Ev eksenli çalışanların mücadelesi sonuç verdi: Sendika yargı kararıyla tanındı!
Ev-Eksenli Çalışanlar Sendikası, 10 yıl boyunca ev eksenli çalışmanın çalışma işkolu statüsü olarak tanınmasına ilişkin Danıştay'da verdiği hukuk mücadelesini kazandığını duyurdu.

Ev-Eksenli Çalışanlar Sendikası (Ev-Eksen) yaklaşık 10 yıldır sürdüğü hukuk mücadelesini kazandı. Tüm hukuk süreçleri tamamlanarak kesinleşen yargı kararıyla, ev-eksenli çalışmanın işkolu statüsünün tanınmasının yolu açıldı.  

Ev-Eksenli Çalışanlar Sendikası (Ev-Eksen) yaptıkları açıklamayla bu kazanımı “güvencesiz çalışanları örgütleyen tüm emek örgütlenmeleri için ön açıcı bir kararı niteliği taşıyor” diyerek değerlendirdi.

Ev-Eksen, 10 Kasım 2009’da kurulmuş ancak üye kayıt işlemleri için gerekli olan sicil numarasını vermesi için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nezdindeki tüm girişimleri sonuçsuz kalmıştı. 14 Ekim 2010’da sicil numarası verilmesi talepleri Bakanlık tarafından reddedilince hukuk mücadelesine başlayan Ev-Eksen’in bu mücadelesi yaklaşık 10 yıl sonra kazanımla sonuçlandı. Danıştay, geçtiğimiz ay verdiği kararla, Ev-Eksen’e sicil numarası verilmesinin ve sendikanın prosedüre uygun üye yapabilmesinin yolunu açtı.

‘EV-EKSENLİ ÇALIŞMA AYRI BİR İŞKOLU OLARAK BELİRLENMELİ’

Ev-Eksen yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ev-Eksen, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından ivedilikle Danıştay kararının gereğini yerine getirmesini talep edecektir. Talebimiz, ev-eksenli çalışmanın ayrı bir işkolu olarak tanımlanması için gereken yasal düzenlemelerin hızla tamamlanmasını içermektedir. Ev-eksenli çalışma ayrı bir işkolu olarak belirlendiğinde, şu anda ülkemizde ev-eksenli çalışanları örgütleyen tek sendika olarak Ev-Eksen’in bu işkolunda faaliyet gösteren bir sendika olduğu tescil edilecektir. Bu da en güvencesiz, en yoksul işçi kesimlerinden biri olan biz ev-eksenli çalışanların hak mücadelesinde çok önemli bir kazanım demek.”

KARAR NEDEN ÖNEMLİ?

Ev-eksenli çalışmanın ülkemizde çok yaygın olduğunu ifade eden sendika, “Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de ezici çoğunluğunu biz kadınlar oluşturuyoruz. Daha 3-4 yaşında annelerimize yardım ederek dahil olduğumuz ev eksenli çalışmaya 70’li hatta 80’li yaşlarımızda devam ediyoruz, çünkü geçimimizi sağlamak için çalışmak zorundayız. Gerçekten de ev-eksenli çalışma dünyada olduğu gibi ülkemizde de düşük ücretli, kötü koşullu, belirsiz yani bazen aralıksız gece gündüz çalışılan bazen de aylarca hiç iş bulunamayan, hiçbir sosyal hakka sahip olunmayan bir çalışma biçimi olarak gerçekleşiyor. Biz Ev-Eksen olarak, kadın olarak karşılıksız emeğimiz üzerinden sömürülmemizle ile ev-eksenli çalışmanın kötü koşullarının ve güvencesizliğinin ilişkili olduğunu biliyoruz. İşçi olmanın bir şey, kadın işçi olmanın başka bir şey olduğunun altını çizmek isteriz. Kadınlar, hele de ev-eksenli çalışan kadınlar, daha yoksuluz. ‘İşçinin de işçisi, yoksulun da yoksulu’yuz” diyerek kararın kendileri için ne anlama geldiğini açıkladı.

