Kadın ve LGBTİ örgütlerinden gözaltılara tepki: 'Gözaltılar serbest bırakılsın!'
Sabaha karşı düzenlenen ev baskınlarıyla 52 kişinin gözaltına alınmasına kadın ve LGBTİ örgütleri tepki gösterdi, gözaltıların serbest bırakılması çağrısında bulundular.

Pek çok ilde sabaha karşı düzenlenen ev baskınlarında EMEP, SYKP ve HDK üyesi 52 kişi gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan yapılan açıklamada 60 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu açıklandı.

Gözaltına alınanlar arasında kadın mücadelesinde de yer alan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Demokrasi için Hukukçulardan Avukat Yıldız İmrek, Barış Vakfı'ndan Avukat Nurcan Kaya, Devrimci Parti üyesi Erkin Barın, Gazeteci Elif Akgül, DEM Parti MYK üyesi Semiha Şahin, HDK eski Eş Genel Sözcüsü Esengül Demir ve Aynur Cengiz de bulunuyor.

Kadın ve LGBTİ örgütleri, platformları gözaltılara tepki gösterdi.

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi: Bugün, Merkez üyemiz Av. Nurcan Kaya hukuksuz bir şekilde sabaha karşı evi basılarak gözaltına alınmıştır. Yine aynı şekilde farklı kadın örgütlerinden onlarca kadın hak savunucusu ve aktivistin de bugün_gözaltına alındığını kamuoyuna yansıyan haberlerden öğrenmiş bulunmaktayız. Son dönemde özellikle Kürt kadınlara, kadın hakları savunucularına ve insan hakları mücadelesi yürüten avukatlara yönelik gözaltı ve tutuklamaların arttığını görüyoruz. Bu durumun, yalnızca bireylere değil, kadınların örgütlü mücadelesine ve hak savunuculuğuna yöneltilmiş sistematik bir baskı olduğunun bilinmesini isteriz. Giderek artan hukuksuz gözaltılar ve baskılar, temel hak ve özgürlükleri hedef almakta, demokratik alanı daraltmaktadır. Tüm demokratik kamuoyunu ve hak savunucularını bu hukuksuzluğa karşı ses çıkarmaya, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.

Demokrasi için Hukukçular: "Aralarında üyemiz Avukat Yıldız İmrek ve müvekkillerimizin bulunduğu birçok siyasi parti yöneticileri, sendika temsilcileri, sanatçılar, gazeteciler sabah baskınlarıyla evlerinden alınmıştır. 2011 yılından kalma birçok beraat kararı verilen dosya tekrar hukuksuzca açılmıştır. Bu operasyon, AKP iktidarının birlikte mücadele etme eğilimi gösteren işçilere, emekçilere, toplumun her kesiminden ezilen sömürülen halka karşı yargı dahil kamu gücünü kötüye kullanarak başlatmış olduğu gerici, faşizan tüm politikalarıyla uyum içinde verdiği hukuk dışı bir operasyondur. Gözaltına alınanlarla ilgili avukatla görüş kısıtlaması da verilmiş olup şuana kadar gözaltı listesinin tamamına dahi tarafımızca ulaşılamamıştır. Gözaltı süreçleri tarafımızca takip edilmekte olup buradan bir kez daha hatırlatalım; muhalefeti sindirmeye yönelik bu kumpas operasyonuna son verilsin ve tüm gözaltılar serbest bırakılsın!"

Ankara Kadın Platformu: "Dün Van'da irade gaspına karsı yürütülen protestolarda Şırnak vekili Newroz Arslan polisler tarafından darp edildi.  Bu sabahsa güne bir polis baskını ile uyandık. Aralarında kadın ve LGBTİ+ mücadelesinden yol arkadaşlarımızın da olduğu pek çok kişi İstanbul ve Ankara merkezli operasyonlarla gözaltına alındı. İktidarın kendi çıkarlarını korumak  için yürüttüğü baskı politikalarını kabul etmiyoruz. Bizler Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar olarak mücadelemize devam ediyoruz. Ne sokaklardan ne meydanlardan ne de sözümüzden vazgeçeceğiz!"

Aralık Feminist Kolektif: “Dün Van'da milletvekili Newroz Uysal polis tarafından darp edilirken bu sabah da içinde kadın hareketinden yol arkadaşlarımızın da olduğu gazeteci ve siyasetçilerin gözaltına alındığı bir operasyona uyandık. Polisin keyfi şekilde şiddet uygulamayı, herkesi darp etmeyi hak görmesi; başta Kürt illeri olmak üzere halkın seçim iradesinin yok sayılarak kayyımlar atanması; hırsızın, katilin, tecavüzcünün değil gazetecinin, siyasetçinin, kadınların, LGBTİ’+ların ‘güvenlik sorunu’ olarak tanımlanması yeni normalimiz oldu. Kimsenin itiraz edemediği, şiddet dolu bir düzene ‘huzur’ diyorlar. iktidar istemiyor diye gazetecilik yapma, mücadele etme, siyasete katılma hakkımızdan da varoluşumuzdan da vazgeçmeyeceğiz. Varız, her yerdeyiz.”

