Mahsa Amini’nin İran ahlak polisleri tarafından katledilmesiyle başlayan, sonrasında başta kadınlar olmak üzere İran halkının birçok kesimine yayılan protestolara İstanbul Teknik Üniversitesi’nde, destek eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Mahsa Amini ve katledilen 400’ün üzerinde insan anıldı ve İran İslami rejimi protesto edildi. Türkiye uyruklu öğrencilerin de destek verdiği eylem, “Tutsaklara özgürlük” ve “özgür demokratik İran” sloganlarıyla ve İran direnişinde öne çıkan protesto marşlarıyla sonlandırıldı.

Eylem esnasında sohbet ettiğimiz İranlı arkadaşlar ise durumu özetledi. İranlı bir kadın arkadaş “Mahsa Amini’nin öldürülmesi bardağı taşıran son damlaydı. İran’ın 150 küsür ilinden halk ayağa kalktı. Halkın genel talepleri özgürlük ve ekonomi. Bugün İTÜ’de toplanmamızın nedeni İran’daki arkadaşlarımıza eşlik etmek. Türkiye’den ve tüm dünyadan insanlara bu devrim yolunda sesimiz olmalarını istiyoruz” dedi.

Eylem sırasında ise İngilizce olarak okunan metnin Türkçesi şu şekilde:

63’Ü ÇOCUK 400’DEN FAZLA KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

“30 Kasım’da, aralarında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin de bulunduğu, dünyada 150’den fazla üniversitede İranlı öğrenciler ve bütün ülkelerden topluluklar İran’da 75 gündür gerçekleşen protestoları duyurmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için İran halkıyla dayanışma içerisinde duracak. Bir devrime yol açacağı düşünülen bu süreç, İran İslam Cumhuriyeti’nin İran üzerinde oluşturduğu yanlış algıyı sonsuza kadar değiştirdi. Şu an İran halkı tarafından yapılan devrim, Mahsa (Jina) Amini’nin sözde ahlak polisi tarafından 16 Eylül 2022’de öldürülmesiyle başladı. Yıllardır İslam Cumhuriyeti’nin adaletsiz yasalarının baskısı altındaki kadınlar ‘Hepimiz Mahsa’yız’ şiarıyla bütün dünyaya ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganlarını duyurdular. Bu zamandan beri rejim, 43 yıldır sürdürdüğü politikayı tekrarlayarak halk tarafından düzenlenen her türlü barışçı yürüyüş ve protestoyu vahşice bastırmaya çalıştı. Raporlara göre protestolar başladığından beri 63’ü çocuk olmak üzere 400’den fazla kişi öldürüldü, 18 binden fazla kişi ise tutuklandı. Üstelik Kürt ve Beluç halklarının da aralarında bulunduğu azınlıklar üzerindeki baskı arttırıldı.

ÖĞRENCİLER ÖN SAFLARDA YER ALIYOR

Öğrenciler ülke çapında protestolar yaparak, dersleri boykot ederek ve politik mahkumlara adalet talebiyle bildiriler yazarak devrimin ön saflarına katıldılar. Onların barışçı protestolarına karşı rejimin güvenlik güçleri, özellikle de polis, İslam Devrimi Muhafızları, Besic ve sivil kampüs polisleri, yurtlara ve liselere saldırdı ve çok sayıda öğrenciyi tutukladı. Birçok öğrenci eğitimden uzaklaştırıldı veya kampüslere girişleri engellendi. Bazı akademisyen ve okutmanlar da öğrencileri destekleyen politik tutumları nedeniyle görevden alındılar veya pozisyonları askıya alındı.

 Dünyadaki tüm akademisyenlere, bu barbarca gerici girişime ve öğrencilerin ikinci evleri olan okullarında aşağılanmalarına karşı çıkmaları için çağrı yapıyoruz.

Biz öğrenciler olarak birbirimize bağlıyız, birbirimizin çalışmalarından faydalanıyoruz ve bilim, sanat, felsefe gibi alanlarda bir araya geliyoruz. Şimdi insanlık adına bu bağı korumak zorundayız.

DÜNYA SESİZ KALMAMALI

Unutmayın ki en son 2019 Kasım ayında İslam cumhuriyeti, işçi sınıfının yakıt fiyatlarındaki %300’lük artışa karşı yaptığı protestolara interneti kapatarak ve 1500’den fazla insanı 3 günde öldürerek cevap vermişti ve bütün dünya buna tamamen sessiz kalmıştı. Bu sefer, İranlılardan ve İran dışındaki öğrencilerden gelebilecek hızlı tepkiler İslami rejimden aynı tepkinin gelmesini önleyebilir. Bu uluslararası baskı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde İran hakkında özel bir toplantı yapılmasına sebep oldu ve bu toplantı sonucunda iddia edilen insan hakları ihlaliyle ilgili gerçekleri bulmayı amaçlayan bir araştırma görevi oluşturuldu. İslam Cumhuriyeti bu şiddetli baskılarından utanç duymasa da ve İran İslam Devrimi Muhafızları evlerdeki ve sokaklardaki insanları öldürmeye, saldırmaya ve tutuklamaya devam etse de en azından tanınır hale gelecekler ve yaptıklarından sorumlu tutulacaklar.

HERKESİ FARKINDALIK YARATMAYA ÇAĞIRIYORUZ

İran halkı, özellikle de gençler, insani haklarından vazgeçmeyecek ve çağımızın en tehlikeli diktatörlüklerinden biriyle mücadele etmeye devam edecek. Biz, öğrenci topluluğu olarak bu anın önemini kavramalıyız. Kadın hakları için ayağa kalkmalıyız. Protesto hakkımız ve demokrasi için ayağa kalkmalıyız

Biz, bütün dünyadaki İranlı öğrenciler, İran’da totaliter şeriat rejimine karşı şu anda gerçekleşen devrime ışık tutmayı arzuluyoruz. Akademiyi, kadın hakları aktivistlerini, insan hakları aktivistlerini ve LGBT hakları aktivistlerini İran halkının sesini duyurmaya ve İran’da gerçekleşen harekete farkındalık yaratmaya çağırıyoruz. Her birinizin sesi ve desteği hayatlarımızı kurtarmaya yaracaktır.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül