Mor Çatı: Deprem bölgesinde kadınların temel ihtiyaçları dahi karşılanmıyor
Mor Çatı, depremzede kadınların temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, şiddetin devam ettiğini belirtti. Kadınların ise ağır koşullara rağmen alternatifler üretmeye devam ediyor.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, “Depremden Etkilenen Bölgelerde Kadınların Şiddetten Uzaklaşma Deneyimleri ve Destek Mekanizmaları” raporunu paylaştı. Rapor, Mor Çatı’nın deprem bölgesine yaptığı ziyaret, kadınların ve Mor Çatı atölyelerine katılan, bölgede kadınlara destek veren sosyal hizmet uzmanları ve psikologların deneyimlerinden yola çıkılarak hazırlandı.

20-24 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirdikleri ilk ziyaretten bu yana bölgede yaşayan kadınların insani yardım, sağlık ve güvenlikle ilgili ihtiyaçlarının farklı ayrımcılıkları da barındırarak güncelliğini koruduğunun tespit edildiği raporda, şöyle denildi:

“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini çocukların bakımından, temizlik ve temel ihtiyaçların sağlanmasına kadar bu görevlerin ciddi bir yük oluşturduğunu gördük. Çadır kentler ve yeni inşa edilen konteynır kentler kadınların ve çocukların kendilerini güvende hissedebilecekleri şekilde düzenlenmiş değil. Bu yaşam alanlarının birçoğunda temiz içme suyu, tuvalet, duş, elektrik ve çamaşırhane gibi temel ihtiyaçlar halen mevcut değil. Mevcut olduğu durumlarda da erişim sürekli ve ihtiyacı karşılayacak nicelikte değil. Çadır kentlerdeki yaşamın mahremiyeti ortadan kaldırması, düzenli sistemli bir bilgilendirme ve müdahalenin olmaması gibi nedenlerle bölgede olası kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı durumlarına ilişkin risklerin çalışanlar tarafından da tespit edilmesine rağmen, bu risklere ilişkin önleyici bir çalışma da henüz mevcut değil.”

‘ADIYAMAN’DA CAN GÜVENLİĞİ RİSKİ ALTINDA ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR’

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Antep ve Maraş Şiddet Önleme İzleme Merkezinin (ŞÖNİM) depremden önce bulundukları binalarda hizmet verdiğinin belirtildiği raporda, “Adıyaman ŞÖNİM binası ağır hasarlı olması nedeniyle binanın hemen yanına yerleştirilen konteynırda hizmet veriyor. Ancak bu konteynırın ne çalışanlar için ne de oradan destek alan kadınlar ve çocuklar için güvenli ve temel insani ihtiyaçları karşılayacak şekilde oluşturulmadığını, can güvenliği riski altında çalışma yürütüldüğünü gözlemledik” denildi.

‘ŞİDDET BAŞVURULARI BARINMA İHTİYACI OLARAK DEĞERLENDİRİLEREK DESTEK VERİLMİYOR’

Görüşülen tüm ŞÖNİM’lerde deprem sonrası artan bir barınma talebinin olduğunun paylaşıldığı raporda, “Devletin kadınların barınma sorununa çözüm bulmamasının bir sonucu olarak şiddetle mücadele mekanizmalarına kadınların barınma ihtiyacıyla başvurması süregiden bir sorun. Bu durum depremle birlikte kaçınılmaz olarak yoğunlaştı” diye kaydedildi.

Diğer yandan Mor Çatı’ya başvuran kadınların deneyimleri, şiddet nedeniyle başvurduklarında barınma ihtiyacı olarak değerlendirilip destek alamadıkları yönünde olduğuna dikkat çekilen raporda, “Bu bilgi ve deneyimleri birlikte düşündüğümüzde, hizmet standardı ve kadına yönelik şiddetle ilgili uzmanlık konusunda önemli sorunlar olduğunu düşünüyoruz” diye belirtildi.

‘ŞİDDET DEPREMDEN SONRA DA DEVAM EDİYOR’

Raporda, deprem sonrası oluşturulan destek mekanizmalarının olası şiddet durumlarını hesaba katmadığı ve yetkililerin “Bu dönemde olmaz böyle bir şey zaten” bakış açısıyla hareket ederken kadınların deneyimlerinin deprem döneminde de kadına yönelik erkek şiddetinin devam ettiğini gösterdiğine işaret edildi.

