KAHUDEV: ‘Yoksulluk mevcut temel eşitsizlikleri derinleştiriyor’
KAHUDEV'in düzenlediği Şirin Tekeli Makale Yarışması'nın bu yılki konusu 'kadın yoksulluğu ve haklara erişim'. KAHUDEV'den avukatlarla hem kadın yoksulluğuna hem de Şirin Tekeli'ye dair konuştuk.

Şirin-Ahmet Tekeli Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfı (KAHUDEV), bu yıl da Şirin Tekeli Makale yarışması düzenliyor. Bu yıl “kadın yoksulluğu ve haklara erişim” konulu düzenlenen makale yarışması 10 Ekim’de başladı. Öğrenciler, hukukçular, akademisyenler, kadınlarla ilgili alanlarda çalışan sivil toplum örgütü üyeleri de dahil olmak üzere tüm kadınlara açık olan makale yarışmasının son başvuru ve teslim tarihi 5 Ocak 2025, yarışmanın ödül töreni ise 28 Şubat 2025’te gerçekleşecek.

Biz de Şirin Tekeli Makale Yarışması vesilesiyle KAHUDEV’den Av. Cevriye Aydın ile hem makale yarışmasının konusu kadın yoksulluğuna hem de Şirin Tekeli’ye dair konuştuk.

KAHUDEV olarak düzenlediğiniz makale yarışmasının bu yılki konusu "Kadın yoksulluğu ve haklara erişim" Neden bu yıl için bu temayı seçtiniz?

Yoksulluk Türkiye’de artık yıldan yıla değil, günden güne artan bir olgu. TÜİK’in 2023 verilerine göre en yüksek bireysel gelire sahip yüzde 20’lik nüfusun toplam gelirden aldığı pay, bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 48,7’ye çıkmış. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik nüfusun toplam gelirden aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,1 olmuş. Geri kalan yüzde 60’ı oluşturan nüfus, toplam gelirin yüzde 45,2’sini paylaşıyor.

Bu tabloda henüz 2024 verileri yok. 2024 yılında özellikle temel ihtiyaç maddelerinde neredeyse günlük yükselişlere tanık oluyoruz. Buna karşılık hükümetin ücret ve maaşlarda artışa karşı ısrarlı bir direnç içinde olduğu görülüyor.

Bu şartlar altında 4 kişilik bir ailenin gıda harcaması, giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık vb. temel ihtiyaçlar için yapılması zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 66 bin 976 bin liraya, bekâr bir çalışanın “yaşama maliyeti” de aylık 26 bin 712 liraya yükselmiş. Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ının asgari ücretle çalıştığını göz önünde tutarsak, son yıllarda Türkiye’de yoksullaşmanın, hepimizin bizzat yaşadığı, gündemin değişmez maddesi olduğu gerçeğinden yola çıktık.

KAHUDEV 2024 yılı makale yarışması başlığı olarak kadın yoksulluğunu seçmemizin nedeni, bu tablo içinde, zaten cinsiyet eşitsizliğinin pek çok yönden ayyuka çıktığı son yıllarda, yarışmaya katılacak makalelerle bu genel yoksullaşma olgusunun kadınlar açısından durumunu ortaya çıkarmak. Bununla birlikte kadın yoksulluğu ile haklara erişim arasında hayatın çeşitli alanlarındaki bağlantıyı aydınlatmak amacıyla hareket ettik. Kadın yoksulluğunun mevcut temel eşitsizlikleri nasıl derinleştirdiğine, buna kafa yoracak araştırmacıların makalelerinin ışık tutacağını umut ediyoruz. Ve makaleleriyle, bu bağıntıları aydınlatmaya hevesli, meraklı ve istekli her alandan, her meslekten kadınları yarışmaya katılmaya davet ediyoruz.

KAHUDEV olarak hukuk öğrencisi genç kadınlarla birlikte çalışıyorsunuz. Yoksulluk, bugün yan yana geldiğiniz hukuk öğrencisi genç kadınların yaşamlarına nasıl yansıyor?

Bu yansımayı en çarpıcı şekilde, her yıl öğrenim yılı başından 2 ay önce yaptığımız burs duyurusuna başvuran arkadaşlarımız arasından burs verebileceğimiz sayıda kadın arkadaşımızı belirlemeye çalışırken görüyoruz. Bütçemizin elverdiği kadar burs vereceğimiz arkadaşlarımızı belirlemek hepimizi en zorlayan konu oluyor. Çünkü, en fazla ihtiyaç sahibi olanları tespit edebilmek için başvuranlara yazılı olarak sorduğumuz detaylı sorulara verilen cevaplar, başvuranların hiçbirini elememize imkan vermeyecek kadar gerçek ihtiyaçları ortaya koyuyor. Temel ve gerçek ihtiyaçların çok ve yakıcı, KAHUDEV’in bütçesinin ise sınırlı olması, bize aileleri açısından da kadın öğrenciler açısından da yoksulluğu tüm yönleriyle somut olarak gösterip hissettiriyor. Sonuçta, Şirin Tekeli’nin de söylediği gibi, “Kadın hukukçuları, öğrenci, stajyer avukat, araştırmacı olarak desteklemek bu vakfın kuruluş nedenidir” ve yapmaya çalıştığımız şey, kadın hukukçularla dayanışma çabasından ibarettir.

Yarışma, vakfınızın kurucusu, kadın hakları mücadelesinde önemli bir isim Şirin Tekeli'nin ismiyle gerçekleşiyor. Şirin Tekeli'nin kadın hareketine bıraktığı mücadele mirasına bakınca bugüne dair nasıl sonuçlar çıkartmak gerektiğini düşünüyorsunuz?

