‘Kadına yönelik şiddet engellenmedikçe daha çok Sakineler olacak’
Evliliği boyunca şiddet gören Sakine, ayrılmasına rağmen tehdit edilmeye devam ediyor. Kendi annesine de şiddet uygulayan erkek hapse girmemek için Sakine’yi şikayetini çekmesi için tehdit ediyor.

Evliliği boyunca psikolojik ve fiziki şiddete maruz kalan Sakine Doğan boşanmasına rağmen ayrıldığı erkek tarafından ölüm tehditleri ve hakaretler alıyor. 12 yıllık evliliğinde sürekli fiziki ve psikolojik şiddete maruz kalıp, boşanma davası açan, 4 yıl boyunca boşanmak için uğraşan Sakine, ayrıldıktan sonra da uzun süre eski eşinin tehditlerine maruz kalmış. Şikayetçi olduğu halde cezası ertelenen erkek, kendi ananesine de şiddet uygulamış. Öldürülen kadınlardan olmak istemeyen Sakine yaşadığı zor süreci Ekmek ve Gül’e anlattı.  

‘HEM PİSKOLOJİK, HEM FİZİKİ ŞİDDETE MARUZ KALDIM’
12 yıllık evliliğinde her türlü psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan Sakine, “12 yıllık evliliğim boyunca her tür şiddeti yaşadım. Kafama anahtarlıkla vurdu, sürekli haraket etti. ‘Sen çirkinsin’ diyordu sürekli bana. Boşanma davası için vekalet verdim, son şans istedi, ‘Düzelir’ dediler bende geri çektim vekaletimi. İlk 1.5 ay eskiye oranla daha iyiydi sonra baktım yine aynı şeyler devam ediyor, değişmedi. Bende 2011’de artık dayanamayıp boşanma davası açtım. Evi terk etmek zorunda kaldım. Çocuklarımın kıyafetlerini alıp çıktım evden. Küçük kızım Yağmur’u kaçırdı, hakaretler etti. Burdur’da yaşıyorduk. Burdur Belediye Başkanı araya girdi ‘Gitmeyin’ dedi. Birkaç gün Burdur’dan Çorum’a gittim ablamın yanına. Dava Burdur’da açıldı. Tam 4 yıl boşanamadım. Koruma kararı almama rağmen tayinim çıkmadı. Milletvekili akrabası olduğu için tayinim sürekli bastırıldı. Mesaj yoluyla beni tehdit ediyordu, sürekli psikolojik baskı yaptı. Stresten 39 kiloya düştüm.” Diye anlatıyor yaşadıklarını.

‘ÇOCUKLARINA KARŞI HİÇ BİR SORUMLUĞUNU YERİNE GETİRMEDİ’
Ayrıldığı erkeğin iki çocuğuna karşı da sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocukları ile ilgilenmediğini belirten Sakine şöyle devam ediyor: “Çocuklarıma bakmam gerekiyordu, çünkü kendisi çocuklara ne maddi ne manevi olarak bir sorumluluk hissetmiyordu. Nafaka için başvurdum büyük kızım için 200 lira, küçük kızım için 150 lira bağlandı, o da servis paralarını ancak karşılıyordu. Kendisi kuyumcu olduğu halde maddi durumunun kötü olduğunu iddia etti mahkemede hep. 4 sene süren mahkeme sonucunda 2014’te boşandık. Aslında asıl süreç benim için o zaman başladı.”

POLİS: AİLE ARASINDA OLUR BÖYLE ŞEYLER, HEM ZATEN BURDUR’DA, NE YAPABİLİR SANA!
Zorlu süreç aslında tam da boşanmadan sonra başlamış. Sürekli ölüm tehditleri ve hakaret mesajları almış Sakine. En son şikayetçi olmak zorunda kalmış. Eski eşinin kendisine öldürülen bir kadını örnek verdiğini anlatan Sakine: “Boşandığımız ilk gün tehdit mesajlarına başladı. Öncesinde son şans istedi, cevap vermedim sonrasında tehditlerin ardı arkası kesilmedi. Bana eşi tarafından öldürülen Ayşe Paşalı’yı örnek verdi. ‘O da bir sürü koruma kararı almıştı ama ne oldu bak öldürüldü. Ben erkeğim, çıkar namusumu kirletti, beni tahrik etti derim iyi hal indirimi alır 3-5 sene ceza yatar çıkar, hayatıma devam ederim ama olan sana olur sen mezara gidersin’ dedi. Sonrasında sosyal medyadan tehdit etmeye devam edince şikayetçi oldum. Polisler ‘Aile arasında olur böyle şeyler, hem zaten burada da değil Burdur’da ne yapabilir sana’ diyerek şikayetimi almadılar ilk başta. Ben ısrarla şikayetçi olmak istediğimi belirttim, o esnada aradı, hoparlöre aldım telefonu duyduktan sonra ikna oldular.” Sakine sesi titreyerek şunları da ekliyor: "Kimse benim o anki psikolojimi düşünmüyor. Ben iş yerinde hâlâ arkam kapıya dönük oturamıyorum, ben sokakta yürürken arkamdan biri geldiği zaman tedirgin oluyorum." 

