25 Kasım 2022 | Çukurova: Kadınlar savaş ve şiddete karşı yürüdü
Adana, Hayat, Mersin gibi illerde de kadınlar eylem ve etkinliklerde eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam talebini haykırdı.

MERSİNLİ KADINLAR: BİRBİRİMİZ İÇİN SOKAKTAYIZ

Mersin Kadın Platformu, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Kusimato Sokak’ta bir araya gelerek, savaşa ve şiddete karşı Özgecan Aslan Barış Meydanı’na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca kadınlar sık sık, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganı attı. Yürüyüş sonrası kadınlar, Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Farsça olmak üzere 4 dilde basın metnini okudu. Türkçe basın metni okuyan Ayşegül Önal, “62 yıl önce diktatörlüğe karşı direnişte simgeleşen Mirabel kardeşlerden bugüne dünyanın dört bir yanında kadınlar olarak Jin, Jıyan, Azadi sloganıyla işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan aldığımız gücün kararlılığıyla birbirimiz için sokaklardayız! Her gün birbirimize “umutsuzluğa düşersen bu kalabalığı hatırla” demek için buradayız! Tüm gücümüz ve isyanımızla sokaklarda olmaya devam edeceğiz!” diye konuştu.

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
Kürtçe basın metnini okuyan HDP Mersin İl Eş Başkanı Bedriye Kuş, “İsyanımız, umudumuz, özgürlüğümüz mücadelemizde. Biz çok uzun süredir ne sokaklardan ne birbirimizden vazgeçtik. Hayatlarımızın da haklarımızın da tek güvencesi biziz. Ne dün ne bugün korkmadık susmadık itaat etmedik! Bundan sonra da etmeyiz. Ne sokakta bir başka kadının sesine kulak vermekten, erkek yargıya karşı mahkeme salonlarını doldurmaktan, ne erkek devlet şiddetini ifşa etmekten ne eşit ve özgür bir dünyayı kurmak için sokakları, meydanları doldurmaktan vazgeçeriz. Biliyoruz ki hayal ettiğimiz dünya ancak dayanışmamız ve mücadelemizle kurulacak! Yaşasın kadın dayanışması” dedi.


HATAY-İSKENDERUN

İskenderun Kadın Platformu Yaşam Parkı’nda bir araya geldi. Eylemde açıklamayı Sibel Tümkaya yaptı. Kadınlar açıklamada; işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya ve erkek şiddetine karşı eşit, özgür ve güvenceli bir gelecek mücadelesi çağrısında bulundu. Eylemde sık sık, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Katliamları durdur, sözleşmeleri uygula” sloganı atıldı.

MERSİN-TARSUS| HAYATLARIMIZ, EMEĞİMİZ VE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN SUSMUYORUZ!

Tarsus Kadın Platformu, 25 Kasım dolayısıyla Yarenlik Alanı’nda açıklamada yaptı. Platform üyelerinin katıldığı açıklamayı Fadime Çalgan okudu:

“Tüm dünyada yaşanan saldırılara rağmen dünyanın dört bir yanında faşist iktidarları sarsıyoruz. İran’da “Bizi zorla kendi cennetinize götüremezsiniz” diyerek sokakları isyan alanlarına çeviren Arjantin’de “bir kişi daha eksilmeyeceğiz” diyerek adliye binasını ateşe verenleriz. Kürtaj yasaklarına karşı Polonya’da, ABD’de ‘benim bedenim benim kararım’ diyen milyonlarız. “İstanbul Sözleşmesi bizimdir!” diyerek Türkiye’nin tüm kentlerinde sokakları terk etmeyenleriz. ‘İtaat et, rahat et!’ diyenlere inat, isyan ediyoruz, örgütleniyoruz ve mücadele ediyoruz. Baskılara boyun eğmiyor, kadın katliamlarına, savaşlara, yoksulluğa, militarizme, homofobiye, doğa ve yaşam alanlarımızın talanına karşı sokakları terk etmiyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Yaşasın kadın dayanışması”

ADANA

Adana Kadın Platformu çağrısıyla Heykelli Park’ta bir araya gelen kadınlar savaşa ve şiddete karşı Atatürk Parkı’na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca İranlı kadınlar, tutuklu bulunan Şebnem Korur Fincancı ve Aryen Turan’la dayanışma sloganları atan kadınlar, Gazeteci Nagihan Akarsel ve Mahsa Amini ile kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadınları andı. Kadınlar savaş karşıtı sloganlara polisin izin vermeme girişimine tepki gösterdi.

