyalog: sergi konseptleri”, “İstanbul heykelleri: Bir toplumsal cinsiyet haritalaması”, “Kız çocukları ve ergen kızların alanları: Bir küresel bellek projesi”, “Kadınlara karşı işlenen savaş suçlarının görünür kılınması.” adı altında yapılan atölyelere genç kadınların ilgisi yoğundu.

CİNS ADIMLAR
Konferansta “Cins Adımlar” adı altında toplumsal cinsiyet ve hafıza yürüyüşü yapıldı. Balat’ta gerçekleştirilen yürüyüşte şunlar dile getirildi: “Bizler; toplumsal cinsiyet ve hafıza yürüyüşleri ekibi olarak toplumsal cinsiyet odaklı hafıza yürüyüşleriyle hem bu ilişkileri daha iyi anlamayı hem de şehrin görünür olmayan hafızlarının izini sürereken şehre ve kendimize dair yeni pencereler açmayı umuyoruz.” Katılımcı sayısının 25 kişi ile sınırlandırıldığı hafıza yürüyüşünde Balat’taki tarihi mekanlar hakkında hikayeler anlatılarak gezi tamamlandı. Konferansın son gününde “İfşa Etmeden” isimli sergi izlendi, konferans müzik dinletisi ve verilen kokteylle son buldu.
İlgili haberler
GÜNÜN ÖNERİSİ: Oturduğunuz yerden kadın müzesi gez...

Bu müze günün her saati siz neredeyseniz oraya geliyor.

GÜNÜN MÜZESİ: Bonn kadın müzesi

Dünyanın ilk kadın müzesini daha önce duymuş muydunuz? 1981 yılında Bonn’da Almanya’da bir kadın müz...

Yukarıya değil, önümüze bakalım!

Taşa değen ayaklarımız, sendelemekten yorulmuş bedenlerimiz, dönen başlarımız kendine gelsin artık....