Pandemi kapsamında açıklanan tedbirler genç işçileri vurdu. Görüştüğümüz iki genç kadın işçi hem okuduğu hem de çalıştığı için yoğun bir tempoda. Eylem, üniversitenin ilk yıllarından beri bir giyim mağazasında part-time çalışıyor. Hafta içi saat kısıtlaması geldikten sonra dönüşümlü çalışmaya başlamışlar. Bu durumun maaşını da etkilediğini belirten Eylem, “Part olarak çalıştığım için ne kadar çalışıyorsam o kadar alıyorum. Şimdi haftada gittiğim gün sayısı azaldı, e haliyle de hem maaş hem de yemek parası (ticket) azalmış oldu” dedi.
Zeynep de bir dinlenme tesisinde çalışıyor. Normalde vardiyalı çalışmalarına rağmen kısıtlamalar getirilince tek vardiyaya düşmüşler. Patron da masrafları azaltmak için birçok çalışanı ücretsiz izne çıkarmış. “Şimdi ücretsiz izin paramın yatmasını bekliyorum. Bakalım ne kadar böyle gidecek” diyen Zeynep, evli ve çocuğu olan bir arkadaşının da ücretsiz izne çıkarıldığını söylüyor ve ekliyor: “Hadi ben öğrenciyim, olmadı aile evine dönerim de o nasıl bakacak ailesine, nasıl geçinecekler?”
Bu sırada Eylem kısa çalışma ödeneğine geçen giyim firmaları olduğunu söylüyor. Zeynep de “Kısa çalışma dediklerinde de biz kendi kendimize bakıyoruz. Onda da vergi oluyor zaten. Allah aşkına 22 yaşındayım hem kendime, hem devlete bakıyorum” diye devam ediyor.
‘BEN DAHA ODAMA KAPANAMIYORUM, NASIL EVDE KALAYIM?’
Pandeminin başında özellikle ünlülerin evde kalmasının reklamvari şekilde övüldüğüne değinen Zeynep, “Sen niye beni onlarla kıyaslıyorsun ki? Onlar malikanesine kapanıyor, ada satın alıyor adasına kapanıyor. Ben daha odama kapanamıyorum ki. Sonra millete de dışarı çıkma diyorlar. E para nereden gelecek o zaman, nasıl evde kalayım? İnsanlar 10-15 liraya sosyal medya platformlarına üye olamıyorken 900 bin liraya platform oluşturanlarla bizi aynı kefeye koyuyorlar” dedi.
Eylem ise, işe gidip gelirken toplamda dört otobüse bindiğini ve çalışırken de kendini korumasının mümkün olmadığını söyleyince Zeynep, “Görüyor musun bak bilinçsiz vatandaş. Toplu taşımaya biniyor” diye alaylı bir şekilde gülüyor.
EVİMİZ BUZDOLABI GİBİ ZATEN
Alınan tedbirler sonrası ücretlerindeki düşüşü konuşurken konu görüşmeleri başlayan asgari ücrete geldi. “Asgari ücret asla yetmez ki. Vakıflara patronlara para verene kadar öğrencilerin KYK borcunu kapatsınlar mesela. İnsanlar borç ödemesin” diyen Eylem, “Her şeye zam geliyor, her şeyden vergi alınıyor. Asgari ücreti ne kadar artırırlarsa artırsınlar, yine yetmeyecek” diye konuştu.
Zeynep söze giriyor bu sırada, “Artık alışverişi yaparken onluklar değil yüzlükler üzerinden yapıyoruz. Bir zamma alışmadan başka bir zam geliyor. Hani her evde buzdolabı var dediler ya. Ne buzdolabı, her ev buzdolabı zaten. Fatura korkusundan doğal gazı açamıyoruz ki” dedi.
Asgari ücret taleplerinin ne kadar olduğunu sorduğumuzda Eylem, 4 bin lira; Zeynep ise 7 bin lira olması gerektiğini söyledi. Açlık sınırının 2 bin 516 lira, yoksulluk sınırının ise 8 bin 197 lira olduğunu söylediğimizde Zeynep, “Bak görüyor musun asgari ücret talebim bile yoksul” dedi.
Zeynep, “Ama en fazla 3 bin lira yaparlar. ‘Pandemi var, ekonomi kötü’ derler bir de. E hani kardeşim ekonomi kötü diye bir şey yoktu? Hem herkes sarayda da yaşamak zorunda değil ki… Yurt dışına, oraya buraya yapılan yardımların parası nereden geliyor?” sorusunu sordu.
İlgili haberler
Genç kadın işsizliğinin bir örneği Gülten: İŞKUR’l...
Gülten, üniversite mezunu. Gitmediği kurs, almadığı sertifika kalmamış ama işsiz. Kursiyer olarak bi...
Genç kadınlar: Ne varsa iki kat fazlası!
Hayatın nefes alınamaz hale gelmesine, “bir sonraki ben olabilirim” kaygısı artıyor olmasına rağmen...
‘Z Kuşağı’ tartışmaları | Genç kadınlar ne yaşıyor...
Gençlerin, genç kadınların neler yaşadıklarını ve neler istediklerini, tepkilerini, çözümü nerede bu...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.