Pınar Gültekin'i vahşice katleden Cemal Metin Avcı'ya haksız tahrik indirimi verilmesi ve diğer sanıkların beraat ettirilmesi, failleri cesaretlendirecek bir karar oldu. Kadın cinayetlerinin, kadına karşı şiddetin böylesi kararlarla cezasız kalmasına Türkiye'nin pek çok şehrinde kadınlar sokağa çıkarak tepki gösterdi. Pınar Gültekin davası kararına tepki gösteren genç kadınlar Ekmek ve Gül’e konuştu.

Böyle kararlar sonrasında artık korkmadığını, çekinmediğini, hayal kırıklığına uğramadığını söyleyen 27 yaşındaki Ezgi, “Can güvenliğimin, haklarımın hiçe sayıldığını, değerimin olmadığını net bir şekilde görüyorum. Ülkeme ve adalet kavramına olan inancım oldukça sarsıldı. Gençliğini, kişiliğini bu düzenin içerisinde kurmak zorunda kalan biri olarak olağanca hissizleştim, sadece tek bir şey biliyorum: Çok öfkeliyim” diyerek hislerini anlattı.

Cemal Metin Avcı’nın duruşmalardan birinde İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırıldığı için teşekkür ettiğini hatırlatan Ezgi, “Haklarımızı ve canlarımızı koruması gerekenler, canice can alan birini ceza çekmemekle ödüllendirdiler. ‘Namusumu temizledim, neyse cezası yatar çıkarım’cıların da ekmeğine yağ sürüldü. Zaten başından beri yardım çığlıklarına sessiz kalınan kadınlar öldükten sonra bile huzur bulamadı, aileleri bu haksızlıklarla yaşamak zorunda bırakıldı” ifadelerini kullandı.

“Benim jenerasyonum yargıya olan güvenini çok önceden kaybetti” diye sözlerine devam eden Ezgi, “Bu ülkede, bir varilin içinde, adli tip raporuna göre canlı canlı yakılarak öldürülen, cesedinin üzerine beton dökülen bir kadın için ahlak sorgulamaları yapılıp, katiline cezai indirimi uygulandı” diyerek sözlerini bitirdi.

‘BİR KATİLE BU ÖZGÜVENİ VEREN HERKESE ÖFKELİYİM’

Avcı’ya verilen haksız tahrik indirimini duyduğunda kanının çekildiğini ifade eden 21 yaşındaki Doğa, “Bir kadın, bir insan olarak bütün benliğimle utandım” dedi.

Ezgi gibi, Cemal Metin Avcı’nın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı için teşekkürüne de değinen Doğa, “Biz kimlere güveneceğiz? İnsanlık nereye gidiyor? Adalet bu mudur?” sorularını sordu. Doğa, bir suçluya bunu söyleyebilecek cesaretin ve özgüvenin verilmiş olmasına, “Bir suçlu kolayca bunu söylüyor çünkü o özgüveni verdiler ona. Anlamıyorum, hiçbir zaman da anlamayacağım ve anlamak da istemiyorum zaten. Her gün bir kadın olarak yaşama mücadelesi verirken Sözleşme'nin kaldırılmasına teşekkür eden bir insana sadece yazık demek istiyorum. Kadın erkek fark etmeden bir dayanışma olmalı. Burada söz konusu herkesin güvenliği. Üzülmüyorum, yazıklar olsun diyorum. Bir katile bu özgüveni veren herkese öfkeliyim. Affetmeyeceğiz!” diye tepkisini dile getirdi.

Kadın katillerine haksız tahrik indirimleri ve ödül gibi cezalarla sonuçlanan bir sürü davanın olmasına dair hislerini anlatan Doğa, ülkeye karşı bir umudu olmadığını, hayatına devam ettiğini ancak uykularının kaçtığını söyledi.

‘KADINLARI DEĞİL FAİLLERİ KORUYAN BİR DÜZEN KURULMAK İSTENİYOR’

Kendisini zaten güvensiz hissederken Pınar Gültekin davasında verilen kararın daha da güvensiz hissetmesine yol açtığını söyleyen 23 yaşındaki Özlem ise, “Bu kararın şiddet yanlısı insanları nasıl destekleyebileceği ve bu tarz olayların önünü daha fazla açabilecek olması beni çok endişelendirdi. Bu karardan güç alıp kadınlara her türlü zararı verebilmeyi daha rahat yapabilecek olma potansiyelleri beni çok sinirlendiriyor” diyerek endişelerini ifade etti.

'BİZ HEP BURADAYIZ!'

Verilen kararın kadınlara korkmaları için bir gözdağı, faillere ise istedikleri gücün verilmesi demek olduğunun çok açık görüldüğünü söyleyen Özlem, “Resmen kadınları korkutmak, susturmak ve bastırmak için söylenen bu sözler bana, ataerkil zihniyetin ne denli destek bulduğunu ve kadınların yok sayılmaya çalışılmasının apaçık ortada olduğunu düşündürdü. Fakat kadınlar yani biz, hep buradayız ve her gün yine aynı şeyi söyleyeceğiz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye konuştu.

Uzun süredir yargıya güveninin olmadığını söyleyen Özlem, “Bu sonuçtan sonra şunu gördüm ki kadınları değil failleri koruyan bir düzen kurulmak isteniyor. Böyle bir düzende mevcut yargıya tabii ki de güvenmem, güvenemem” dedi. Katili koruyan davaların sonucunda içindeki öfkenin daha çok arttığını dile getiren Özlem, “Bu ülkede her şeye çok çabuk alışılıyor ve unutulmaya bırakılabiliyor. Bu yüzden de tabii ki kötü etkileniyorum. Her bu tarz bir sonuç duyduğumda da endişelerim daha da artıyor. Ama yine de her şeye rağmen, kadınlar olarak birbirimizi her zaman koruyacağız” diye her şeye rağmen yan yana olmanın önemine dikkat çekti.

Fotoğraf: Evrensel