Hiç uğruna tutuklanan Afrinli kadınlar
Suriye’deki savaşın en büyük mağduru olan kadınlar, bir de suçsuz yere cezaevine konularak mağdur ediliyor. Tarsus Kadın Kapalı Cezaevinde kadınlarla görüşen Avukat Tugay Bek izlenimlerini aktardı.

Tarsus Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu Nigar Bakir, Şamiran Nahsen ve Yıldız Muhammet isimli Afrinli üç kadın Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonuna dilekçe ile başvurarak avukat yardımı talebinde bulundular. Bunun üzerine 1 Ağustos günü Tarsus Kadın Kapalı Cezaevinde kendileri ile avukat görüşü gerçekleştirdik. Kadınlardan üçü de “Zeytin Dalı Operasyonu” sonrası ÖSO tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmiş, sonrasında Türkiye’ye getirilerek tutuklanmıştı.Yaklaşık beş saat süren görüşme aslında oldukça dramatik bir şekilde gerçekleşti. Zira kadınlar yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamıyordu.

AFRİNLİ ÖĞRETMEN NİGAR BEKİR VE 3 AYLIK LİLAF BEBEK
Kırk yaşında olan Nigar Bekir, Suriye’deki iç savaş öncesinde öğretmenlik yapmaktaymış. Eşi de bakkal dükkanı işleten Nigar Bekir ailesi ile birlikte Rakka’da yaşıyormuş. Savaş başlayıp da IŞİD Rakka’yı ele geçirince kenti terk etmek durumunda kalarak Afrin’in Cinderesi kasabasına yerleşmişler. Nigar Bekir, yerel unsurlar tarafından oluşturulan belediyede memur olarak çalışmaya başlamış. Bu dönem zarfında silahlı yapılanmalarla hiçbir ilgisinin olmadığını, daha çok belediyecilik hizmetlerinin halka ulaştırılması faaliyetlerine dahil olduğunu anlatıyor. TSK ve ÖSO’nun Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Operasyonu sonucu Silahlı YPG militanları kenti terk ettikten sonra Nigar Bekir ve ailesi, birçok komşusu gibi TSK ve ÖSO’nun olmadığı Suriye’nin diğer bölgelerine gitmek yerine Afrin’de kalmayı tercih etmiş. Nigar Bekir, ÖSO’nun vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda TSK tarafından önce Reyhanlı’ya getirilmiş ardından da Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmış. Nigar Bekir, kendisi aleyhine beyanda bulunarak tutuklanmasına neden olan kişinin yerel belediyede çalıştığı dönemde Petrol İstasyonu açmak için yapmış olduğu başvurunun zeytinliklere zarar verdiği gerekçesi ile kabul edilmemesi nedeni ile kendisine düşmanlık beslemiş olabileceğini söyledi. Nigar Bekir, 11 Mayıs’ta tutuklandığında kendisi ile birlikte cezaevine konan kızı Lilat henüz üç aylıkmış. Şu an altı aylık olan Lilat bebek, cezaevi duvarları arkasından yaşamı tanımaya çalışıyor. Nigar Bekir, yaşadığı stres nedeni ile sütünün kesildiğini ve bu nedenle bebeğini besleyemediğini için üzgün olduğunu söylüyor.Geride bıraktığı en büyüğü 14, en küçüğü 7 yaşında olan 4 kızı ile eşinden ve diğer akrabalarından hiç haber alamamış. Nigar Bekir hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan Hatay 2. Ağrı Ceza Mahkemesinde dava açılmış. İlk duruşmasına cezaevinden SEGBİS bağlantısı kurulamaması nedeni ile duruşmaya katılamamış ve savunması alınamadığından tutukluluk halinin devamına karar verilmiş. Nigar Bekir’in duruşması 26 Eylül tarihinde ertelenmiş durumda. Nigar Bekir ve Lilat bebek 26 Eylül tarihinde özgürlüğüne, ailesine ve vatanına kavuşmayı umut ediyor.

ÖSO’NUN İŞKENCE ETTİĞİ 60 YAŞINDAKİ HİKMET ABDU
Komisyonumuza gelen başvurudan sonra Afrinli Hikmet Abdu isimli bir başka bir başka kadında tutuklanarak Tarsus Cezaevine konulmuş. Hikmet Abdu ile şu an için henüz görüşemedik. Arkadaşlarının anlattığına göre Hikmet Abdu 60 yaşında. ÖSO militanların yoğun işkencesine maruz kalan Hikmet Abdu iki ay önce Türkiye’ye teslim edilmiş sonrasında da tutuklanmış. Şimdiye dek avukat ve hukuki yardımdan faydalanamayan bu kadınların kıyafet ve diğer ihtiyaçları koğuşta bulunan kadınlar tarafından karşılanıyor. Cezaevinde kalmak elbette her insan için zordur. Topraklarından kopartılıp, dilini, hukukunu bilmediğin yabancı bir ülkede, çocuklarından, ailelerinden, yakınlarından haber almadan, geride kalanların yaşayıp yaşamadığından emin olmadan yatan bu Afrinli kadınlar için cezaevi şartları daha da çekilmez.

ÖSO, TAVUK HIRSIZLIĞINDAN TANIKLIĞA
Siyasal gündemin ABD’li bir rahibin tutuklanması ve sonrasında ev hapsinde tutulmasına kilitlendiği bir dönemde Afrinli kadınların ve Lilaf bebeğin çektikleri medyanın ilgisine mazhar olur mu bilinmez. Ne de olsa bu tutukluluk müttefik olunan süper güçlerle olan ilişkiyi etkilemeyeceği gibi bu tutukluluğun dolar ve piyasalar üzerinde de bir etkisi olmayacak. Aileleri ile iletişimleri bulunmadan, müdafi hakkından yeterince faydalanamayan, daha kaç kadının Türkiye’nin farklı cezaevlerinde tutulmakta olduğunu şu an için tam olarak bilmiyoruz. Tarsus Kadın Cezaevinde tutuklu Afrinli kadınlar ÖSO militanlarının yerel çekişme, çıkar hesaplarının sonucu verdikleri beyanların neticesinde tutuklanmışlar. Ne yazık ki, Zeytin Dalı Operasyonunun başlarında Afrinli köylülerin tavuklarını çalarkenki görüntüleri internet ortamına düşen ÖSO militanları, ülkemiz mahkemeler tarafından beyanına itibar edilecek muteber kişi olarak görülüyor. Tarsus’tan gelen adalet isteği, toplum vicdanında yankı bulmalı. Ulusal ve uluslar arası hukuka aykırı olarak alınmış olan bu tutuklama kararlarından geri dönülmeli. Afrinli kadınlar Nigar, Samiran, Yıldız, Hikmet, Lilaf bebek ve diğerleri bir an önce tahliye edilip özgürlüklerine, ailelerine ve vatanlarına kavuşmaları sağlanmalıdır.
ÖSO’NUN EL KOYDUĞU MALINI ALMAK İSTERKEN TUTUKLANAN SAMİRAN VE EŞİ
ŞAMİRAN Nahsen 45 yaşında. Ailesi ile birlikte yaşadığı Afrin’in Cinderesi kasabasında çatışmalar başlayınca YPG’nin engellemelerine rağmen ailesi ile birlikte daha güvenli olduğunu düşündükleri Halep’e göç ettiklerini anlatıyor. Zeytin Dalı operasyonu son bulup da Afrin bölgesi TSK ve ÖSO’nun eline geçince Şamiran ve ailesi de tekrar evlerine dönmek istemiş ancak bu defa da Suriye ordusuna bağlı güçler geçişlerine engel olmak istemiş. Aile türlü zorluklarla Afrin’e dönmeyi başarmışlar. Ancak geldiklerinde ÖSO militanlarının evleri ve bakkal dükkanlarına el koyarak yerleştiklerini görmüşler. Hiç olmazsa dükkanlarının kendilerine verilmesi talep ettiklerinde ise ÖSO kendilerinden 2500 dolar talep etmiş. Bu parayı bulamadıkları ve ÖSO militanlarını ikna edemeyeceklerini anladıklarından bölgede görevli Türk Ordusu komutanları ile görüşerek mallarının kendilerine verilmesini talep etmişler. Görüştükleri Ordu komutanları ‘sizin sorunuzu biz burada çözemeyiz sizi Türkiye’ye gönderelim derdinizi orada anlatırsınız’ demiş. Bunun üzerine eşi Abdurrahman Hasan ile birlikte Reyhanlı’ya getirilmiş. Burada bir karakolda dört gün tutulduktan sonra 7 Haziran günü eşi ile birlikte “Yasadışı Terör Örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmış. Şamiran Tarsus, eşi Abdurrahman ise Hatay cezaevine konulmuş. Haklarında henüz bir iddianame ve açılmış bir dava yok. Şamiran’ın en büyük derdi; eşi, geride bıraktığı beş çocuğu ve ailesinden bir haber alabilmek.


ÖNCE YPJ ŞİMDİ TÜRKİYE CEZAEVİNDE TUTUKLU YILDIZ MUHAMMET
Yıldız Muhammet, henüz 18 yaşında. Görüştüğümüz diğer kadınlardan farklı olarak kendisi ile Türkçe anlaşabiliyoruz. Bir dönem kaldığı Lübnan’daki akrabalarının Türk olan gelininden Türkçeyi öğrenmiş. Savaştan önce ailesi ile birlikte Halep’in Şah Mahsut Mahallesi’nde yaşıyormuş. Çatışmalar sonunda aile Kilis’e göç edip burada çadırda kalıp tarım işçiliği yapmışlar. Daha sonra amcasının oğlu olan nişanlısının ısrarı ile düğün yapmak için tekrar Suriye’ye taşınmışlar. Nişanlısı ile sorunlar yaşayıp ayrılmak isteyince babası kendisini öldürmek istemiş. Bunun üzerine babası zarar vermesin diye dayısı Yıldız Muhammet’i YPJ’ye teslim ediyor. YPJ içinde 15 gün kadar kaldıktan sonra ayrılmak istediğini söylüyor. Bunun üzerine YPJ tarafından tutuklanıp hapse konuluyor. TSK ve ÖSO tarafından Afrin ele geçirilince Yıldız Muhammet de cezaevinden çıkartılmış. Buradan Afrin’de bulunan dayısının evine geçmiş. Ancak bir ay sora ÖSO’cular tarafından yakalanarak önce Azez’e ardından Kilis’e götürülmüş. Çıkartıldığı mahkeme tarafından “ Yasadışı Terör Örgütüne üye olmak” suçlaması ile tutuklanmış. Yıldız Muhammet üç aydır Türkiye’de tutuluyor. Hakkında bir iddianame olmadığı ve dava açılmadığı için hakkındaki suçlamadan da bilgisi yok.
İlgili haberler
Afrîn’de insanlar değil, insanlık yok oluyor!

‘Artık susmayalım! ZEYTİN DALI barışın simgesi ve bırakın öyle kalsın. Savaşı hiçbir şey simgelemesi...

SAVAŞTAN GÜÇLENEREK ÇIKAN PERVİN BAUZİ: Savaşa, a...

Savaştan, ezilmişlikten, şiddetten kaçarak kendini var eden, güçlenmiş bir kadın Pervin Bauzi. Hatır...

Çalınan hayatlar, uzak savaşlar, ‘dokunmayan’ yıla...

Bize ‘dokunmayanı’ bize uzak sanıyoruz. Boko Haram gerçeği ve onun özelinde cihatçı örgütlerin kadın...