Demokrasi için Hukukçulardan (DİH) kadın hukukçular 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için açıklama yayınladı. Uzmanların uyarılarını dikkate almayan siyasal iktidar ve yerel yönetimlerin rant ve kâr temelli şehircilik anlayışının 45 binden fazla insanın ölümüne neden olduğu söylemen açıklamada, yaşanan afetin öldüren bu düzenin temsilcisi olan tek adam rejiminin nasıl bir sistem olduğunu da çok acı bir şekilde gözler önüne sermiş olduğu belirtildi.

Tek adam yönetimini kadınlarının hayatını cehenneme çeviren uygulamalarından da tanıdıklarını söyleyen kadın avukatlar, “Şiddet, kadın cinayetleri ve ayrımcılığın kadınların en temel sorunu olduğu gerçeğine karşın İstanbul Sözleşmesinden bir gecede imza çeken; kadınları eşit görmeyen ve kadınlara aile dışında bir hayat tanımayan; boşanmaları kadınların yaşamı pahasına engellemeye çalışan siyasal iktidarın kadın düşmanı politikalarını yıllardır yaşıyor ve görüyoruz” diye ifade ettiler.

Kadın düşmanı politikaların depremlerin ardından kadınların temel ihtiyaçlarının acil ihtiyaç listelerine alınmamasında da görüldüğü belirtilen açıklamada, her yerde kadınların birbirlerinin yaralarını sarmaya, derman olmaya çalıştığına dikkat çekildi. “Bizler de DİH’li kadın hukukçular olarak depremin ilk gününden itibaren dayanışma ağları içinde olduk, hijyen ürünleri için kampanya örgütledik, depreme dair sorumlulara ilişin suç duyuruları hazırladık, enkaz başlarında delil tespitlerine katıldık, kayıp çocuklar ve Diyanet İşleri Başkanlığının evlat edinilen çocuklarla ilgili yaptığı açıklamalara ilişkin suç duyurularını savcılıklara ulaştırdık ve devam ediyoruz” denen açıklamada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle, dayanışmanın yaşam kurtardığı vurgulandı. “8 Mart dayanışmanın, birlikte mücadele etmenin, el ele verip yaşanan sorunlara karşı durmanın günüdür. 8 Mart kız kardeşliktir, 8 Mart kadın dayanışmasıdır, 8 Mart en zorlu günlerde elimizi tutan hiç tanımadığımız bir kadının elidir” ifadelerine yer verildi.

‘KIZ KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KAMPANYASINI SAHİPLENİYORUZ’

Ekmek ve Gül olarak başlattığımız Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz kampanyasını sahiplendiğini söyleyen DİH’li kadın hukukçular, kampanyanın hukuki destek ayağında ellerinden gelen her biçimde kadınların yanında olduklarını da duyurdular. Deprem bölgesindeki kadınların yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini sıraladılar:

◼ “Çadırkentlerde süren hayatlar göz önüne alındığında; barınma sorunu nedeniyle kendilerine şiddet uygulayan erkeklerin yanına dönmek zorunda kalan kadınların korunması için 6284 Sayılı Kanun uygulamasının ne şekilde gerçekleşeceği şüphelidir. Deprem bölgesinde yaşayan kadınların şiddetten korunması için; Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının kadın örgütleri ve Barolarla işbirliği içerinde çözüm üretmesi gerekmektedir.

◼ Geçimlerini nafakalarla sağlayan kadınların nafakalarını tahsil etmeye devam etmeleri, bölgede yaşanan ağır yıkım düşünüldüğünde son derece zor görünmektedir. Nafaka ödemelerine ilişkin hızlı ve acil çözümler üretilmelidir.

◼ Çadırkentlerde barınan kadınların güvenliği ve sağlığı ciddi şekilde dikkate alınmalı deprem bölgelerinde koordinasyon noktaları oluşturulmalıdır.

◼ Hukuki yardım ve desteğe ihtiyacı olan kadınların, meslektaşlarımızın bürolarını kaybettikleri ve mesleki faaliyet yürütmelerinin zor olduğu bu süreçte hukuki yardıma ulaşamayacağı açıktır. Bu noktada Türkiye Barolar Birliği ve Barolarlar işbirliği içerisinde başvuru ve dayanışma noktaları oluşturulmalıdır.”

Tüm hukukçuları şiddete, yoksulluğa, eşitsizliğe karşı mücadeleye çağırdılar.