Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun çağrısıyla İstanbul Taksim Point Hotel'de Medeni Kanun İçin Mücadele Çalıştayı gerçekleştiriliyor.

5 oturumdan oluşan çalıştayda Medeni Kanun'un önemi ve karşı karşıya olduğu risklerle mücadele, aile hukukunda arabuluculuk tehlikesine karşı mücadele, boşanmaların hızlandırılması yalanına karşı mücadele, nafaka hakkına yönelik saldırılara karşı mücadele ve kadına yönelik şiddeti önlemede 6284 sayılı Kanun’un önemi ele alınıyor. Çalıştayda tartışılan konular, daha sonrasında kitapçık haline getirilecek.

Açılış konuşmalarını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Kadın Meclisleri Genel Sekreteri Fidan Ataselim ve Eşitlik İçin Kadın Platformu'ndan (EŞİK) Avukat Hülya Gülbahar gerçekleştirdi.

EŞİK adına konuşan Avukat Hülya Gülbahar, genel seçimlerden önce Medeni Kanun’un maddelerini değiştirmeye yönelik hamlelerin olduğunu ancak seçim sonrası el artırarak, hem Medeni Kanun’un tamamını hem de Anayasa’yı hedef aldıklarını belirtti.

KCDP adına konuşan Fidan Ataselim, Adalet Bakanlığının düzenlediği Medeni Kanun Çalıştayının laikliğe yönelik bir saldırı olduğunu, bunun karşısında kadınların bir cephe oluşturması gerektiğini söyledi. Bu çalıştayı yapma sebeplerinin iktidar tarafından yapılan ve aile arabuluculuğunu, nafakayı, boşanmaların hızlanmasını iyi bir şey gibi gösteren çalıştaylara bir karşılık vermek olduğunu ifade etti.

HIZLI VE HAKLARINA ERİŞEMEDEN BOŞANMA

Çalıştayın ilk oturumu olan "Medeni Kanun'un önemi ve karşı karşıya olduğu risklerle mücadele" isimli oturumda EŞİK'ten Avukat Nazan Moroğlu Medeni Kanun'un tarihini ve kanunu iyileştirmek için kadınların attığı adımları anlattı. Daha sonra söz alan Kaos GL'den Özlem Şen Medeni Kanun'a yönelik saldırıların kadın ve LGBTİ'leri birlikte etkilediğini ifade ederken ortaklaşa bir mücadele çağrısı yaptı. Oturumun son konuşmacısı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan Gülsüm Kav, Medeni Kanun'a yönelik saldırıların daha geniş bir perspektifte ele alınması ve mücadelenin buna göre düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. 

İkinci oturumda "Aile hukukunda arabuluculuk tehlikesine karşı mücadele" konusu tartışıldı. Oturumda Gazete Duvar'dan Berrin Sönmez, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Avukat Birsen Baş Topaloğlu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclislerinden Avukat Esin İzel Uysal konuşmacıydı. Sönmez aile hukukuna yönelik Osmanlı'da ne gibi adımlar atıldığını anlatırken, Avukat Topaloğlu katıldıkları Türkiye Yüzyılında Medeni Kanun Çalıştay'ında tartışılan konuları aktardı ve arabuluculuğun neden gerçekleşemeyeceğini anlattı. Avukat Uysal ise, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerini paylaşarak 2023 yılında 315 kadının öldüğü, 248 şüpheli kadın ölümü yaşandığını aktardı. Öldürülen kadınların 205 tanesinin evinde, 128 kadının evli olduğu erkek tarafından öldürüldüğünü aktarırken, yaşam hakkı için Medeni Kanun'a yönelik saldırılara karşı mücadelenin önemini vurguladı. 

Çalıştayın 3'üncü oturumunda konuşan, Kadının İnsan Hakları Derneğinden Avukat Ezel Buse Sönmezocak, boşanmaların hızlandırılması bahanesiyle iktidarın, boşanmanın ekonomik sonuçlarından ayrılması yani boşanma kararının hızlıca verildiği ancak nafaka, tazminat, velayet gibi konuların ayrıca yargılama konusu olduğu bir sistem önerdiğini ifade etti. Bunun yanı sıra boşanmaların kusurdan arındırılmasının istendiğini ifade eden Sönmezocak, boşanmalarda kusur aranmasının iktidar tarafından, "Boşanmalarda gizli çamaşırlar dökülüyor, gizli kalması gereken belgeler ortaya saçılıyor." gibi tepkilerle karşılaştığını belirtti. Boşanmaların kusurdan arındırılmasının, nafakanın ve tazminatın genel hükümlere bağlanmak istenmesiyle birlikte ele alındığı ifade eden Sönmezocak, bu biçimiyle fiziksel şiddet dışındaki şiddet türlerinin tamamen görünmez olacağını belirtti. Uzun süren davaların kadınları da zorladığını ancak önerilen yöntemlerin kadınların lehine olmadığını vurgulayan Sönmezocak; tanıkların tek celsede dinlenmesi, yeni mahkemeler açılması, adli yardımların iyileştirilmesi gibi süreci hızlandıracak önerilerde bulundu.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül