2004 yılında yeni TCK hazırlanırken, kaldırılması için kadınların mücadele ettiği maddelerden biri de “tecavüz mağduru ile evlenmesi durumunda failin cezasız kalması”ydı ve kadınların mücadelesi sonucunda bu madde kaldırılmıştı. Ancak bu maddenin kaldırılmasından sonra iktidar defalarca yeniden bu düzenlemeyi getirmek adına girişimlerde bulundu.
Konu en son, 27 Mayıs 2021’de Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda ve Meclis Adalet Komisyonu’nda gündeme getirildi. Kadınlar olarak “erken yaşta evliliğe af” önerisinin yeniden gündeme getirilmesini öfkeyle karşıladık ancak şaşırmadık. Zira iktidar yıllardır bu işin peşinde ve her fırsatta bu düzenlemeye kapı aralamaya çalışıyor.
Kadınlar ise “Çocuk istismarının affı olmaz!” şiarı ile bu niyetin karşısında olduklarını her tehlike anında tekrarladılar. Bu yoldaki adımlar 2009 yılından itibaren atılıyor olsa da en somut girişimler 2016, 2018 ve 2020 yıllarında yaşandı. Hatırlarsanız çocuk istismarına evlilikle af, en son Nisan 2020’deki koronavirüs salgını nedeni ile çıkarılan infaz yasası tasarısına eklenmek istenmişti. Bu tasarılar her seferinde kadınların güçlü tepkileri sonucunda rafa kaldırılmak durumunda kalındı. İktidarın bu niyetinden hiç vazgeçmediğini ise tüm pratiklerinden biliyor ve anlıyoruz.
Aileyi koruma adı altında meşrulaştırılmaya çalışılan bu girişimin, asıl niyetinin yasal evlilik yaşının 12’ye kadar indirilmesinin önünü açmak, her yaştan kadınlar ve kız çocuklarının tecavüzcüleri ile evlendirilmelerini yasalaştırmak olduğunu da biliyoruz.
İktidar cinsel istismarda rıza yaşını düşürerek veya çeşitli aflar getirerek cinsel istismar zanlılarını korumaya çalışıyor. Ancak günümüzün yargı pratiğine baktığımızda esasen taciz ve istismar zanlılarının pek de bu korumaya ihtiyaçları yok.
Son süreçte takip ettiğimiz istismar ve taciz davalarından zanlıların ceza almasının önünde ne kadar çok engel olduğunu görüyoruz. Taciz ve istismar davalarında savcılar mütalaalarında önce masumiyet karinesine vurgu yapıyor, sonra da sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle sanıkların beraatlerini talep ediyor; mahkemeler de aynı gerekçelerle beraat kararları veriyor. Her nasılsa yerel mahkemelerde cezalandırma kararı çıkan dosyalarda ise üst mahkemeler yine suçun ispatlanamadığı gerekçesi ile bozma kararları veriyor.
Bizler suç tipi istismar veya taciz olduğunda, yargının en çok başvurduğu ilkenin masumiyet karinesi olduğunu her seferinde görmekten bıktık. Bu dosyalarda mağdur çocukların tutarlı ifadelerine, uzmanların verdikleri çocukların beyanlarına itibar edilebileceğine dair raporlara rağmen çocukların anlattıkları yok sayılarak verilen beraat kararlarından tiksindik.
Soruyoruz:
Çocukların beyanlarının itibar edilebilir olduğuna dair raporlar gözetilmeyecekse neden çocuklara olaydan nice sonra aynı travmayı yaşatmak pahasına yeniden raporlar aldırılıyor?
İstismar davasında nasıl deliller arıyorsunuz? İstismarcıların ceza alması için tanıklar önünde mi fiillerini gerçekleştirmeleri, suçüstü mü yakalanmaları gerekiyor?
Başka hiçbir suç tipinde aklınıza gelmeyen masumiyet karinesi, kadına yönelik suçlarda neden hiç aklınızdan çıkmıyor? Mesela eşini öldürmek suçundan ceza verdiğiniz Fikriye Özbek dosyasında o kadar tanık anlatımına, tutarlı ifadelere, delillere rağmen neden masumiyet karinesini düşünmediniz?
Bu sorularımız tüm yargı makamları tarafından görmezden gelinip yanıtsız bırakılıyor. Zaten istismarcıya ceza vermeyen yargının durumu ortadayken bir de hali hazırda ceza verilebilmiş olanların affını ya da çocuk istismarının meşrulaştırılmasını, cezasız bırakılmasını getirecek düzenlemeleri biz kadınlar asla kabul etmiyoruz. İğneyle kuyu kazdığımızı düşünsek de adalet arayışımızı sürdüreceğiz. İstismar dosyalarının kapatılıp zanlıların cezasız bırakılmasına, istismar mağduru çocukların sesinin kısılmasına, istismarı ortaya çıkarmak için mücadeleye atılan kadınların umudunun, cesaretinin kırılmasına asla izin vermeyeceğiz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Enişte istismar etti, mahkeme akladı, anne isyan e...
11 yaşındaki çocuğu istismar ettiği iddia edilen Özcan B, ‘İddiaların maddi delille desteklenmediği’...
‘Tecavüzcülere af’ kadar, çocukları korumayı konuş...
Uzmanlar ve kadın örgütleri, çocuğu korumayı gündem etmeyip istismarı ‘af’la aklamaya çalışanların ç...
Kız çocuklarının pandemisi: Erken evlendirilme, ya...
Pandemi döneminde ev işlerine itilen, evlendirilen ve başkaca sorunlar nedeniyle eğitimden uzaklaştı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.