Çocuklarımızın, bizlerin günlük yaşamını sürdürebilmesi için en asgari temel tüketim maddelerinin her hafta değişen fiyat etiketleri biz emekçilerin kabusu haline gelirken hepimizin günlerdir kulağı yeni belirlenecek asgari ücret açıklamasındaydı. Evimizde bir tencere yemek kaynayabilsin, kiramızı, faturalarımızı ödeyebilelim diye günlerdir beklediğimiz asgari ücret 4 bin 250 olarak açıklandı. Derneğimizde bizler de herkes gibi heyecanla yeni belirlenecek asgari ücreti bekledik. Asgari ücret açıklandığı anda gördük ki daha maaş elimize geçmeden eriyecek ve biz aynı sıkıntılarla baş başa kalacağız. Açıklamadan sonra etrafımızda her biri başka iş kollarından olan arkadaşlarla sohbet etme fırsatı bulduk. Kadınlar belirlenen rakamı olumlu bulsalar da bir yandan hem işten çıkarılma korkusu hem de ülkenin ekonomik durumu nedeniyle birkaç ayda yeni asgari ücretin eriyebileceği korkusunu yaşıyor.

‘İŞTEN ÇIKARMA ÇOK OLUR’

Ayşe, işyerindekilerin gelen zamma bile sevinemediğini söyleyerek “Bu zamlardan sonra işten çıkarma çok olur. Hep çay kaşığı ucuyla veriyorlardı şimdi tatlı kaşığı kullandılar ama sevincimiz bir günlük” diye konuştu.

‘ZAMLAR GELDİĞİ SÜRECE BİZE FAYDASI YOK’

Emel ise asgari ücretin şu anda yeterli olabilmesi için en az 7 bin lira olması gerektiğini belirterek şöyle söyledi: “Bir buçuk ayda zam üstüne zam yapıldı her şeye. Ben market sektöründe çalışıyorum. Her gün etiket değiştiriyoruz. Her gün zam geliyor. Asgari ücretteki artışın bize hiçbir faydası olmayacak. Çünkü zamlar gelmeye devam edecek ve alım gücü daha da düşecek. Ben asgari ücretle çalışan biri olarak çok zor geçiniyorum. Aldığım para temel ihtiyaçlarıma anca yetiyor. Ne bir birikim yapabiliyorum ne de keyfi harcama. Bu düzen böyle yürümez.”

Bahar ise gelen zamlara dikkat çekti: “Dün tuvalet kağıdı aldım 85 lira. Bir aya kalmaz 100 lirayı geçer. Ne yapalım? Çocukların eski kıyafetlerini kesip tuvalet kağıdı mı yapalım? Çözümlerimizi bulacağız. Resmen kağıda bile muhtaç hale geldik.”

HERKES YOKLUKTAN BAHSEDİYOR
Menşure ise ekmek aldığı fırıncının işçisine 4 bin 250 lira veremeyeceğini söylediğini paylaştı bizimle. Şöyle devam etti: “Her tarafa ‘Kapatıyoruz’ yazmışlar. İşçi çalıştıramıyor, bir şey alamıyor. Şimdi işçileri çıkaracaklar. Dolarla mı maaş alıyorsun diyorlar, kendileri halkın cebinden alıp dışarıya dolar veriyor. Aşağı daireyi vermişler 2 bin 800’e kiraya. 10 kilo un olmuş 75 lira. Bu kadar mı olur! Asgari ücretle milletin gözünü boyadı. O yüzden bu kadar zam verdi. Peşindekiler diyor ki ‘Allah başımızdan eksik etmesin’. O da bekliyor ki millet ‘Bu başta dursun da ekonomi düzelsin’ diyecek. Herkes yokluktan bahsediyor, konuşulan başka bir şey yok. Tayyip’i konuşan da yok. Un pahalılaşmış, yağ pahalanmış. Haberi dinliyoruz basıyoruz küfürü.”

HEP ZENGİNLERE VERDİLER

Navruz ise halkın yoksulluğuna dikkat çekti: “Geçen gittim kiracıya yoğurt koymuşlar, bir de çay demlemişler, yoğurdu peynir niyetine ekmekle yiyorlar. Kardeşimle ben aramızda topladık bir şeyler, alışveriş için. Ben utandım verirken, adamın gözünden yaşlar akıyor. Ekmek kuyruğuna bakıyorsun en az 70 yaşındaki adam ağlayarak sıraya girmiş. Bu devirde ekmek kuyruğu! Hep zenginlere verdiler, müteahhitlere verdiler. Binaları görüyorsunuz her yerde. Bu nedir aya çıkacağız da ne olacak? Hep boş yatırım. Lanet olsunlar.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül