25 KASIM’DA KADINLAR HER YERDE |Hayatlarımız, haklarımız ve birbirimiz için!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla ülkenin dört bir yanında bir araya geliyor.

Pandeminin yarattığı ağır koşullara, haklarımıza ve hayatlarımıza dönük saldırılara karşı kadınlar ülkenin dört bir yanında bir araya gelerek taleplerini dile getirip, sözlerini haykırıyor. İşte il il 25 Kasım eylemleri… 


İSTANBUL

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadınlar Türkiye’nin dört bir yanında sokağa çıktı. 2020’de pandemiyle birlikte kadınlara yönelik şiddetin arttığına yoksulluğun ve eşitsizliğin derinleştiğine dikkat çeken kadınların İstanbul’daki adresi Kadıköy oldu.

Polis, Kadıköy’de Ağa Cami önünde bir araya gelen kadınları yürütmek istemedi, yapılan görüşmelerin ardından kadınlar "Sesimiz yankılansın, birbirimiz için sokakta, erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız" pankartı arkasında yürüyüşe geçti.

Yüzlerce kadın "Yaşasın kadın dayanışması", "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz", "Jin, jiyan, azadi", "Trans cinayetleri politiktir", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Diren madenci, kadınlar seninle", "Dünyayı yerinden oynatacağız" sloganları ile Kadıköy rıhtıma kadar yürüdü.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN


ANKARA: POLİS ENGELİNE RAĞMEN KADINLAR AÇIKLAMA YAPTI!

Ankara kadın platformunun çağrısıyla Çankaya belediyesi önünde toplanmak isteyen kadınlara polis izin vermedi. Sakarya caddesini eylem için gösteren kolluk güçlerine kadınlar, “susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “aç aç barikatı aç” sloganlarıyla tepki gösteriyor. Engele rağmen bulundukları yerde basın açıklaması gerçekleştiren kadınlar, pandemi döneminde kadınların hiçbir koruma ve önlem planı yapılmadan şiddetle baş başa bırakıldığını söyledi.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

ODTÜLÜ KADINLAR BULUNDUKLARI HER ALANDA MÜCADELEYE ÇAĞIRDI

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü, farklı illerde kadınlar tarafından kutlanırken, ODTÜ’de de kadınlar fiziksel olarak yan yana gelemese de 25 Kasım’a dair kendi sözlerini söyledi. “Şiddet ve eşitsizliğe karşı her yerde mücadele ediyoruz.” sloganıyla ortak bir video hazırlayan kadınlar, Devrim Stadyumunda sembolik bir açıklama yaptı.

Kadınlar açıklamada, pandemiyle ve birçok nedenle, bulundukları alanlarda daha da bunaldıklarını belirtirken, birlikte olamamanın yarattığı fırsatla yetkililerin ne bu bunalıma çözüm bulduğu ne de şiddet önlemeye yönelik hareket ettiğini ifade etti. Bununla birlikte kadınlar, bu dönemde de farklı olanaklarla bir araya gelmeyi sürdürdüklerini ve bu biraradalığın pandemi koşullarında dahi kadınlar için kazanımla sonuçlanabildiğini belirtti.

Kadın cinayetlerinin, toplumdaki cinsiyetler arası eşitsizliği yaratan koşullar anlaşılmadan ve değiştirilmeden sonlanmayacağını söyleyen kadınlar, ortak olan yerel ve genel taleplerin etrafında düzenli bir mücadelenin önemine dikkat çekti. İktidarın kadınları pandemiye karşı da şiddete karşı da savunmasız bıraktığını vurguladıktan sonra ODTÜ’deki ve tüm üniversitelerdeki kadınları “çalınan haklarını ve hayatlarını” geri almak üzere mücadeleye çağırdı.



İZMİR: BİR ARADAYIZ YAŞAMI SAVUNUYORUZ 
İzmir Kadın Platformu çağrısıyla Alsancak Halk Bank önünde bir araya gelen kadınlar: ‘Kriz, şiddet, erkek egemen sistem, pandemi, deprem; bir aradayız yaşamı savunuyoruz’ dedi.
İzmir Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla eylem düzenledi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Halk Bank önünden bir araya gelen kadınlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
“Kriz, şiddet, erkek egemen sistem, pandemi, deprem; bir aradayız yaşamı savunuyoruz” yazılı pankart açan kadınlar, “Bağır bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun”, “Krizin yükü patronlara”, “Ücretli izin hakkımız söke söke alırız” sloganları attı.



BUCA VE DİKİLİDEN KADINLAR: ‘SALDIRILAR ARTSA DA BİR ADIM BİLE GERİYE ÇEKİLMEYECEĞİZ’

İzmir’de Dikilili kadınlar ve Buca Kadın Platformu 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Buca Çevik Bir Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında metni platform adına Hülya Altun okudu. İzmir depreminde yıkılan binalardan yetkililerin sorumlu olduğunu söyleyen Altun, “Bugün hâlâ çadırlarda yaşamını sürdürmeye çalışan kadınların yükü katbekat artmıştır. Deprem değil bina öldürür gerçeği yetkililerin aymazlığı ile her seferinde ölüm olarak karşımıza çıktığı için buradayız” dedi.