‘AKIL SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL’ İFTİRASI
Çalıştığı iş yerinde de sürekli rahatsız edilmiş Sakine. ‘Akıl sağlığı yerinde değil’ iftiralarına maruz kalan Sakine, ”Daha öncede beni pek çok kez çalıştığım kuruma şikayet etmişti, akıl sağlığı yerinde değil nasıl çalıştırıyorsunuz’ diye. Ve bu süreçte depresyon tedavisinde kullandığım ilaçları mahkemeye delil niteliğindedir diye vermişti. Çocuk Şube’ye ‘Çocuklarımı kaçırdı akıl ruh sağlığı yerinde değildir’ diye suçlamada bulunmuştu. Şimdi gerçekten soruyorum kim iftira atmaya ve suçlamaya yatkın birisi? Madem bu kadar çocuklarını düşünen bir baba, bırakın maddi olarak desteğini sorumluluğunu, manevi olarak bile sevgisini göstermiyor. Çocuklarım babasını görmek için yanlarına gitmek istediğinde ‘Gelmeyin, çok masraf çıkarıyorsunuz’ diyen bir insan” diyor.

<iframe width="727" height="409" src="https://www.youtube.com/embed/iVfbovogsiA" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>

‘TEHDİTLERE RAĞMEN, SADECE 6 AY CEZA VERDİLER’
Tam 9 ay boyunca dava açılmasını beklediğini söyleyen Sakine devam ediyor: “İlk duruşma 9 ay sonra oldu, o süreç benim için çok korkutucu geçti, sürekli tedirgindim. Mahkeme sonunda 6 ay hapis cezası verdiler, daha önce hiç ceza almadığı için o ceza da ertelendi. Geçtiğimiz mayıs ayında bir hukuk bürosundan arabulucu beni aradı, şikayetimi geri çekmem için. Bu sefer de kendi öz annesine şiddet uygulamış o da şikayetçi olunca benim davam da tekrar gündeme gelmiş. Hükmün geri açıklanması diye bir madde varmış, ocak ayında tekrar mahkemeye gittim. 8 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bununla ilgili itiraz etmiş, bana geçtiğimiz günlerde bir kağıt geldi. Yine aynı dil, hakaret ve iftiraları burada da geçerli. Verdiği ifadede benim suç atmak gibi bir hastalığım olduğunu, onu haksız ve ağır tahriğe sürüklediğime dair şeyler belirtmiş. Çocukları ile görüştürmediğimi, iletişimini kestiğimi belirtmiş. Halbuki ben hiçbir zaman çocuklarıma babaları ile görüşmemeleri doğrultusunda en ufak cümle kurmadım. Hatta onların yanında bir şey söylemiyorum bile. Biz anlaşamamış olabiliriz ama onların babası maalesef.

Ayrıca ona karşı kin beslediğimi, intikam almak için şikayetçi olduğumu söylemiş. Dosyada tehdit ettiğine dair belgeler de mevcut olmasına rağmen. Sosyal medyadan yazdığı tehdit mesajı ile ilgili de uyarıda bulunduğunu, iki kişi arasında geçtiği için mesajlaşmanın tehdit sayılmayacağını belirtmiş.”

‘CAYDIRICI CEZALAR VERİLMEZSE DAHA ÇOK KADIN ÖLDÜRÜLECEK’
Verilen cezaları yeterli bulmayan Sakine, caydırıcı ceza almış olsaydı tekrar bir kadına şiddette bulunamayacağını, cezaların yetersiz olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Böyle cezalar verilirse, kadına yönelik şiddet engellenmezse daha çok Ayşeler, Fatmalar, Sakineler öldürülecek, çocuklar annesiz kalacak. Bu adamlar cezaevine girecek, haksız, ağır tahrik indirimi alacak, kravat takacak, takım elbise giyecek indirim alacak ve son süreçte yaşanan aflar ile hepsi sokağa çıkacak ve benim gibi pek çok kadın korku ile yaşayacak, belki de yaşamayacak ölecek. Bu şiddet artık önlenmeli, kadınlar şiddete maruz kaldığı yerlere mahkum edilmemeli.”

İlgili haberler
Kendine ait dünyası elinden alınan kadınlar…

Döktüğü gözyaşları acizliği, kadınlığı ise ikinci sınıf vatandaşlığıdır. Zayıf değer yargıları ile e...

Erkekler ekmek yapmaya başlamadan çok evvel…

Karantina sürecinde gösterilen ve keyifli hale getirilmeye çalışılan yemek yapma ve ev işleri, kadın...

Korona günlerinde şiddet: Bahaneler arttı, acil ön...

Kuşlara ekmek vermek, çocukların ses çıkarması bahanesiyle şiddet, uzaklaştırma kararına rağmen salg...