KOŞULLAR PANDEMİDE DAHA DA AĞIRLAŞTI

Pandemi koşullarında durumun daha da ağırlaştığı, ücret ya da sosyal hakların adını anmaz duruma geldikleri belirtilen açıklamada “Hiçbir sosyal güvencesi olmayan biz ev-eksenli çalışan kadınlar, özellikle daha kötü etkilendik. Haklarımızı talep edebilmek ve alabilmek için örgütlenmenin, birlik olmanın gücüne her zamankinden daha da fazla ihtiyacımız var“ dendi.

BİRLİKTE MÜCADELEYE ÇAĞRI

Ev-Eksen, kadınların ve kadın işçilerin yaşadıkları sorunlara karşı örgütlenme ve mücadele çağrısı da yaptı: “Çalışma koşullarının düzelmesi, ücretlerin artması, emeklilik başta olmak üzere sosyal güvenlik haklarının sağlanması, sağlık hakkına erişim, karşılıksız kadın emeğinin yerine sosyal hizmet talep edilmesi -çocuk bakımı, yaşlı, hasta, engelli bireylerin bakımının sosyal hizmet olarak sağlanması, kadına yönelik şiddetle mücadele gibi temel konuların tamamı, birlik olmayı, örgütlenmeyi ve mücadele etmeyi gerektiriyorken pandemi koşullarında birlikte mücadeleye duyulan ihtiyaç daha da arttı. Bu nedenle ev-eksenli çalışmanın ayrı bir işkolu olarak tescil edilmesinin, şu anda ülkemizde ev-eksenli çalışanları örgütleyen tek sendika olan Ev-Eksen’in önünü açması, ev-eksenli çalışanların örgütlenme mücadelesine ciddi bir ivme sağlaması, başta kadın işçiler olmak üzere tüm emekçiler için önemli bir kazanım. Tüm emek güçlerini öncelikle tüm hakların en temelinde yer alan yaşam hakkı için, yani erkek şiddetine karşı, savaşa karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Ve elbette ki emek haklarını genişletmek, herkese sağlık ve eğitim hakkı talep etmek için de birlikte mücadele çağrımızı yineliyoruz.”

EV-EKSEN NEDİR?
Ev-Eksenli Çalışanlar Sendikası (EV-EKSEN), parça başı, siparişle veya kendi hesabına tüm ev-eksenli çalışanları örgütleyen bir sendikadır. 1994 yılında, sosyal güvenceden yoksunluk, çalışma koşullarının kötülüğü, yoksulluk, çalışmanın doğal sayılıp görünmezleştirilmesi gibi sorunlardan hareketle başlayan örgütlenme çalışmalarının sonucunda 10 Kasım 2009’da kuruldu. Kurucularının tamamı, ev-eksenli çalışan kadın işçilerdir. Sendika, Şırnak’tan, Antep’ten İstanbul’a, Muğla’dan Mersin’e , Hatay’dan Antalya’ya Türkiye’nin her tarafından 27 kurucusunun sahip olduğu temsiliyetin yanı sıra Sivas’tan, Malatya’dan İzmir’e, Diyarbakır’a, Hakkari’ye, birçok ilde örgütlüdür.


İlgili haberler
Ev eksenli çalışan Fatma Başer: Ne kadar uğraşsam...

Ev eksenli çalışan Fatma gecesini gündüzüne katarak ampül duylarını vidalıyor ancak eline yine de ay...

GÜNÜN BİLGİSİ: Ev eksenli çalışma nedir?

Ev eksenli çalışan kadın genelde kendisini çalışıyor olarak tanımlamaz. Bu yüzden verilerine ulaşmak...

Parça başı işe, fazla mesaiye, ek işe rağmen asgar...

Asgari ücret ile geçinmeye çalışan ailelerin yaşamları memleketin gerçeğini ortaya koyuyor. Gizem, v...