Pandemi koşullarında çocuklarının eğitimi için çaba harcayan kadınlardan işsiz kalan ve şiddet gören tüm kadınlar için alanlarda olduklarını dile getiren Altun, “Biz Bucalı kadınlar, ataerkil kapitalizme ve yarattığı şiddetin her türlüsüne karşı; savaşa, tacize, tecavüze, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine, eşitsizliğe, gericiliğe ve her türlü krizi baskı aracı fırsatına çevirme anlayışına karşı bir kez daha alanlardayız” diye konuştu.

Son bir yıl içinde Buca’da Tuğçe Baran, Hatice Sevinç ve Meryem T’nin katledildiğini hatırlatan Altun, kadın cinayetlerine karşı örgütlenme çağrısı yaptı. “Özgürlüğümüze, bedenimize, hayatımıza, kadın mücadelesine yönelik saldırıları, hayatın eşit ortağı olan bizlere uygun görülen bu sistemi kabul etmiyoruz. Sözümüzü örgütleyebilme, yan yana gelme ve hayatı değiştirme iradesinde ve iddiasındayız” diyen Altun, haklarına yönelik saldırılar ne kadar artarsa artsın bir adım bile geriye çekilmeyeceklerini söyledi.

‘KADIN DÜŞMANI AYRIMCI POLİTİKALARDAN VAZGEÇİN’

Dikili’de ise kadınlar Atatürk Meydanı’nda biraya gelerek, “Işık, Zümrüt, Çilem ve katledilen tüm kadınlar için sokaktayız” diyerek şiddete karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Kadınlar adına basın açıklamasını Demet Önal ve Ezgi Yalçınkaya okudu. Açılmada, “Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ''kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir'' ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer” denildi.

İŞÇİ KADINLAR, İŞÇİ KADIN KOMİSYONLARI VE SENDİKALARDAN 25 KASIM AÇIKLAMASI…
Fabrikalarda vardiya giriş-çıkışlarında, bant başında 25 Kasım’ı selamlayan ve taleplerini dile getiren işçi kadınlar ve sendikalardan 25 Kasım açıklamaları için TIKLAYIN!



ADANA’DA KADINLARIN YÜRÜYÜŞÜNE İZİN VERİLMEDİ

Adana Kadın Platformu’nun çağrısı ile Heykelli parktan Atatürk Parkı’na yürüyüş yapmak isteyen kadınlara polis izin vermedi. Heykelli Park’ta basın açıklamasını okuyan kadınlar şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep etti. Alkışlarla ses çıkarma eylemi yapan kadınlar, “6284 uygulansın”, “İstanbul Sözleşmesi uygulansın" diye haykırdı. Mirabel Kızkardeşlerin anıldığı eylemde Gülistan Doku’dan Duygu Delen’e kadar hayatını kaybeden kadınların akıbetleri soruldu. Atatürk Parkı’na yürüyüş yapmak isteyen kadınlar pandemi gerekçe gösterilerek izin verilmemesine ve kadına yönelik şiddeti, cinayetleri arttıran politikalara tepki gösterdi.

Adana Kadın Platformu adına konuşan Sevil Aracı, pandemide bulaşa karşı hiçbir önlem alınmaz, kovid-19 tedbirleri hiçbir yerde uygulanmazken yürüyüşlerinin engellenmesine tepki gösterdi. Ekonomik krizin yarattığı sorunları derinleştiren pandemide en çok kadınların sırtına yük bindiğini söyleyen Aracı, “Pandemiyle gerçek mücadeleyi biz kadınlar veriyoruz. Evin hijyenini sağlıyor, hastaneden eve yollanan pozitif hastalara bakıyor; evdeki karantinayı idare ediyor; okula gidemeyen çocuklara biz bakıyoruz. Ataerkillik pandemiyle birlikte biz kadınlara yönelik şiddeti tacizi tecavüzü, öte yandan da yoksulluk, işsizlik, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki eşitsizliği de arttırıyor” dedi.

Tüm bunlar yaşanırken kadınları daha çok işsizliğe, sigortasızlığa, kayıt dışı çalışmaya mahkûm eden istihdam paketleri açıklandığını dile getiren Aracı, “Kendileri şatafat içinde yaşarken eve ekmek götürememe isyanını ‘abartılı’ buluyorlar. Milyon dolarlık saray harcamalarından kısmayanlar kadınların korunması için kişi başına 3 TL bütçeyi reva görüyorlar” şeklinde konuştu.

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da, İnşa edilmek istenen tek adam rejiminin kadınlara baskı ve şiddetini arttırdığını dile getirdiğini ancak kadınların ayakta olduğunu belirterek hakları ve yaşamları için faşizme karşı mücadele ettiklerini söyledi.

TARSUS


ANTEP: YENİ FERAY’LAR, DUYGU’LAR OLMAMASI İÇİN SOKAKLARDAYIZ

25 Kasım’da Gaziantep Demokratik Kadın Platformu'nun çağrısıyla Balıklı Parkı'nda bir araya gelen kadınlar, parkta düzenledikleri fotoğraf sergisinin ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı platform adına, Eğitim Sen Gaziantep Kadın Sekreteri Elif Söyleyici okudu. Dünyanın dört bir yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı alanlarda olduklarını belirten Söyleyici, “Binbir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız. Yeni Feray Şahin’ler, Duygu Delen’ler olmaması için yani bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız. İşsizliğe, yoksulluğa, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, katliamlara ve savaşlara karşı yaşamımızı savunmak için sokaklardayız" dedi.


ANTALYA: PANDEMİ FIRSATÇILIĞI İLE KAZANIMLARIMIZ YOK EDİLMEK İSTENİYOR

Antalya Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Attalos Heykeli önünde basın açıklaması düzenledi.

Platform adına Türkçe basın açıklamasını Songül Şarklı, Kürtçe basın açıklamasını Berivan Aydın okudu.

Basın açıklamasında “Pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor. Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiçbir önlem alınmıyor. Ev işçisi, turizm işçisi, mevsimlik işçi gibi esnek ve güvencesiz çalışan çoğunluğu kadın olan sektörlerde işsiz kalan kadınlar pandemi sürecinde hiçbir destek paketinden yararlanamadı” ifadeleri yer aldı.

Dövizlerde “Hayat Eve Sığmıyor”, “Kadın Mücadelesi Her Yerde” sözleri öne çıkarken, “Pandemide de Her Türlü Şiddete Karşı Mücadelemizden Vazgeçmiyoruz” pankartı taşındı.


ARTVİN // HOPA


Hopa Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, “Hayatlarımız ve Haklarımızdan vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi uygulansın!” yazılı pankart açtı ve “Kadınlar birlikte güçlü”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarıyla Hopa Meydanı’na yürüdü.

Hopalı kadınlar adında açıklamayı okuyan Melike Arduç, şunları kaydetti:

“Geçmişten bugüne kadın mücadelesi, sokaklarda, tarlalarda, okullarda hayatın her alanında kendini var etmeyi bildi. Kadınlar görülmeyen emeklerinin, cinsiyet eşitsizliğinin, baskı be şiddetin karşısında mücadelelerini yükseltti. İktidarın salgın ortamında kadınları, işçileri, çocukları, yaşlıları koruyacak önlemler almamasının ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Kadınlarla erkekler arasındaki gelir eşitsizliği büyüdü. İlk işten çıkarılanlar Kadınlar oldu. Evden çalışanlarımız bitmeyen bir mesainin içine girdi. Çocuğu olanlarımız hem öğretmen, hem anne, hem bakıcı olmak zorunda kaldı. Artık her geçen günden daha fazla mücadelenin içinde olmalıyız.”

Arduç, “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmayı, birlikte öğrenmeyi, birlikte güçlenmeyi istemeli, bunun yol ve yöntemlerini hep birlikte geliştirebilmeyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.


AYDIN

DİDİM: YAŞAMIMIZI SAVUNMAK İÇİN ALANLARDAYIZ, HER YERDEYİZ!

Didim Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında basın açıklaması yaparak ‘Yaşamımızı savunmak için alanlardayız’ dedi.

Didim Kent Meydanında düzenlenen basın açıklaması koronavirüs tedbirleri kapsamında gerçekleşirken, mor kurdele etrafında sosyal mesafeli daire oluşturdu. Didimli kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarıyla alanda buluşarak, geçtiğimiz ay Didim’de katledilen Hatice Tusu’yu da unutmayarak ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’ dedi.

Didim Kadın Platformu adına açıklama yapan Eğitim Sen Didim Temsilcisi Belkıs Kahraman ve Yönetim Kurulu üyesi Gülay Sezer, “Biz kadınlar bugün dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için yine alanlardayız. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ''kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir'' ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer.

Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor ve yaşamlarımızı savunmak için sokaklara çıkıyoruz!" diyerek birlikte mücadele çağrısı yaptı.

KUŞADASI


Kuşadası Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde KUAKMER Kültür Merkezinde bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikte Platform adına açıklama yapan Selver Savlan, “Kadına yönelik şiddet hız kesmeden devam eder, her gün bir kaçımız hayatını kaybederken önlem almak yerine, haklarımızı gasbedenler bilsinler ki, biz kadınlar, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin politik olduğunu biliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, şiddetin son bulduğu bir ülke/dünya için Mirabel kız kardeşlerin açtığı yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.

Daha sonra katledilen kadınların canlandırıldığı etkinlik, sergi açılışı ile son buldu. 

Ayşe Akalın Yalçındağ, Serpil Topaloğlu ve Nasrah Nefer’in çalışmalarının yer aldığı karma sergi 12 Aralık tarihine kadar izlenebilir.


BALIKESİR

EDREMİT

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü için Cumhuriyet Meydanı'nda buluşan Edremit Demokrasi Platformu, “Kadına yönelik şiddet Münferit değil politiktir. Hayatlarımıza, haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız” dedi.

BURHANİYE

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü dolayısıyla Balıkesir Burhaniye'de Cumhuriyet Meydan'ında bir araya gelen kadınlar şiddete karşı mücadele çağrısı yaptı. 

BURSA: EMEĞİMİZDEN, HAYATIMIZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN…

Bursalı kadınlar, Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla Fomara Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Emeklerinden, hayatlarından ve mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyleyen kadınlar, adına açıklamayı Avukat Sinem Varlı Hanzaday okudu: “Tüm dünya 2020’de virüs nedeniyle zor zamanlar geçirdi, geçirmeye devam ediyor. Kadınlar için ise pandemi dönemi daha zor ve yıpratıcı oldu. Var olan eşitsizlikler daha da derinleşti. Ücretli bir işte çalışsın çalışmasın evdeki bakım emeği yükü kadınların omuzlarına yıkıldı” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin, AKP-MHP ittifakı, tarikat ve cemaatler tarafından hedef alındığını söyleyerek “Emeğimiz, hayatımız ve geleceğimiz için bütün haklarımızı kazanana kadar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin bir biçimde uygulanana kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Kadınlar, uzun bir süredir Bursa'nın Yenişehir ilçesindeki Kirazlıyayla köyünde Meyra Madencilik şirketi tarafından yapımı devam eden çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı projesine karşı yaşam alanlarını savunan, ilk günden beri en önde mücadele eden kirazlıyaylalı kadınlara da selam gönderdi.


DENİZLİLİ KADINLAR: BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEMEK İÇİN SOKAKLARDAYIZ!

Denizli’de kadınlar Candoğan Parkında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele gününde bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı Ebru Koç Acar okudu.

Acar, kadınların dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten kapitalizme karşı isyanı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının gücüyle, itirazlarını duyurmak için yine alanlarda olduğunu dile getirdi.

"İsyandayız çünkü; dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor! İsyandayız çünkü; her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor" diyen Acar, "İsyandayız çünkü; her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimlerinin kapatıldığını hatırlatan Acar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencesi sayılabilecek kazanımların yok edilmek istendiğini belirtti.

“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demek için sokaklarda olduklarını ifade eden kadınlar, "Her türlü yasağa ve baskıya rağmen ‘Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz' demek için sokaklardayız. Binbir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız. Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız. ‘Ev işi kadın işidir’ diyen ataerkiye karşı bakım hizmetlerinin toplumsallaştırılması için sokaklardayız. Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve vazgeçmiyoruz" dedi.


DERSİM: 25 KASIM SAĞLIK EMEKÇİSİ KADINLARA VE GÜLİSTAN DOKU’YA ATFEDİLDİ

Dersim’de Kadınlar, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya geldi. Dersim Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar adına açıklama yapan Fatoş Taşkale, eşitsizliğin, şiddetin, sömürünün, ayrımcılığın olmadığı, kadınların özgürce yaşamlarını sürdürdüğü bir geleceğin mümkün olduğunu belirterek “Bu gelecek kadınların örgütlü ellerinin üzerinden yükselecektir.” dedi. Kadın platformunun sağlık emekçisi kadınlara ve Gülistan Doku’ya atfettiği açıklamaya yaklaşık bir yıldır akıbeti bilinmeyen Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku’da katıldı. Burada konuşan Doku, kendisine kesilen 50 bin TL’lik para cezasını hatırlatarak “Kriminal inceleme yapmayanlar bana ceza kesiyor” dedi.

İSTİSMAR VE KADIN CİNAYETLERİ ARTIYOR!

Kadınların, 25 Kasım’ı tüm dünyayı ve ülkeyi etkisi altına alan, Covid-19 salgının devam ettiği, kadınların mücadele ve dayanışma ruhuyla kazandığı haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığı, ekonomik krizin, yoksulluğun, şiddet ve istismarın giderek arttığı koşullarda karşıladığını belirten Taşkale “Her güne yeni bir ölüm, şiddet, taciz ya da tecavüz olayı ile uyanır olduk. Kadınlar lehine imzalanan ulusal ve uluslararası sözleşmelere uyulmadığı gibi, cezasızlık ve haksız tahrik indirimi gibi cezai uygulamalar, kadına yönelik her türlü şiddet, erkekleri güçlendiriyor, teşvik ediyor ve koruyor. Bu koruma ve yasasızlık her gün karşımıza yeni bir taciz, tecavüz ve kadın katliamı olarak çıkıyor” dedi.

PARA CEZALARI İLE YILDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Geçtiğimiz günlerde tacizle güdeme gelmiş bir iş yerinin önünde kadın platformunun yapmak istediği basın açıklamasının yasaklar gerekçe gösterilerek engellendiğini, kadınların darp edildiğini para cezaları ile yıldırılmaya çalışıldıklarını aktaran Taşkale “Yetmedi suçlular dışarda ellerini kollarını sallayıp dolaşırken, ifadeleri çalıştıkları iş yerlerinde alınırken, bizler ifadeye çağrıldık. Buradan bir kez daha eylemimize yapılan müdahaleyi kınıyor, uygulanan yıldırma politikalarının biz kadınların örgütlü mücadelesinin önüne geçemeyeceğini haykırıyoruz.” diye belirtti. Kadınların eşitlik mücadelesini en önemli kazanımlarından olan İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere imzalanan uluslararası ve ulusal sözleşmeleri kaldırma tartıştırmalarına da değinen Taşkale “Kaldırmak yerine bu sözleşmelere uyun, uygulayın. Çünkü bizler artık; Virüsten de şiddetten de ölmek İstemiyoruz!” diye seslendi.

GÜLİSTAN DOKU NEREDE?

Yaklaşık bir yıldır kayıp olan Gülistan Doku’nun akıbetini de soran Taşkale “Baş ve tek şüpheli Zaynal Abakarov neden hala tutuklanmadı?” diyerek Dersim’de son zamanlarda meydana gelen taciz ve cinsel saldırılara dair de “Pertek ilçemizde meydana gelen, kamuoyuna da yansıyan, fakat sonra dosyaya getirilen gizlilik kararı ile kadın ve çocuk örgütlerinden dahi gizlenen çocuk istismarı davasının akıbeti ne oldu? Ovacık ilçemizde yaşanan ve ailenin şikâyeti ile yargıya taşınan ve şüphelinin serbest bırakıldığı çocuk istismarı davasının akıbeti nedir? Hozat ilçemizde Sakine Oğuz adlı kadın arkadaşımızın katledildiği dava dosyasının akıbeti nedir? Pertek’te 13 yaşında bir kız çocuğunun akrabası tarafından istismar edildiği dava dosyasının akıbeti nedir?” sorularını sordu.

EŞİTSİZLİĞİN OLMADIĞI BİR GELECEK MÜMKÜN

Dersim Kadın Platformu olarak bu 25 Kasımı pandemi ile mücadelede en ön safta yer alan, sağlıkta her geçen gün giderek artan şiddete ve kölece çalışma koşullarına göğüs geren sağlık emekçisi kadınlara ve yaklaşık bir yıldır akıbeti bilinemeyen Gülistan Doku’ya atfettiklerini aktaran Taşkale “Eşitsizliğin, şiddetin, sömürünün, ayrımcılığın olmadığı, kadınların özgürce yaşamlarını sürdürdüğü bir gelecek mümkün! Ve bu gelecek kadınların örgütlü ellerinin üzerinden yükselecektir.” dedi.



ESKİŞEHİRLİ KADINLAR: ŞİDDETE BOYUN EĞMEYECEĞİZ 
Eskişehir'de kadınlar, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu (EDKP)’nın çağrısıyla ESPARK AVM önünde bir araya geldi. Buradan Adalar MİGROS'a yürüyen kadınlar, "Virüsten de şiddetten de ölmek istemiyoruz" dedi.
Yürüyüş boyunca sık sık ‘Yaşasın kadın dayanışması’, ‘Sözleşmeyi değil cinayeti engelle’ sloganları atan kadınlar, kadına yönelik şiddetin durdurulmasını talep etti.
Adalar MİGROS önünde kadınlar adına basın metnini Rana Rende okudu.
Siyasal iktidarın kadın düşmanı politikaları, cinsiyetçi ve gerici söylemlerinin kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini körüklemeye devam ettiğini söyleyen Rende, Türkiye’de 2020 yılının ilk 10 ayında en az 335 kadının katledildiğine dikkat çekti. "Ülkemizde kadınların en az üçte biri fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalırken yaşanan şiddetin yalnızca yüzde 11'i resmi kurumlara bildiriliyor. Yine LGBTİ+ lar kendinden başkasına tahammülü olmayan erkek zihniyetin nefret söylemine ve cinayetlerine maruz kalıyor" diyen Rende, kadınların kaybettikleri her kadının arkasından ‘İstanbul Sözleşmesi Etkin Uygulansın’ diye haykırdığını söyledi. AKP iktidarının ise kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturmak yerine, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasasını yok etmeye, nafaka hakkımızı gasp etmeye çalıştığını vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katıldığı Aile içi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda “Erkeklere sesleniyorum: Kendinize gelin yahu. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz. Böyle bir ayıp olur mu? Neyi tatmin ediyorsun?” sözlerine değinen Rende, Soylu'nun bu sözlerle kadına şiddetle mücadele perspektifini nasihat vermeye indirgendiğinin altını çizdi.
"Bizler erkeklere çağrı yapılarak şiddetin önüne geçilemeyeceğini biliyor, şiddete karşı bütünlüklü politikalar istiyoruz! Biz kadınlar haklarımızdan da hayatlarımızdan da asla vazgeçmeyeceğiz! Tecavüzcülerin, istismarcıların yakasını bırakmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulamayarak ölümüne sebep olduğunuz kız kardeşlerimizin hesabını soracağız" diyen Rende, bir yandan şiddet bir yandan yoksulluk cenderesinde sıkışan kadınların yoksulun yoksulu olarak zamlı faturaların, kiraların, kredilerin, borçların altında edildiğini belirtti.
Korona virüsün sınıf ve cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirdiğini dile getiren Rende, "Çalışma yaşamının esnekleştirilmesi, kayıt dışı, güvencesiz, uzun saatler çalışma ve çalıştığının karşılığını alamama, kıdem tazminatının gasbı, iş yerlerinde yaşanan taciz, mobbing, işten atma tehditleri ile bir çember içine sıkıştırılmaya çalışılan biz kadınlar isyan ediyoruz" dedi.
Aynı sorunları yaşayan kadınların aynı tarafta birleşmeden, yan yana gelmeden bu sistemli saldırılardan kurtulamayacağına dikkat çeken Rende, "Bu 25 Kasım’da da tüm dünyadaki yan yana gelip tek ses olup haykırıyoruz; şiddete boyun eğmeyeceğiz! Krizin faturasının, pandeminin ev içi yükünün omuzlarımıza yüklenmesine izin vermeyeceğiz! Haklarımızın ve hayatlarımızın tartışılmasına izin vermeyeceğiz! Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi için mücadeleden ve İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz!" şeklinde konuştu.


