Gazeteci Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığı iddia edilen sözleri nedeniyle tutuklanmasına gazeteci meslek örgütlerinden de tepki geldi.

TGC: GAZETECİLERİ GÖZALTINA ALMAK DEMOKRASİYİ GETİRMEYECEKTİR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada ise evrensel gazetecilik ilkelerine göre ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığına dikkat çekilerek “İfade özgürlüğü demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden biridir. Kamuoyunu korumanın yolu ifade özgürlüğünden geçer. Ülkede gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorsa toplumun geleceği de, demokrasisi de tehlike altındadır” denildi.

Hükümetlerin kullandıkları kamu gücünden dolayı kendilerine yöneltilmiş en ağır eleştirileri bile hoşgörü ile karşılamak zorunda olduğunun yerleşmiş bir mahkeme içtihadı olduğunun altı çizilen açıklamada şöyle denildi:

“Gazetecileri gece yarısı gözaltına almak demokrasiyi getirmeyecektir. Gazetecilik suç değildir, her şeyin çözümüdür. Meslektaşlarımızın konuşma, haber yapma ve yazma özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Sedef Kabaş’ın serbest bırakılmasını bekliyoruz. İktidarı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü alanında Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına saygı duymaya çağırıyoruz.”

BASIN KONSEYİ: TUTUKLAMA EVRENSEL HUKUKA AYKIRI

Basın Konseyi tarafından tutuklamayla ilgili yapılan açıklamada “Sedef Kabaş’a uygulanan tutuklama tedbirinin evrensel hukuka aykırı olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır” denilerek tutuklama tedbirini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da tutuklama için aranan şartların gerçekleşmediği ve bu yönüyle kararın iç hukuka da aykırı olduğunun açık olduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı’nın, yetki ve sorumlulukları ölçüsünde sert eleştiriye açık olması gerekliliği demokrasinin yapı taşlarından birisiyken, yargı organları eliyle Cumhurbaşkanının eleştirilmesi önünde zırh oluşturulmasının kabul edilemez olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“Meslektaşımız Sedef Kabaş hakkında uygulanan tedbirin derhal kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca yargı organların ve Cumhurbaşkanınca atanan bakan ve bürokratların da ifade özgürlüğüne saygı gösteren bir tutum geliştirmesi gerekir. Meslektaşımız Sayın Sedef Kabaş’ın yanında olduğumuzu, haksız tutukluluğunun da basın meslek ilkelerine saygılı hiçbir gazeteciyi caydırmayacağını gerek bu kararı veren yargıçlara, gerekse de siyasi otoriteye bir kez daha hatırlatıyoruz.”

TGS: BİAT ETMEYECEĞİZ, SUSMAYACAĞIZ

Sedef Kabaş’ın tutuklanmasına tepki gösteren TGS tarafından yapılan açıklamada, “Sedef Kabaş’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla tutuklanması ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir saldırıdır. Sistematik tehdit, dava ve gözaltılara rağmen biat etmeyecek, özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Susmayacağız!” denildi.

TGS KADIN VE LGBTİ+ KOMİSYONU: SEDEF KABAŞ YALNIZ DEĞİLDİR

TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu da Sedef Kabaş’ın tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Biz ne zaman demokratik bir ülke olacağız?” diye sordu.

Komisyon, “Demokratik bir ülkenin gereği olan eleştiri hakkı artık son demlerini yaşamaktadır. Bizler gazeteciyiz, evrensel basın ilkelerine uyarak herkesi eleştirebiliriz ve yanlışlarını yüzlerine söylemekle görevliyiz. Bizler kamu görevi yapıyoruz. Yıllardır söylüyoruz, gazeteciler toplumu ileriye taşıyan, görünmeyene dikkat çekenlerdir. Bu nedenle tutukladığınız, gözaltına aldığınız her gazeteci sizi, bizi karanlığa sürükler. Bugün Sedef Kabaş, yarın başka birisi. Tek tek isimlerle ne yapılmak istendiğinin farkındayız. Sedef Kabaş’ın tutuklanması ifade özgürlüğümüzün tehdit edilmesidir. Buna izin vermeyeceğiz, TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak dayanışmanın gücünü biliyoruz. Sedef Kabaş yalnız değildir” dedi.

Fotoğraf:  DHA