Annesiyle birlikte 9 aydır cezaevinde kalan, 13 aylık ağır astım ve bronşit hastası Arin bebeğin ilaçlarının verildiği açıklandı.

Cezaevi koşulları nedeniyle hastalığı gittikçe ağırlaşan Arin bebeğin ilaçları, hatta pişik kremi dahi cezaevine alınmıyordu. Babasından aldığımız bilgiye göre Arin’in ilaçları cezaevine alındı ancak sağlık sorunları hâlâ devam ediyor.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e soru verdiği soru önergesiyle Arin bebek ve cezaevlerinde anneleriyle kalan bebeklerin sağlık durumlarını, koşullarını meclis gündemine taşıdı. Kerestecioğlu, bakanlığın bu çocukların koşullarını düzeltmek için çalışmaları olup olmadığını sordu.

Kerestecioğlu şu soruları gündeme getirdi:

1. Arin bebeğin Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yaşadığı sağlık sorunlarının basına yansımasının ardından Bakanlığınız incelemede bulundu mu?
2. Arin bebeğin sağlık sorunları göz önünde bulundurularak annesinin tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesi yönünde bir girişiminiz oldu mu?
3. 10 kişilik koğuşta 3’ü bebek 33 kişinin insan sağlığını tehdit eden koşullar altında kaldığı doğru mu?
4. Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki mahkumlara kişisel temizlikleri için sadece 1 saat ve soğuk su verildiği, su için yeterli sistem kurulmadan mahkumların bu hapishaneye nakledildikleri doğru mu?
5. Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bebekler için ıslak mendil, pişik kremi gibi temel ihtiyaçların içeri sokulmadığı doğru mu?
6. Anneleriyle birlikte hapishanede kalan 0-6 yaş grubu çocuk sayısı nedir? Bu çocuklardan kaçı sağlık sorunları nedeniyle hapishane revirlerine başvurmuştur?
7. Arin bebek gibi küçük yaşta bebeği olan kadınların denetimli serbestlikten yararlanması için düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
8. Anneleriyle hapishanede kalan bebeklerin farklı şehirlere sürgün gitmeleri, bebeklerin aileleriyle görüşmesini engelliyor. Oysa kişilerin nakillerine karar verilirken yalnızca kurum kapasitesinin ya da güvenliğin değil, aileye yakınlık, sosyal çevre gibi hususların da göz önünde bulundurulması Bakanlığınızın sorumluluğundadır. Bakanlığınız Esma Yılmaz ve Arin bebek başta olmak üzere benzer sorunlar yaşayan mahpuslar için düzeltici bir çalışmada bulunacak mı?
9. Bakanlığınızın hapishanede anneleriyle kalan çocukların eğitimini, sağlığa erişimlerini güvence altına almak için yürüttüğü bir çalışma var mı?
10. Bakanlığınızın, okul öncesi eğitim çağında olan çocukları hapishaneye en yakın anaokuluna göndermek ya da hapishanelerde kreş açmak yönünde bir çalışması var mı?
11. Oyun çağında olan ve yaşıtlarıyla oyun ortamında bulunmaları, sosyal gelişimleri için son derece elzem olan bu çocuklara, koğuşun havalandırması dışında diğer koğuşların çocukları ile birlikte oyun oynayabilecekleri güvenli bir oyun alanı oluşturulmalı ve her gün mutlaka çocuklar bu oyun alanlarına görevliler gözetiminde götürülmeli. Çocukların kas ve zihinsel beceri gelişimleri için koğuşlara mutlaka oyuncak götürülmeli. Bakanlığınız bu yönde yeni çalışmalar yürütmeyi düşünüyor mu?
12. Yeşil alan olmadığı için hapishanelerde kalan çocuklar doğa ile tanışamıyor. Hapishanelerde yeşil alan oluşturmayı sağlayacak bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
13. Hükümlü ve tutukluların ayda bir olmak üzere aileleriyle açık görüş yapma hakları var. Bu hak çocuklara da uygulanıyor. Oysa bu çocuklar hükümlü veya tutuklu değil. Bu nedenle babaları ve kardeşleriyle ayda bir açık görüş olacak şekilde değil; baba ve kardeşleriyle en az haftada bir açık görüş olacak şekilde görüştürülme imkânını güvence altına almayı değerlendiriyor musunuz?
14. Odalarda televizyon olmadığı için, çocuklar çizgi film izleyemiyor. Hükümlüler veya tutukluların yalnızca kendi imkânlarıyla televizyon alma izinleri var. Çocuk olan koğuşlara Bakanlığınız televizyon tahsis etmeyi düşünüyor mu?
15. Çocuklara da hükümlü veya tutuklulara verilen yemeklerden veriliyor ve çocukların beslenmeleri olumsuz etkileniyor. Çocuklara bedensel ve zihinsel gelişimlerine uygun ayrı bir menü hazırlamak için bir çalışmanız var mı?

NE OLMUŞTU?
5 Haziran 2017’de doğan Arin bebek 3.5 aylıkken cezaeviyle tanıştı ve 9 aydır annesiyle birlikte dört duvar arasında.
Mardin’in Ömerli ilçesi DBP eski İlçe Eşbaşkanı olan Arin’in annesi Esma Yılmaz, 2016 yılında gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve 3 ay sonra tahliye edildi. 29 Kasım 2017’de yeniden tutuklanan Yılmaz, Mardin Ceza İnfaz Kurumundaki 40 günün sonunda “cezaevinin dolu olması” gerekçe gösterilerek bebeği Arin ile birlikte Urfa 2 no’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
Arin ve annesinin, ailesinin yaşadığı Mardin’den Urfa’ya sürgün edilmesi bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkiledi. Babası, Arin ve annesi Mardin’deyken sabah gidip bebeği alıyor, temiz hava ve doktor ihtiyacını karşılıyor, Arin kardeşleriyle vakit geçirebiliyordu ama Urfa’ya gönderildikten sonra astım ve bronşit hastası olan Arin artık dışarı çıkamıyor ve sağlık durumu da gittikçe ağırlaşıyor.
Arin’in ailesi, Arin’in anne sütünü emerken, biberonla su içerken bile tıkandığını, geceleri nefes alamadığı için annesinin tüm gece onu kucağında tutmak zorunda kaldığını, hapishane revirine tıkanmış ciğerleri ve 39.5 derece ateşle gittiğinde “Havalar sıcak, ondandır” denilerek geri gönderildiğini, yazılan ilaçlar astım ve bronşitine iyi gelmediği için fenalaştığını, babasının borç bularak koğuşa alınmasını sağladığı hava cihazı ise artık küçük geldiği için Arin’in nefesine yetmediğini anlatıyor.
Hapishane doktorunun, acil olarak hastaneye sevkinin yapılmasına karar vermesinin üzerinden günler geçmesine rağmen Arin bebek, halen hapishanede ve kötü koşullar nedeniyle vücudunun her yeri yaralar içinde.
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki 10 kişilik koğuşta 3’ü bebek, 33 kişi kalıyor.
Arin’in sağlık sorunları nedeniyle denetimli serbestlik başvurusunda bulunan anne Esma Yılmaz’ın başvurusu ise ‘hücre cezası’ gerekçe gösterilerek reddedildi.