ODUNPAZARI’NDAN ÖLDÜRÜLEN KADINLAR İÇİN ‘KELEBEKLER ANITI’

Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın cinayetlerine dikkat çekmek için üzerinde öldürülen kadınların isimlerinin olduğu bir anıt açtı. Şehrin en kalabalık yerlerinden olan Hamamyolu Caddesi’ne yerleştirilen anıta ‘Kelebekler Anıtı’ adı verildi.


KAYSERİ: BİR ARAYA GELİRSEK GÜÇLÜYÜZ

25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla, Kayseri Kadın Bileşenleri'nin çağrısı ile Cumhuriyet Meydan'ında basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada "Kadına yönelik şiddeti ancak bir araya gelirsek çözebiliriz" denildi.

Kayseri Kadın Bileşenleri adına açıklamayı okuyan, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Kezban Yüksel, "Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz, kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir" ifadelerini kullandı.

Taleplerini sıralayan Yüksel, "Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve vazgeçmiyoruz" dedi.


KOCAELİ: HAYATLARINA SAHİP ÇIKAN KADINLARDAN GÜÇ ALIYORUZ

Kocaeli'de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde bir araya gelen kadınlar "Şiddeti engelle İstanbul Sözleşmesini uygula" pankartı açtı.

İzmit İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkında bir araya gelen kadınlar, "Kadınlar sokağa özgürleşmeye", "Kadın cinayetleri politiktir" ve "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları attı. Eylemde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "Ülkemizi yöneten erkekçi zihniyet nefret ve savaş politikalarıyla ülkemizi yaşanmaz hale getiriyorlar. Bugün bu meydanlarda toplanan kadınların emeğiyle bu zihniyeti yok edeceğiz" dedi.

Eylemde basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan, Mirabel Kardeşlerin yükselttiği mücadelenin ışığını büyüttüklerini belirterek, "Tüm dünyada ve Türkiye'de Kovid-19 salgını nedeniyle eve kapanma dahil, hayatı alt üst eden ciddi bir krizin içerisinde yaşıyoruz. Kadınlar bu krizin de en yüksek bedel ödeyenleri arasında; kadın yoksulluğu, kronik kadın işsizliği, hayatın her alanında artan kadına karşı şiddet... Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde 2021 bütçesini tartışıyoruz ama kadına karşı şiddeti önlemeye yönelik herhangi bir iktidar politikası ve buna ayrılmış bir bütçe göremiyoruz" dedi. Hayatlarına sahip çıkan kadınlardan güç aldıklarını vurgulayan Arıkan, "Yaşamımızı, haklarımızı, bedenimizi ve emeğimizi kuşatmaya çalışan erkek devlete ve şiddetine karşı hayatlarına sahip çıkan kadınlardan güç alıyoruz. Nevin Yıldırım'ın Hülya Halaçkay'ın sesini meydanlara taşıyoruz. Erkek adalet değil, gerçek adalet talebimizden; kadın düşmanı devlet politikalarına karşı mücadelemizden; erkek-yargı-devlet işbirliğini açığa çıkarmadaki ısrarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz" diye konuştu.  

Basın açıklamasının ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, kadınların dünyayı nasıl yaşanabilir bir hale getirebilmek için meydanlarda toplandıklarını ve itirazlarını meydanlarda haykırmaya devam edeceklerini söyledi.



MALATYA : İSYANIMIZ MEYDANLARDA!

Malatya Demokratik Kadın Platformu 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nde Malatya’da Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı kadın platformu adına Sakine Doğan okudu. Bugün Kadınların dünyanın dört bir yanında alanlarda olduğunu belirten Doğan “Biz kadınlar, bugün dünyanın dört bir yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için yine alanlardayız. İsyandayız çünkü dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor! Daha iki hafta önce, ilimiz Malatya’da 73 yaşındaki bir kadın, kendi evinde, uzaklaştırma kararı verilen eşi tarafından hunharca katledildi. İsyandayız çünkü her üç kadından biri, yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor, isyandayız çünkü her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanıyor”

Kadınların birlikte mücadele ederek haklarını kazanacağını ifade eden Doğan: “Biz kadınlar, yaşadığımız her türlü erkek - devlet şiddeti karşısında, birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışma içinde olarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan, yıllardır söylediğimizi, buradan bir kez daha haykırıyoruz:

Kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir! Bu şiddeti önlemenin en önemli yolu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, yaşamın her alanında sağlanmasıdır.

Şiddeti önlemenin yolu, İstanbul Sözleşmesi’nin tüm maddeleriyle hayata geçirilmesi, caydırıcı yargı kararları, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasıdır.

Şiddeti önlemenin yolu; İktidarların, şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı, ayrımcı politikalarından vaz geçmesidir”


MANİSA: VESTEL İŞÇİSİ KADINLAR VE ŞEHRİMİZDE KATLEDİLEN KADINLAR İÇİN BUGÜN BURADAYIZ!

Manisa’da kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında "Yaşamımızı Savunmak için Alanlardayız” diyerek Manolya Meydanı’nda bir araya geldi.

Manisa Kadın Platformunun çağrısıyla düzenlenen basın açıklamasında kitle adına basın metnini Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Ayşe Dubaz okudu.

Dünya genelinde her gün 137 kadının öldürüldüğünü söyleyen Dubaz, 6284 sayılı yasaya ve İstanbul Sözleşmesinin uygulanması gerektiğine dikkat çekti.

