Mersin’den ‘Afganistan’a ses ver’ çağrısı
Mersin Kadın Platformu çağrısıyla kadınlar “Afganistanlı kadınlar yalnız değildir!” diyerek Afganistan’da Taliban şiddetine sessiz kalmayacaklarını haykırdılar.

Mersin Kadın Platformu çağrısıyla buluşan kadınlar bugün saat 18’de Pozcu Platin önünde, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra özellikle kadınlara, LGBTİ’lere ve çocuklara yönelik karanlık bir dönemin başlamasından duydukları endişeleri belirtip, Afganistanlı kadınların “Bizi öldürmeye geliyorlar, yardım edin” çığlıklarını duyurmak ve dünyanın bu konudaki ikiyüzlülüğünü protesto etmek için bir basın açıklaması yaptılar. “Yaşasın kadın dayanışması”, “Afgan kadınlar yalnız değildir”, “Kadın dayanışması sınırları aşıyor” sloganlarının atıldığı açıklamada “Afgan kadınlar yalnız değildir” pankartı açıldı.


'AFGANİSTAN'DA KADINLAR, ÇOCUKLAR VE LGBTİ'LER İÇİN GÜVENLİ ALAN KALMADI'

Açıklamayı Mersin Kadın Platformu adına Çiğdem Serin okudu. Çiğdem Serin, “Emperyalist çıkarlar uğruna palazlandırılan dinci gericiliğin kadınların ve çocukların hayatlarını hedef aldığı en karanlık süreçlerden birini yaşıyoruz maalesef. Taliban, iki gün önce Kabil’i de ele geçirerek ülke yönetimine el koydu. Artık Afganistan’da kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar için güvenli alan yok” sözleriyle açıklamaya başladı. Havuz medyasının, Taliban’ın “Kadın haklarına saygı göstereceğiz” sözünü bilerek yaydığını, daha sözlerin mürekkebi kurumadan Kabil sokaklarında dükkânların duvarlarından kadın fotoğrafları silindiğini, aynı dakikalarda Afganistanlı kadınların “Bizi öldürmeye geliyorlar, yardım edin” çığlıklarının sosyal medya üzerinden yayılmaya başlandığını vurguladı.

'TALİBAN'IN KATLETTİĞİ KADIN HABERLERİNİ ALIYORUZ'

Serin, “Taliban’ın girdiği kentlerde elektrik ve telefon bağlantılarını kesmesi nedeniyle iletişim kurmanın iyice zorlaştığı bir durumda özellikle kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar, insan hakları savunucuları, gazeteciler için derin endişe taşıyoruz. Ülkeden Taliban’ın katlettiği kadınların haberleri geliyor. Taliban, Takhar vilayetinde bir kadını burka giymediği için katletti. Taliban’ın kız çocukları ve bekâr kadınların askerlere teslim edilmesini istemesi, kadınlar ve kız çocuklarının hayatları ve bedenleri üzerindeki tehdidin boyutlarını gözler önüne seriyor. Taliban’ın eline geçmemek adına kadınların intihar haberlerini alıyoruz. Bu kayıpların intihar değil eril cinayetler olduğunu bizim gibi bütün dünya da biliyor” dedi.  

Taliban’nın dünyayı “Kadınların kamusal alanlara katılabileceği” yalanlarıyla aldatırken aynı zamanda, Herat Üniversitesine giden kadın öğrencilerin geri gönderilmeye başlandığını, Kandahar’da bankada çalışan kadınların işten ayrılmaya zorlandığını, üniversitelerin kadın yurtlarının zorla boşaltıldığını, kadınların başörtüsü takması gerektiğini ve başörtüsü takmadan ve yanlarında erkek olmadan toplum içine çıkamayacaklarını ilan ettiğini de vurguladı.


'ÜLKEYİ BU KARANLIĞA SÜRÜKLEYENLERİ TANIYORUZ'

Serin, “Afganistan’ı bu karanlığa sürükleyenleri tanıyoruz” sözleriyle, Afganistan’da yaşanan bu barbarlığın sorumlusunun, sözde demokrasi iddiasıyla, emperyalist çıkarları doğrultusunda yıllarca ülkeyi işgal altında tutan, sonrasında cihatçı terör örgütü Taliban’a teslim eden ABD olduğunu belirtti. Emperyalist çıkarlar uğruna Taliban’a para, silah, eğitim desteği veren devletlerin, bu katliamın sorumlusu olduğunu söyleyen Serin, “Afganistan’da istikrarın sağlanması gibi bahanelerle cihatçı terör örgütünü meşru gösterenler de suç ortağıdır. Ülkemizde de dinci gericiliği yükselten AKP-MHP iktidarı Taliban’ı meşru gösteren açıklamalarla emperyalist suç ortaklığına devam etmektedir” dedi.

Afganistan’daki Taliban terör örgütünün yönetiminin devletler tarafından tanınmasının asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Serin, “Taliban şiddetinden kaçan Afganistanlılara sınırlar kapatılmamalı, Afganistan’dan ülkemize göç eden kadın ve LGBTİ+’lar için İstanbul Sözleşmesi’nin gerekleri yerine getirilmelidir” dedi.


'SESİMİZİ KIZ KARDEŞLERİMİZİN SESİNE KATIYORUZ'

Yaşanan karanlık sürece rağmen kadınların vazgeçmediğini belirten Serin, ölümü göze alarak hayatları ve özgürlükleri için direnen, Taliban’a karşı sokağa çıkıp eylem yapan Afganistanlı kadınların direnişini selamladıklarını, kadın dayanışmasının sınır tanımadığını gösteren Molla rejiminin baskılarına rağmen Afganistanlı kız kardeşleri için Talibanʼa karşı İran’da kadınların sokağa çıkmasının umutlarını yeşerttiğini vurguladı. “Biz de Mersin’den kadın dayanışmasını büyütüyor, sesimizi Afganistanlı kız kardeşlerimizin sesine katıyor, Afganistan halkının yalnız olmadığını, tüm dünya kadınlarını uluslararası dayanışmaya, Afganistanlı kadınların çığlığına ortak olmaya çağırıyoruz. Afganistan kadın orkestrasının 8 Mart marşında söylediği gibi ‘Ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız. Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız.” dedi.

Açıklamalarını Afganistanlı kadınların şarkısının sözleri ile bitirdiler:

Tenimdeki yara izinden yeniden çiçekleneceğim.
Çünkü ben varım ben kadınım.
Ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız.
Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız.
Daha iyi ve mutlu bir dünya.
Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak ne gözyaşı ne utanç bizi yıldıracak. Daha iyi ve farklı bir dünya kuracağız.

Fotoğraflar: Güler CENGİZ/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Türkiye’de kadınlar Afganistanlı kadınlar için sok...

Kadınlar Cuma 19.30’da Kadıköy Süreyya operası önünde Afganistanlı kadınlarla dayanışmak için bir ar...

EMEP: Afgan kadınların işgalci ve şeriatçı güçlere...

EMEP: 'ABD emperyalizminin ve Taliban vahşetinin Afgan kadınların hayatlarını ellerinden almasına iz...

Afgan kadınlardan mesajlar

Yazar Gayle Tzemach Lemmon Washington Post’a yazdığı yazıda Afganistan’dan kadınların ona gönderdiği...