Vakfımızın kurucusu Şirin Tekeli, kadın hakları mücadelesinde gerek entelektüel üretimi, gerekse pratik mücadele içindeki katkılarıyla çok özel yeri olan kadınlardan birisi. Araştırmalarıyla kadınlarla devlet ve toplum arasındaki bağa, cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken, feminizmin Türkiye’de bir akım ve hareket olarak varoluşuna öncülük eden kadınlardan. Benim onun şahsında en çok saygı duyduğum şey, hem bir bilim insanı hem bir mücadele insanı olarak, araştırarak yazdığı her şeye inanarak yazması, yazdığı ve inandığı gibi yaşamış olmasıdır. Kadınların yaşamın çeşitli alanlarında haklarını ve sorunlarını yakından ilgilendiren dört kadın kuruluşunun kurucusu olması ve henüz yaşarken yaptığı vasiyeti ile tüm mal varlığını bu kuruluşlar arasında paylaştırarak, hayata gözlerini yumduktan sonra da onları güçlendirmeyi ve çalışmalarına maddi destek sağlamayı sürdürmesi, onun yaşam karşısındaki bu özü-sözü bir tutumunun göstergesidir. KADER, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı ve KAHUDEV, onun kurucuları arasında olduğu kadın kuruluşları. Baktığımızda, siyasal alanda kadınların temsiline dikkat çeken, kadın adayları destekleyen ve bu alanda çalışmalar yürüten bir dernek, uğradığı şiddet nedeniyle barınma ve her türlü destekten yoksun kalan kadınlara destek olan bir vakıf, aydınlanma ve aydınlatma ihtiyacındaki herkese kadınlara dair yayınlanmış tüm yayınlara ulaşma olanağı yaratan kütüphane/bilgi merkezi ve adalet mekanizmasında yer almak isteyen ama desteğe ihtiyaç duyan kadın hukukçuların öğrenimleri sırasında desteklenmesi olmak üzere, Şirin Tekeli’nin hayatının kadınların hayat içindeki ihtiyaçlarına odaklanmış bir hayat olduğunu görüyoruz.

Ayrıca, organlarını bilimsel çalışmalar için bağışlaması da yine aynı duruşun parçasıdır.

Onun bıraktığı mirasın bize söylediği şudur: “Eşitsizliklerin bol olduğu bu ülkede kadınların hayat kavgası içinde desteğe, dayanışmaya, aydınlanmaya ve zorda kaldıklarında uzanan bir ele ihtiyaçları var. Bu kuruluşlara erişebilecek kadın sayısı elbette sınırlıdır. Biz bu kadarını sığdırabildik yaşamımıza. Sizler dayanışmayı, mücadeleyi, aydınlatmayı, birbirinize ve zorda olana desteği daha çok örgütleyin ve büyütün, yayın. Daha fazla kadına ulaşın ve mücadeleye çağırın.”

Şirin Tekeli’nin bize bıraktığı mirasla böyle seslendiğini düşünüyorum.

Biraz da kadın avukatların yaşadıklarından bahsedelim. Hukuk alanında çalışan kadınların mesleki gelişimini desteklemek de Vakfınızın amaçları arasında. Bugün kadın avukatların en çok karşılaştıkları sorunlar neler?

Çevresi olmayan genç bir avukatın tek başına ya da birkaç meslektaşıyla birleşip ofis açabilmesi, ofis kira ve giderlerinin yüksekliği, sosyal güvenlik primi, vergi yükümlülüğü gibi yüksek maliyetler nedeniyle zor olduğundan, birçok genç avukat işçi/bağlı avukat olarak çalışmak zorunda kalmaktadır.

Stajyer avukatlar genel olarak asgari ücret altında maaş alırken birçoğunun sigorta primleri dahi ödenmemekte. Mesleğe yeni başlayan avukatlar ortalama asgari ücret veya biraz üstünde ücret almakta, bazı ofislerde hafta sonu ya da gece geç saatlere kadar çalışılsa dahi fazla mesai ücreti alamamakta, sigorta primleri ise gerçek maaşları üzerinden yatırılmamaktadır. Türkiye’de çalışan birçok işçinin yaşadığı sorunların bir benzerini işçi/bağlı avukatlar da yaşamakta olup kazandıkları maaşla ev tutabilmeleri, ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri mümkün olmadığı gibi yine ekonomik nedenlerle yeterince sosyalleşememekteler. Kültür ve sanat gibi aktiviteleri takip etmeleri de oldukça güç. Tabii ki bu çalışma ve yaşam koşulları dışında özellikle genç avukatların kadın olmaktan kaynaklanan ve tüm kadınların yaşadığı ayrımcılık ve cinsiyetçi yaklaşımlara da maruz kalması söz konusu. 

Görsel: Şirin Tekeli Makale Yarışması duyuru görseli

İlgili haberler
KAHUDEV’den avukat adayı kadınlara burs desteği

2012 yılında kurulan Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfının 2021-2022 burs başvuruları başladı. Hukuk...

Aile ve Gençlik Fonu kadın yoksulluğuna çözüm aile...

Aile ve Gençlik Fonu Meclis Genel Kurulunda tartışılıyor. Söz alan milletvekilleri fonun gençliği ve...

Türkiye’de kadın yoksulluğu gerçeği: Kapitalizmin...

Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir Türkiye'de kadın yoksulluğunu anlatıyor: “Güçlü teorik, politik ve p...