Her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında mücadele edeceklerini belirten Ayşe Dubaz, "Sokaklardayız çünkü; Daha dün Saruhanlı’ da boşanmak istediği için şiddete uğrayan kız kardeşimiz için, 28 Mayıs sabahı Alaybey’ de eski erkek arkadaşı tarafından vurularak öldürülen Gülnur Kocabaş için, Vestel gibi pandemi döneminde işçileri ölüme terk eden, fabrikalarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılan arkadaşlarımız için hesap soruyoruz. Hayatın her alanında özellikle pandemide yoğunlaşan bu şiddete karşı, mutfaklardan sokaklara, fabrikalardan okullara mücadeleyi örmek için sokaklardayız” diye konuştu.

MERSİN: KORKMUYORUZ, SUSMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ

Mersin kadın Platformu, Forum Durağı yanında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Gününde bir basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesi uğradıkları şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınların isimleri tek tek anons edilerek, ayakkabıların önüne bırakıldı. Basın açıklamasını paragraf paragraf kurum temsilcileri ortak okudu. Açıklama sonrası yapılan serbest kürsüde ise Mersin’deki kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadınların yakınları söz alıp, adalet isteklerini belirtip, hak yerini buluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini söylediler. Yoğun kadın kitlesinin katıldığı açıklamada “Evlerden sokaklara Taşıyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” pankartı açıldı. “Jin, Jiyan, Azadi”, “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganları atıldı. HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan da açıklamaya katıldı. Serbest Kürsüde söz aldı.

Açıklamadan satırbaşları şöyle; “Bu yıl 25 Kasım’ı pandemi koşullarında karşıladık. Pandemi tüm dünyayı etkisi altında bırakırken, kadınlar bir yandan da erkek şiddeti ve derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ediyor. Af yasası ile faillerin kadınların hanelerine gönderilmesi, şiddet önleme mekanizmalarına ulaşmamızdaki güçlükler ve İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılarla birlikte kapandığımız evler adeta suç mahalline dönüşüyor. Kendi evimizde en yakınımızdaki erkekler tarafından şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Tüm dünyada bu yıl milyonlarca kadın şiddete maruz kaldı. kovid-19’un en ağır etkilerinden birisi erkek şiddetinin artması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesi oldu. 6284’ün uygulanmaması, kadınların karakollardan geri gönderilmesi ve şiddet failleri erkeklerin cezalandırılmamasının sonucunu en ağır biçimde yaşıyoruz, her güne yeni bir cinayet haberi ile uyanıyoruz. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz! Yaşamak İstiyoruz!

Kadınların zaferini hazmedemeyen iktidar kadınları baskılarla, cezalarla yıldıracağını sandı. Mersin’de İstanbul Sözleşmesi ve katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin için yapılan eylemlerde 18 kadına 70 bine yaklaşan miktarda para cezası kesildi. Bu bir ekonomik şiddettir. Bu cezaların, bu yasakların boşuna olduğunu, kadınların sokaklardan vazgeçmeyeceğini o gün söyledik, bugün de buradayız, sokaklardayız. Devletin kasasını kadınların parası ile doldurmalarına da izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar yasal sürecin de peşindeyiz. Hayatlarımızdan, birbirimizden ve sokaklardan vazgeçmeyeceğiz.”

Açıklama alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde sona erdi.


MUĞLA


MENTEŞE’DEN KADINLAR: ZEYNEP, PINAR, NAZİFE, HAFİZE… KATLEDİLEN KADINLARI UNUTTURMAYACAĞIZ

Muğla’da birçok siyasi parti, dernek ve sendikanın bir arada olduğu Menteşe Kadın Platformu Girişimi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde Sınırsızlık Meydanında toplandı.

Basın açıklamasını Menteşe Kadın Platformu Girişimi adına okuyan Dilek Bulut açıklamada, “Muğla’da geçen 25 Kasım’dan bu yana Güleda Cankel’in ardından; Mayıs ayında Zeynep Şenpınar, Temmuz’da Pınar Gültekin ve Nazife Gedik, kasım ayında Hafize Günakın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Kadınlar kelimenin tam anlamıyla can derdindeyken, mart ayında tüm dünyada pandemi haline gelen kovid-19 salgınıyla, kadınların yaşadıkları ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet katlanarak arttı. Pandemide tüm dünyada ve ülkemizde ekonomik güçsüzlük, karantinada yan yana olmanın getirdiği yoğunluklarla beraber ev içi şiddette ciddi artışlar oldu. Bu süreç ev içi şiddetin artışının yanında, karşılıksız ev içi ve bakım emeğinin artmasına, kadınların merdiven altında güvencesiz işlerinden atılmalarına, ekonomik yoksulluğu en ağır şekilde yaşamalarına neden oldu. Bugün Türkiye kadın politikasızlığıyla yüz yüze. 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmaması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yok etmeye yönelik yapısal ve kurumsal önlemlerin ısrarlarla alınmayışı nedeni ile derinleşen bir şiddet ortamında her gün kadın arkadaşlarımızın katledilmesi gerçeğini yaşıyoruz. Pandemi koşulları tüm ağırlığı ile kadınların omuzlarına çökerken, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasının çekilmesi niyetinin beyanı ise şiddeti önlemede samimiyetsizliğin ötesine geçen, şiddeti teşvik anlamına gelen bir adımdır. Görevinizi yerine getirmenizi 6284’ü etkin uygulamanızı istiyoruz. Yaşamımızdan ve haklarımız için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz’’ dedi.

