Çorlu’da 8 Mart’ta kadınlar Ekmek ve Gül’ün çağrısıyla kahvaltıda bir araya geldi. Çorlu Belediyesi toplantı salonunda gerçekleşen kahvaltıda Çorlu’da yaşayan birçok kesimden kadınlar katıldı. Etkinliğe Ekmek ve Gül dergisi editörü Şengül Karadağ ve Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan konuşmacı olarak katıldı.
KARADAĞ: ‘BİRLİKTE AYAKTA KALALIM’
Kadınların yaşadıkları sorunların her gün daha da ağırlaştığına dikkat çeken Şengül Karadağ, “Kadınların sorunları her geçen gün daha da fazla büyüyor ve bedelini hep birlikte ödüyoruz. Sözümüz ortak, dertlerimiz ortak, öfkemiz ortak, tepkimiz ortak o zaman gücümüzü de ortaklaştırmak ve bir araya gelmek zorundayız. Bulunduğumuz hayatlar içerisinde bir araya gelmek dönüştürmek ve dayanışmak zorundayız. Bu da kadınların en çok bir arada olduğu iş yerlerinde, kantinlerde, mahallelerde, kampüslerde; işçi kadınlar, emekli kadınlar, işsiz kadınlar, ev kadınları, avukatı, eğitimcisi kime dokunabilirsek bu birlikteliğin, gücün ne olduğunu anlatmak zorundayız. Krize, şiddete, işsizliğe, yoksulluğu, sömürüye karşı artık böyle gitmez sözünü yükseltmenin koşullarını daha fazla yaratmalıyız” dedi.“İş yerinde patron ‘ekmeğini ben veriyorum’ der, evde baban ya da kocan ‘ekmeğini ben veriyorum’ der. Oysa biz ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz” diye seslenen Karadağ, “Tüm zamanımız evde de olsak işte de olsak çalışmakla geçiyor. Kimse bize ekmeğimizi vermiyor biz kazanıyoruz. Emeğimizin kıymetini önce kendimizin bildiği bir yerde durmamız lazım ki hakkımızı alabilelim. Bu emeği değersizleştirecek her politikaya karşı el birliği ile mücadele etmek zorundayız” diye sözler,ni sürdürdü.
Karadağ şöyle devam etti: “Hepimiz tek tek bulunduğumuz ortamlarda bu koşullara karşı tek tek ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Kendimize çıkar yollar bulmaya çalışıyoruz. Herkes her kadın bilir elindekiyle yetinmenin, olmayanı yetirmenin, dar zamanlarda bir şeyler yapmanın ne kadar zor olduğunu. Bizler diyoruz ki bu stratejiyi değiştirelim. Evet, ayakta kalacağız ama tek tek değil hep birlikte ayakta kalacağız ki daha da ötesine geçip ayağa kalkabilelim.’’
GÜRKAN: ‘İTİRAZ EDİYORUZ’
Kahvaltı da bir konuşma da Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan yaptı. Gürkan, şunları söyledi:“Kadınlar daha öncesinde de çok rahat bir hayat yaşamadılar; erken evlilikler, yok sayılmalar, toplum içinde ikincil görülmeler. Bütün bunlar yüzlerce yıllık bir sömürü sisteminin biriktirdiği sorunların bugün en ağırlaştırılmış koşulları altında olanını hep birlikte yaşıyoruz. Çalışıyorsak çalışma hayatından biliriz, çalışmıyorsak eşimizin çalışmasından biliriz. Çalışma hayatında geleceksiz, güvencesiz, yarınımıza güvenle bakamadığımız bir hayatın içerisinde kölelik koşullarında çalışıyoruz. Ne zaman işten atılacağız belli değil, ne zaman emekli olacağız belli değil, sabah evden çıkıyoruz işe eve dönüp dönmeyeceğimiz belli değil, çünkü bu sömürü sisteminde artık iş cinayetleri, işçi mezarları üzerine yükselen bir sistemden bahsediyoruz. Bu sistem çalışma hayatını esnekleştirerek, sömürüyü artırarak, doğayı tahrip ederek ve bütün yeraltı yer üstü kaynaklarını yağmalayarak bir taraftan bu sömürü düzenini sürdürürken aynı zamanda bu düzenin daha rahat gidebilmesi için toplumu yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar. Geleceğini sorgulamasın ve gelecek kaygılarının mücadeleye dönüştürmesin istiyorlar. Binlerce kız çocuğunu okuldan alacak bir sistemi eğitim sistemiyle getirdiler ve kız çocuklarını örgün eğitimden dışladılar, boşanmaları zorlaştırıp evliliğe teşvik ediyorlar. