Egekent2’li kadınlar 8 Mart’a giderken iş, eşitlik ve güvenli gelecek istiyor
Egekent2 mahallesinde oturan kadınlar krizin, işsizliğin ve geçim derdinin hayatlarında yarattığı etkiyi anlatarak 8 Mart'ta ortak taleplerinin ise güvenceli iş ve gelecek olduğunu söyledi.

İzmir'in Menemen ilçesi Egekent 2 semtinde yaşayan kadınlar ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe doğru taleplerini ve yaşadıklarını konuştuk. Krizin, işsizliğin ve geçim derdinin hayatlarında yarattığı etkiyi anlatan kadınların ortak talebi ise güvenceli bir iş ve gelecek oldu.

Mahallede 20 yıldır kuaförlük yapan bir kadın, “Hem çalışıyorum hem anneyim. Yıllardır kadınlarla birlikte çalışıyorum. Bir yandan geçim derdi, bir yandan işin zorlukları bazen bizim için yıpratıcı oluyor. Kuaförlük zor bir meslek, kadınlar hayatlarında yaşadıkları zorlukların stresini genelde kuaförlerde atmaya çalışıyor. En çok bundan yakınıyorum sanırım. Tabi bir de ev içi sorumluluklarım var. Bu 8 Mart’ta kadınların birbiriyle daha fazla dayanışma göstermesini istiyorum” dedi.

‘13 YAŞINDAN BERİ PAZARCILIK YAPIYORUM’
Menemen pazarında 8 Mart'a çağrı bildirileri dağıtırken tanıştığımız Filiz ise, kendi yaşamının hep zorluklarla geçtiğini anlattı. 13 yaşında evlenen ve evlendiğinden bu yana eşiyle birlikte pazarcılık yaptığını söyleyen Filiz, “Ben öğretmen okulunu kazanmayı çok istemiştim ama olmadı, şimdi torunlarım oldu. Ben sabahın erken saatlerinden akşama kadar ekmek parası derdindeyim. Baksanız kendim için yaptığım bir birikimim yok. Masraflar arttı. Geçim derdi, derken yaşamaya fırsat kalmıyor” diyerek farklı bir gelecek hayali olduğunu dile getirdi.

‘KENDİM İÇİN İŞ ÇOCUKLARIM İÇİN GÜVENLİ GELECEK’
İki çocuk annesi Pınar Fırtına, faturalar iki katı gelmeye başlayınca temizliğe gitmeye başlamış. Fırtına, “Ben çalışmıyordum ama masraflar arttı. İşe giderken kapatmama rağmen bu ay doğalgaz faturam 500 lira geldi. Ondan önceki ay 800 lira ödedim. İki çocuğum da okula gidiyor. Eşimin aldığı maaş anca kira ve faturalara yetiyor. Ben de bir eve temizliğe gitmeye başladım. Haftanın beş günü sabah gidip akşama doğru çıkıyorum. Günlük ev işlerinin hepsini yapıyorum 100 lira alıyorum. O da işte çocuklara ve boğazımıza yetiyor. Akşama kadar başka evin işini yapıyorum yetmiyor bir de gelip kendi evimin işini yapıyorum. Günler hiçbir şey anlamadan geçip gidiyor. Ben başka türlü bir hayat yaşamak isterdim. Masa başı bir işte çalışsaydım, çocuklarla en azından hafta sonu sosyal aktiviteler yapabilseydik. İş arıyorum ama form doldurup geri dönüyorum” diyerek kadınların yaşamlarının krizle birlikte daha da güçleştiğini söyledi.
Daha önce çocuklarının gittiği okulda 8 Mart'ı duyduğunu ve mahallesinde düzenlenen yürüyüşe katıldığını anlatan Fırtına, “Kendimi ve çocuklarımı güvende hissetmiyorum. Bu sene de kendim için daha iyi bir iş, çocuklarım için ise daha iyi bir gelecek talebiyle 8 Mart’a katılacağım” dedi.

‘AYNI İŞİ YAPSAK DA ERKEK FAZLA ÜCRET ALIYOR’
Tekstil’de çalışan Nuray ise kadınların çalışmalarının ev bütçesine yardım olarak görüldüğünü ve bunun kendi emeklerini yok saymak olduğunu ifade etti. Nuray, “Biz çalışıyorsak babasına yardım ediyor, evliysek eşine yardım ediyor diyorlar, ev bütçesine ortak bile görmüyorlar bizi. İş yerinde de bu sorun devam ediyor, erkek çalışanla aynı işi yapsak da erkek biraz daha fazla ücret alıyor. Çünkü erkek evi geçindiren kadın ise yardımcı rolünde algılanıyor. Erkeklerle kadınların çalışma süresi aynı olmasına rağmen erkekler bazen bu süreleri lehine çevirme şansı olabiliyor. Örneğin, fazla mesaiye kalmak istemediğinde kalmama şansını kullanabiliyor ama bu durum bizim için geçerli değil” diyerek çalışma yaşamında kadınların erkeklere göre iki kat daha fazla ezildiğini söyledi.

‘KADINLAR İÇİN GÜVENLİ VE EŞİT BİR YAŞAM İSTİYORUM’
Bir okulun temizlik işlerini yapan işçi kadınlar da 8 Mart’ı bildiklerini ama kendi hayatlarına etki etmediğini anlatı. Dört senedir tarla ve temizlik işlerinde çalışan bir kadın, “8 Mart kadınlar günü ama bizim için pek bir şey değişmiyor. Ne iş yapsak beraber yapıyoruz ama erkeklerle eşit olduğumuzu hissetmiyorum. Daha eşit bir yaşam istiyorum. Kadınlar için güvenli ve eşit bir yaşam istiyorum. Tarlada çalışırken çok zor işler yapıyorduk. Aldığımız para ile evi de geçindiremiyoruz. Günlük 60 liraya çalışıyorduk. Şimdi de İŞKUR elemanı olarak burada işe başladık ama bizim için yaşam pek değişmedi” dedi.

Kadın işçilerden Sema ise, “Ben de, eşim de çalışıyoruz, o ay faturalar düşük gelirse aldığımız para yetiyor, gelmezse ayı zar sor kapatıyoruz. Ben her şeyin kadınlar için daha farklı olmasını isterdim. Aynı işi yapmamıza rağmen çoğu kez aynı ücreti alamıyorum. Bunu değişmesini isterdim” şeklinde konuşuyor.

İlgili haberler
Antep’te kadınlar 8 Mart’ta sokağa çıkıyor

Antep’te kadınlar 8 Mart günü saat 13.00’te Gaziantep Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla Kırky...

Edremit’te 8 Mart öncesi kadınlar panelde buluşuyo...

Balıkesir Edremit’te 8 Mart öncesi kadınlar Kent Konseyi Kadın Meclisinin düzenlediği panelde bir ar...

Fatih Sultan Mehmet EAH sağlık çalışanları 8 Mart...

Fatih Sultan Mehmet Eğitim Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık işçisi ve emekçisi kadınlar 8 Mart’...