Platform adına basın açıklamasını Derya Çiçek okudu. AKP iktidarının büyüyen ekonomik sorunlarla halk desteğini kaybettikçe savaşa ve diyanet fetvalarıyla, dinci, ırkçı, ayrımcı politikalara sarıldığını dile getiren Çiçek, “Eşitlik ve özgürlük için, örgütlü mücadele dışında bir seçeneğimiz yok. Bizi korkutmaya, sindirmeye, yaşamdan izole etmeye çalışanlara bir kez daha bu sokaklarda meydan okuyoruz.” dedi.

DÜNYANIN HER YERİNDEKİ KADINLARLA BİRLİKTEYİZ

Mirabel kardeşlerin mücadelesinin hekim Şebnem Korur Fincancı’nın, avukat Aryen Turan’ın, Gazeteci Nagihan Akarsel’in ve İranlı Jina Mahsa Amini’nin mücadelesinden farksız olduğunu ifade eden Çiçek, kadına yönelik şiddete karşı dünyanın her yerindeki kadınlarla birlikte alanlarda olduğunu söyledi.

SAVAŞA DEĞİL KADINLARA BÜTÇE

AKP iktidarının desteğini yitirdikçe savaş politikalarına sarıldığının altını çizen Çiçek, “Kadınlara bütçeden ayrılmayan pay, silahlanmaya savaşa, aktarılıyor. Savaş politikaları en çok kadın ve çocukları hedef alıyor. Kürt kadınlar hedefe konuluyor. Özgür basın emekçisi Nagihan Akersel, Deniz Poyraz başta olmak üzere kadınlar katlediliyor. Seçim politikalarının bir parçası olarak halkların üzerine bomba yağdırılıp toplum terörize ediliyor. Bu savaşta yine en çok kadın ve çocuklar zarar görüyor.” dedi.

‘KADINLAR İKTİDARI GÖNDERİP İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ KENDİSİ GETİRECEK’

Gazeteci Nagihan Akarsen’in suikastle katledildiğini ve aynı coğrafyada Mahsa Amina’nın katledildiğini ifade eden HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Bizler bu otoriter rejimler tarafından gördüğümüz baskılara, yine bu otoriter rejimlerin devlet biçimine, kadın katliamlarında cezasızlık uygulamalarına hep birlikte ‘hayır’ demeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan iktidarı kadınların gönderip İstanbul Sözleşmesi’ni kendi eliyle getirecek” dedi.

KURUL, ‘ORTAK MÜCADELEYİ GEREKTİREN BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

İran’da kadınlar molla rejimine, Afganistan’da Taliban’a karşı, Ukrayna’da hayatta kalmak için, Suriye’de savaşa karşı mücadele yürüttüklerini ifade eden Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi için mücadele ettiklerini belirterek “Karşımızda dünyanın her yerinde kadınların ortak mücadelesini gerektiren bir süreç var.” dedi.

Eylemde söz alan İranlı bir kadın da Mahsa Amini’nin ölümünün “Kralın çıplak” olduğunu gösterdiğini belirterek “Bugün bizim sokaklarımızda her gün 16 yaşı altındaki çocukların kanı dökülüyor ama UNİCEF susuyor, BM susuyor. İnanıyorum inşallah sizin mücadeleniz büyür. İran gibi sizin devletiniz de diktatörlük olmasın” dedi.


Fotoğraf: Ekmek ve Gül