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan karşılıklı bağımlılık ilişkisine dayanmayan evlilik kurumu kadın ve erkek içinde mutluluğun kaynağı olacak yuvaları biz de reddetmeyiz. Ama kadını sıkıştıran, kadını mahkum eden bir cenderenin içine hapsetmeye çalışıyorlar ve biz buna itiraz ediyoruz. Hükümet kadınların mücadeleyle kazandıkları bütün hakları geri elde etmeye çalışıyor. Kadın cinayetleri de erkeklerin bir gecede sinir krizi geçirdiği bir vaka değildir. Tabii ki erkeklerin sorumluluğunu, vicdansızlığını eleştireceğiz ama, asıl olarak bu şiddeti, bu nefreti besleyen şey iktidarın bu politikalarıdır bunu da sorgulamamız gerekiyor.”
İŞÇİ KADINLAR ANLATTI: BİZE DÜŞEN MÜCADELE ETMEK!
Kahvaltıda bir araya gelen kadın işçiler de söz alarak kendi yaşamlarından örnekler verdi:“Taşerondan kadroya geçtik ama hiçbir fark göremedik. Üç kişi yerine bir kişi çalışmaya başladık.”
“Aramızda birçok meslek hastalığı olan kadınlar var ama hastanede olduğumuz halde tedavi olamıyoruz. Kolumuza serumu takıp servise gönderiliyoruz, kolumuzda serumla yapacağımız işi yapıyoruz.”
Otizmli bir çocuğu olan kadın da yaşadıkları zorluklardan bahsetti:
“Çocuğumuz otizmli olduğu için çalışamıyoruz, maaşımız yok emeklilik hakkımız yok. Çocuklarımızın eğitimi için bile okullardaki eğitimlerden mahrum bırakılıyoruz. Çocuklarımız yeterli eğitim alamıyor. Çocuklarımıza verilen yardımlar bile yok denecek kadar az. Çocuklarımız zaten özel çocuklar. Özel diyetleri olan, özel eğitimleri olan, ilaçları yurt dışından gelen. Ama maaşlarımız bunların hiçbirine yetmiyor. “
Söz alan deri işçisi bir kadın ise, “Emekli olduğum halde yaşımdan dolayı çalışmak zorundayım. Deride çalışma koşulları oldukça zor ve ben uzun süredir bu işte çalışıyorum. Bu durumdan en çok etkilenen yine biz kadınlar oluyoruz. Bunun içinde bize düşen mücadele etmek.“
Bir başka kadın ise çocuğunun madde bağımlısı olduğunu ve bunun Çorlu’da çok yaygın bir sorun olduğuna değindi, “Hiçbir önlem alınmıyor. Çocuğumu tedavi için hastanede yatırıyorum ama oradan çıktığında sokaklardan koruyamıyorum. Satıcılar bir şekilde ulaşıyor. Bu da kadınların canını yakan önemli bir problem ve bizler aileler olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Buna değinen ya da el atan hiçbir yetkili yok.”
İlgili haberler
8 MART 2020| Krize ve şiddete karşı isyanda, tüm d...
Ortak bir söz kurmak için yan yana gelen, bugün sokaklara çıkıp, taleplerini haykıracak olan kadınla...
Kayseri’de 8 Mart’a giderken kadınlar etkinliklerd...
Kayseri’de kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle çeşitli etkinliklerde bir araya geld...
Gıda işçisi kadınlar 8 Mart’ta buluştu
Gıda işçisi kadınlar bir araya geldi; ‘Sendikalaşmak, birlikte hareket etmek, birlikte sokağa çıkmak...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.