Kim onlar? Ne istiyorlar?
Şimdi yeniden ve yeniden, bıkmadan 3 temel taleplerini tekrarlamaya, yeniden imzalar toplamaya, belediyeye yeniden gitmeye, farklı mahallelerdeki kadınları da seferber etmek için çağrı yapıyorlar.

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği üyesi kadınlar iki yılı aşkın süredir okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek verilmesi talebiyle bir mücadele sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl topladıkları binlerce imza ile MEB'e açtıkları dava bu yılın şubat ayında görülmüştü. Davada yapılan savunmalar, talebi reddetmeye dair uydurulan gerekçeler bugün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "18 milyon öğrencinin tamamına ücretsiz yemek vermeyi doğru bulmuyorum, çocuklarımızın yeme alışkanlıkları buna uygun değil” sözleri kadar manasız ve dayanaksızdı.

Yerel yönetimlerin de bu süreçteki rolünü bilen kadınlar, talepleri ve bu taleplerin nasıl karşılanabileceği, denetiminin nasıl yapılabileceğine dair dosyaları ile geçtiğimiz temmuz ayında Mamak Belediyesine de ziyarette bulundular. “Ödeneksizlik, geçmiş yönetimlerden kalan borçlar, imkansızlıklar ve olsa ne güzel olur” sözleri ile uğurlandılar.

Talepler sadece çocuklara ücretsiz yemek verilmesi değildi. Sığınma evleri ve kreşlerin açılması, gençler için kültür merkeziyle birlikte 3 temel talebin peşinde kadınlar. Yaşadıkları ilçede her geçen gün artan yoksulluğu, kadın cinayetlerini, intiharları gören, yaşayan ve sorumluları da iyi tanıyan kadınlar…

Ankara güze hızlı bir giriş yaptı. Dernek de üyelerini toparladı ve bir yeni dönem toplantısı yaptı. Toplantının başlıkları da ara sohbetleri de “Biz kimiz? Ne istiyoruz?” sorularını cevaplamaya ve bu cevapları tüm mahalleye, belediyeye, Bakanlara ve nicesine nasıl iletebilecekleri üzerineydi aslında.

Maalesef Eylül mucizelerle gelmedi Mamaklı kadınlara; okul masrafları baş ağrıttı, beslenmeye konacak bir elmanın en ucuzu aranmaya çalışıldı, pislikten girilmeyen okulların tasarruf kapsamında temizlikçi almayacaklarını dinlediler, gencecik bir insanın intihar haberiyle sarsıldılar. Büyük hüzünlerle uğurlanan yaz, zaten kendi başına hüzün içinde geçti. Sadece kendi ilçelerinde 3 kadın cinayeti yaşandı. Acılı aileler ile hastane bahçelerinde beklendi, avukatlara el ele gidildi. “Ekim yapraklarımızı dökme” diyerek beklemek yerine de şimdi ne yapabileceklerini konuşuyorlar.

Kim onlar?

Onlar haklarından ve hayatlarından vazgeçmeyen, zaman zaman yılgınlık eteklerini çekiştirse de yan yana gelince buluruz bir yol diyen, mücadeleci kadınlar.

Ne istiyorlar?

Şimdi yeniden ve yeniden, bıkmadan 3 temel taleplerini tekrarlamaya, yeniden imzalar toplamaya, belediyeye yeniden gitmeye, farklı mahallelerdeki kadınları da seferber edebilmek için tüm Mamak'a çağrı yapmaya hazırlanıyorlar.

Okullarda, ayırt edilmeden her çocuğa bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmesini istiyorlar. Bu yemeklerin her okulda her çocuğa verildiği, yemeklerin sağlıklı ve lezzetli olduğunu denetleyecek mekanizmalarda veliler, öğretmenler, uzmanlar ile birlikte yer almak istiyorlar.

“Çocukların beslenmelerinden, temizliklerinden, eğitimlerinden tasarruf olmaz” diyorlar.

Son 4 ayda 3 kadının ölüm haberinin geldiği, kadına şiddet haberlerinin ise neredeyse her gün gündem olduğu Mamak'ta sığınma evi istiyorlar. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi ihmallerle kapanmak zorunda kalan gibi bir sığınma evi değil. Güvenli, kadınların psikolojik destek, yardım alabilecekleri mekanizmaları olan, denetleyicisinin kadınlar olduğu bir sığınma evi.

Yoksulluğun her geçen gün arttığı Mamak'ta kadınların yaşamlarını sürdürebilmek, daha iyi bir yaşama pencerelerini açabilmek için çocuklarını güvenle bırakabilecekleri ücretsiz ve güvenli kreşler, gençler için kültür merkezi istiyorlar. Mecburiyetlerle içine kapanılan evlerden çıkabilmek, çocuklarının yaşıtları ile sosyal bir yaşamlarının olabileceği bir hayat.

DURUP BEKLERSEK HİÇ OLMAZ

“Ama davada gayet net bir şekilde rededildi yemek talebi, belediye de bekleyin bakalım dedi bir şey çıkmayacak bu işten” diye kurulan umutsuz bir cümleye “Durup beklersek hiç olmaz zaten ama mücadele edersek kazanma ihtimalimiz olur” sözleri yankı oldu. “İnsanlar korkuyor öyle imza falan işlerinden, çok zor olmaz mı?” diyen yeni yüzlerden birine ise karşı koltuktan cevap geliyor. “Yoo hiç de korkmuyor kadınlar, sadece anlamaları lazım neden imza topladığımızı, kim olduğumuzu. Biz o kadar çok imza topladık ki geçen yıl sadece meselemizi açıkça anlatmak gerekiyor. Yoksa ücretsiz yemeğe de sığınma evi ya da kreşe de ‘yok ya açılmasın’ diyecek kadın yok. Bizi görüp güç almaları lazım.”
Kadınların toplantısından aklımızda kalanları en kısa haliyle özetlemek gerekirse de;

"Yoo, hiç de korkmuyor kadınlar."


Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
'Bir öğün yemek ve temizlik her çocuğun hakkı' çağ...

Yayın kurulu üyemiz ve EMEP Milletvekili Karaca, 'okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ve tem...

Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek de temi...

Tüm velilere, eğitim emekçilerine, kadın ve çocuk örgütlerine, veli derneklerine çağrımızdır: “Okull...

Tuzluçayırlı kadınlar taleplerini Mamak Belediyesi...

Mamak Belediye Başkanlığına ziyarette bulunan Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği yönetimi ve üye...