Kadınların depremden önce olduğu gibi depremden sonra da şiddet tercih edilerek uygulandığı halde, şiddetin nedeni olarak psikolojik sorunların gösterildiğini paylaştıklarının aktarıldığı raporda, deprem bölgesindeki koşulların ve kurumlardaki eksikliğin kadınların şiddete maruz kalmaya devam etmesine nasıl zemin hazırladığını ortaya koyduğu vurgulandı.

ŞİDDET GÖREN GÖÇMEN KADIN ÇADIRKENTTE KALMAYA DEVAM ETTİ
Uzaklaştırma kararı ile çocuklar ile çadır kentte kalan göçmen bir kadının çadırda kocasının şiddetine maruz kalmaya devam ettiği örneğinin verildiği raporda, “Uzaklaştırma kararına uymayan kocasının tehditlerinin sürdüğü çadırkentte tercüman desteği alamayan, polislere ulaşamayan, göçmen statüsü ve çocuklarının yaşı ve sayısı sebebiyle sığınağa götürülmeyen kadının çadır kentte kalmaya devam etti” diye belirtildi.
KADINLAR KENDİ GÜÇLERİNİ ÜRETMEYE DEVAM EDİYOR

Raporda, “Bu durum, göçmen kadınlar için mevcut olan katmanlı sıkışıklığın bir örneğini ortaya koyuyor. Depremin yarattığı duygusal ve fiziksel olarak yıkıcı etkiye rağmen kadınlar maruz kaldıkları şiddetten uzaklaşma sürecinde kendi güçlerini ve alternatiflerini bu koşullara rağmen de üretmeye devam etti” denildi.

‘KADINLARIN TEMEL İHTİYAÇLARI DAHİ KARŞILANMIYOR’

Raporun sonuç bölümünde ise aradan geçen 5 aya rağmen kadınların temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığının görüldüğü belirtilerek, şunlar ifade edildi:

“Şiddetten uzaklaşmak destek alabilecekleri mekanizmalar her bölgede ulaşılabilir değil. Var olan uygulama sorunlarının deprem nedeniyle katmerlendiğini ve bu durumun kadınların hayatlarını yeniden kurmaları ve şiddetten uzaklaşmaları önünde engel teşkil ettiğini görüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini merkeze alan bir afet yönetim planı ve şiddetle mücadele acil eylem planının yokluğu, deprem bölgesi ve göç edilen illerde kadınların karşılaştığı engelleri daha da zorlu hale getiriyor. Bir diğer yandan kadınların deprem sonrasında karşılaştıkları desteksizlik ve uygulama sorunları, afet durumları dışında da mevcut. İhtiyaç temelli ve toplumsal cinsiyete duyarlı destek mekanizmalarının eksikliği, hizmet standardının olmayışı ve kötü uygulamaların herhangi bir yaptırımla sonuçlanmaması kadınların ihtiyaç duydukları desteklere erişmeleri önünde her zaman engel oluşturuyor.”

İyi çalışmayan bir destek mekanizmasının da afet dönemindeki artan ihtiyaca ve zorlu koşullara yanıt veremediğine işaret edilen raporda, “Bu nedenle şiddetle mücadele ve sosyal destek mekanizmalarının niteliğinin artırılması ve toplumsal cinsiyet bakış açısı ile yürütülmesi ile afet dönemlerinde karşılaşılan sorunları en aza indirecektir” denildi.

Raporun tamamına ulaşmak için TIKLAYIN 

Haber: Jinha

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Depremin 5. ayı: Sorunlar hâlâ devam ediyor

Depremin üzerinden 5 ay gibi büyük bir zaman geçmesine rağmen normalleşmeyi bırakın, birçok temel ih...

Buz dağının gösterilmeyen kısmı: İslahiye ve Nurda...

6 Şubat depremlerinin üzerinden 5 ay geçti, İslahiye ile Nurdağı’nda insanlar, özellikle de kadınlar...