Üniversiteli kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Gözde Baktemur açıklamada, “Yaşam giderek uygulanan politikalarla ve söylemlerle muhafazakarlaşıyor, kadınların üzerindeki baskı ağırlaşıyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli kazanımlarımızdan biri olan 6284 sayılı yasaya saldırılması elbette bilinçlidir, politiktir. İstanbul Sözleşmesi tartışmalarından vazgeçilmesini istiyoruz. İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, katliamlara ve savaşlara karşı yaşamımızı savunmak için sokaklardayız. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” dedi.


FETHİYE: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR!

Muğla Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Fethiye Kültür Merkezinin önünde bir araya geldi. Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği adına basın açıklamasını Av. Fatma Gül Evren okudu. Açıklamada, “Son yıllarda kadınların ve çocukların yasalarla güvence altına alınan hakları yoğun saldırı altındadır. Saldırıların hedefi ise, kadınların ve çocukların şiddetten korunma ve güvence altına alma usul ve yaptırımlarının düzenlendiği İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı şiddet yasasıdır. Amaç cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı şiddetle mücadelemizin en önemli mekanizmaları olan bu yasal düzenlemelerin uygulanmasının önlenmesidir. Kadın cinayetleri politiktir” dedi.

ORTACA: ŞİDDETE KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE!

Muğla Ortaca’da kadınlar Cumhuriyet Caddesi’nde şiddete karşı açıklama yaptı. CHP ilçe binası önünde bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı Nejlin Yalçın yaptı. Açıklamada, her gün kadınların en yakınları tarafından katledildiği, ev içi şiddetin arttığı, kadın cinayetlerinin politik olduğu belirtildi. Kadınların ne giyeceğinden, nasıl konuşacağına karar vermek isteyen iktidarın politikalarına karşı siyaset yapacaklarını, İstanbul Sözleşmesinin, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ve kadınların maruz kaldığı her türlü şiddete karşı birlikte mücadele vereceklerini ifade etti. Açıklamaya CHP, İyi Parti, Emek Partisi ve PSAKD’li kadınlar katıldı.

SAMSUN


Samsun Kadın Dayanışması polisin tüm engellemelerine rağmen yürüyüş yaptı. Çiftlik Şehir Kulübü önünde toplanan kadınlar, sloganlarla Akbank önüne yürüdü.

Eylemde yapılan açıklamada cins kırımına, kadın katliamlarına, şiddete, ekonomik krize ve daha birçok şeye karşı isyanda olduklarını belirten kadınlar, AKP-MHP iktidarının kadın bedeni, kimliği ve emek sömürüsü üzerinden kendini var etmeye çalışarak, şiddet ve sömürü politikalarını dizayn ettiğini söyledi.

Tüm olanaklarını şiddeti önlemek için seferber etmesi gereken devletin, kazanılmış haklara göz diktiğini ifade eden kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıları hatırlatarak şunları kaydetti: “Kadın dayanışmasının gücüne olan inancımızla; direnen kadınların olduğu her yerde bir araya gelmek, saldırılar ile karşı karşıya olduğumuz her yerde sözümüzü-eylemimizi örgütlemek ve ortak kadın mücadelesini her alanda büyütmek kararlığındayız. Umudu nereden mi alıyoruz? Elbette ki mücadelemizden, birlikteliğimizden, ısrarımızdan ve Kadın özgürlük çizgimizin haklılığından… Patriarkaya-faşizme karşı biat etmeyen, haklarından da hayatlarından da vazgeçmeyen Kadınlar olarak Kadın dayanışmasını ve mücadelesini büyüten bir perspektifle ve Kadın özgürlük mücadelesinden aldığımız tarihsel mirasla, evde, okulda, cezaevinde, iş yerinde mücadelemizi büyüterek kazanacağımızı biliyor ve vazgeçmiyoruz.”

URFA


Urfa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar, Ahmet Bahcıvan İş Merkezi önünde açıklama yaptı.

“İstanbul Sözleşmesi yaşatır! Haklarımızdan ve yaşamımızda vazgeçmiyoruz!” pankartının açıldığı eylemde, “Jin jiyane jiyanê nekuje”, “Koruma aklama yargıla”, “Boşanmayı değil cinayeti engelle” ve “Öldüren sevgiye hayır” dövizleri taşındı.

Platform adına açıklama yapan Selma Ateş, kadınlar olarak sokakları terk etmeyeceklerini belirtti, mücadele ve dayanışmayı her yerde büyüteceklerini söyledi.

Eylem, “Jin jiyan azadî” sloganının atılmasının ardından sona erdi.

İlgili haberler
İşçi kadınların 25 Kasım sözü: İşyerlerinde şiddet...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla işçi kadın...

KESK’den 25 Kasım açıklaması: ‘Yaşamımızı savunmak...

KESK 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne dair bir basın...

Gıda İş 25 Kasım açıklaması yaptı: Şiddet her yerd...

DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Olcay Ozak, 25 Kasım kapsamında yaptığı açıklama kadınlara se...