Kadınlar Birlikte Güçlü: “Her sabah yeni bir darbeyle uyanıyoruz. Bu defa kadın mücadelesinden arkadaşlarımız Erkin Barın, Dilek Posl, Sema Barbaros, Semiha Şahin, Filiz Çay, Aynur Cengiz, Esengül Demir'in de aralarında olduğu çok sayıda siyasetçi ve gazeteci gözaltına alındı. Bu gözaltı ve tutuklama dalgasının hukukla bir ilgisi olmadığını herkes biliyor. İktidarda kalmak için operasyonla, kayyumla, baskıyla yaşamlarımızı kuşatmak isteyenlere karşı mücadelemizi ve dayanışmamızı büyütelim. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın yanındayız. Derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz.”

Mor Dayanışma: "Türkiye'yi açık hava hapishanesine dönüştürmeye çalışan iktidar aralarında Sema Barbaros, Filiz Çay, Pınar Aydınlar, Aynur Cengiz Erkin Barın, Dilek Poslu, Semiha Şahin, Esengül Demir'in de aralarında olduğu çok sayıda sosyalisti gözaltına aldı. Gözaltı ve hukuksuz tutuklamalar ile iktidarını korumaya çalışan AKP-MHP faşist iktidarının saldırılarına karşı arkadaşlarımızın yanındayız. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!"

Kırkyama Kadın Dayanışması: "Gözaltına alınan arkadaşlarımızın yanındayız. Derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz."

Sol Feminist Hareket: "Toplumsal muhalefetin her kesimini baskı ve zorbalıklarla sindirmeye çalışan, yaratmaya çalıştığı korku iklimiyle tek adam rejimini tesis etmeye çalışan bir avuç zorbaya kötü bir haberimiz var... Bunların hiçbiri sizi kurtaramayacak! Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Genel Sekreteri Fidan Ataselim: "HDK'li, DEM Partili, EMEP'li, SYKP'li, Yeşil Sol Partili ve gazeteci dostlarımız gözaltında. Bir saldırı olduğunda isimler paylaşılırdı, şimdi isimler sığmıyor gönderilere de hafızaya da.İktidar bir tek ben demeye devam ediyor, muhalifine yöneliyor. Ne kadar çok olduğumuzu görmek istemişler yine. Görsünler, siyasi meşruiyetini yitiren, köşeye sıkışan saldırısını artırır. Biz mücadelemize devam ederiz. Dostlarımız bu hukuksuz gözaltılarla içerde tutulamayacak. Hepsini alacağız."

Kaos GL: "Bu gelişme, Türkiye’de gazetecilere ve insan hakları savunucularına yönelik artan siyasi baskı ve tehditlerin bir yansımasıdır. AKP iktidarı döneminde, insan hakları savunucuları ve gazeteciler üzerindeki baskılar ve tehditler artmıştır. Hukuk dışı ve keyfi gözaltılar, soruşturmalar, tutuklamalar ve davalar sıradanlaşmıştır. Yıldız Tar gibi, özellikle LGBTİ+ haklarını savunan ve bu alanda haber yapan gazeteciler, hedef gösterilerek baskı altında tutulmaktadır. Bu durum, ifade özgürlüğünün yanı sıra örgütlenme özgürlüğünün de ciddi şekilde ihlali anlamına gelmektedir. Gazetecilerin ve insan hakları savunucularının güvenliğinin sağlanması, saldırıların cezasız kalmaması ve ifade özgürlüğünün korunması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Unutulmamalıdır ki, özgür basın ve sivil toplumun aktif varlığı, sadece LGBTİ+ topluluğunun değil, herkesin insan haklarına erişimini ve adaletin tesisi için gereken toplumsal bilinci güvence altına almaktadır. Halkın haber alma hakkına saygı duyulan ve farklı seslerin eşit biçimde ifade bulabildiği bir Türkiye, hepimizin ortak özlemidir.”

Trans Onur Haftası: "İktidarın bu tür operasyonlarla yaratmaya çalıştığı korku atmosferine boyun eğmiyoruz, onu solumayı reddediyoruz. Ne arkadaşlarımız ne de gözaltına alınan onlarca kişi suçlu. Bunu bizler kadar devlet de biliyor. Bu operasyonların, topluma gözdağı vermek, hakikati savunanları sindirmek ve muhalif sesleri susturmak amacıyla yapıldığını bir kez daha vurguluyoruz. Hak savunuculuğunu ve otoriter bir yönetime karşı verilen mücadeleyi kriminalize edemezsiniz! Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!"

SPOD: "Yıldız Tar ve diğer tüm gözaltına alınan arkadaşlarımızın takipçisiyiz. Muhalif herkesi susturma çabasına boyun eğmeyeceğiz. Arkadaşlarımızı serbest bırakın!"