Emekçi semtlerde halk ekmek büfesi önlerindeki ekmek kuyrukları uzadı. Ekmeğe art arda gelen zamlar ve çarşı-pazardaki fiyatların artışıyla, bir liranın dahi hesabı yapılıyor. Gece gündüz çalışsa da ay sonunu borçla getirenler ekmek kuyruklarında saatlerce bekliyor.

Pendik’in ve İstanbul’un en büyük mahallerinden biri olan Kavakpınar’da şiddetli yağmura rağmen 100’den fazla kişi ekmek kuyruğunda bekledi. Ekmek kuyruğundaki emekçilerle konuştuk.

Kuyruğun büyük bölümünü yaşlılar oluşturuyor. Ancak sıranın en sonunda bekleyen lise öğrencisi olduğunu söyleyen genç var. Babasının inşaat işçisi olduğunu ve geçinemediklerini söyledi: “Ben daha önce de gelip ekmek alıyordum. Ama hiç böyle kalabalık olmazdı. Eskiden 400 adet ekmek geliyordu ve iade oluyordu. Şimdi ise, 1500 ekmek geliyor yine yetmiyor.”

Kuyrukta bekleyen genç bir kadına, “Daha önce de geliyor muydunuz yoksa yeni mi gelmeye başladınız?” diye sorduğumuzda, “Ben daha önceden gelmiyordum. Son zamanlarda gelmeye başladım. Çünkü eşimin aldığı maaş yetmiyor. Yoksa kim ister burada yağmurun altında sıra beklemeyi. Zar zor geçiniyoruz zaten evde korkumuzdan doğal gazı açamıyoruz, sadece bir petekle ısınmaya çalışıyoruz. Diğer petekleri kapatıyorum, iki çocuğum var çocuklar küçük ama başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.

Ekmek kuyruğunun orta sıralarında yaşlılar var. Yağmur altında şemsiyelerle bekleyen yurttaşlar, “Çek çek beni çek herkes görsün bu halimizi bu rezilliğimizi benim çekinecek bir şeyim yok” dedi. Haber yaptığımız sırada, sorularımız nedeniyle üçer dörder kişilik bir tartışma açılıyor. Biri muhalefeti, diğeri iktidarı savunuyor. Biri, “Hep bunların yüzünden bu haldeyiz, görün halimizi ülkeyi; ne hale getirdiler” derken, diğeri “Eskiden böyle değil miydi, o zaman da kuyruk vardı” diyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül