1. Çocuk Hakları Şurası başladı: Çocukların sorunlarına çözüm olur mu?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, ‘Türkiye’de ilk kez yapılan 1. Çocuk Şurası’nın amacı çocuklara yönelik ihtiyaçların, sorunların ve çözüm önerilerinin tüm yönleriyle ortaya konulmasıdır’ dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda ‘1’inci Çocuk Şurası’na katıldı. Bakan Yanık, ‘Türkiye Yüzyılı’nın en önemli hedeflerinden birinin, milli ve manevi değerlerden güç alan; Türkiye’ye ve bütün insanlığa barış ve huzur getirecek çocuklar yetiştirmek olduğunu söyledi.

Çocukların en iyi yaşam koşullarına sahip olacağı, sağlıklı büyüyeceği, iyi eğitim alacağı, güç koşullarda kalmaları durumunda korunacağı, kaliteli hizmetlere erişebileceği bir Türkiye için var güçleri ile çalıştıkları vurgusu yapan Yanık, “2023-2028 Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı da hayata geçirdik. Bakanlık olarak politikalarımıza ve karar alma süreçlerimize sivil toplumun, üniversitelerin ve ilgili tüm tarafların katılımını özellikle önemsedik. Hızla değişen dünyaya ve günümüz ihtiyaçlarına uygun hizmet modellerimizi, bilimsel çalışmalarda elde ettiğimiz sonuçlar üzerinden yürütüyor, çocuklarımız için yeni projeler geliştiriyoruz, gerçekleştiriyoruz. Güvenli ve huzurlu bir toplumda yaşamanın ilk koşulu, bireyin çocukken maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasıdır” dedi.

AKP’NİN ÇOCUK HAKLARI STRATEJİ BELGESİ’NE BOŞANMALARA ARABULUCULUK SIKIŞTIRILDI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın duyurduğu Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planını’nda boşanmalara “çocukları koruma” iddiasıyla aile arabuluculuğu da sıkıştırıldı. TIKLAYIN
‘BİZİM İÇİN BÜTÜN ÇOCUKLAR ÖZEL’

Bakan Yanık, çocukları hak sahibi bir birey olarak kabul edip maddi ve manevi yüksek yararının ve esenliğinin gözetilmesinin temel ilkeleri olduğunu ifade etti. Çocuklara edilgen bireyler olarak değil, karar alma süreçlerine katılan bütüncül bir bakış açısıyla yaklaştıklarına işaret eden Yanık, “Çocuklarımızın en iyi yaşam koşullarına sahip olması, sağlıklı büyüyecekleri, iyi eğitim alacakları, güç koşullarda kalmaları durumunda korunacakları, kaliteli hizmetlere erişebilecekleri bir Türkiye için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda politikalarımızda, kaynaklarımızın en iyi ve verimli şekilde kullanılması için 2023-2028 Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdik” diye konuştu.

Derya Yanık, güvenli ve huzurlu bir toplumda yaşamanın ilk koşulunun bireyin çocukken maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Bizim için bütün çocuklar özeldir. Her bir evladımızı kendine özgü eşsiz bir değer olarak görüyoruz. Ülkemizin demografik yapısına bakıldığında çocuklarımızın ülkemiz için önemi daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Şükürler olsun ki pek çok ülkenin toplam nüfusunu geride bırakan bir çocuk nüfusuna sahibiz. Nüfusumuzun yüzde 26,5’i çocuk. 85 milyonluk nüfusumuzun 22 milyonu çocuklarımızdan oluşmakta. Onların en iyi imkanlarda eğitim görmesi, toplum yaşamına katılması ve üreten güçlü Türkiye’nin ferdi olması bizler için son derece önem arz etmektedir. Problem çözme yeteneği yüksek, günümüz dünyasının koşullarını tahlil edebilen, milli ve manevi değerlere sahip mutlu, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek, onları en iyi koşullarda geleceğe hazırlamak ve aile bütünlüğünü sağlamak en temel gayemizdir.”

Bilim insanlarının da katkısıyla yeni projeleri hayata geçireceklerini belirten Yanık, “Türkiye’de ilk kez yapılan 1. Çocuk Şurası’nın en büyük amacı diğer çalışmalarda elde edilen veriler ile çocuklara yönelik ihtiyaçların, sorunların ve çözüm önerilerinin tüm yönleriyle ortaya konulmasıdır” dedi.

Projeye ilişkin de konuşan Yanık, şu ifadeleri kullandı: “Bakanlığın koordinesinde hayata geçirilen proje kapsamında; eğitim, sağlık, güvenlik, yaşam ve çevre koşullarıyla ilgili konularda çocuk profilinin ortaya konulabilmesi için saha çalışmaları yürütüyor ve veri kayıt deseni oluşturuyoruz. Elde edilen veriler doğrultusunda ortaya çıkan göstergeler, çocuk refahının izlenebilmesi ve onlara yönelik politikaların hazırlanmasında hayati öneme sahip.”

DEPREMZEDE ÇOCUKLARIN 23 NİSAN’I RAPORU
Eğitim yok, koruma sistemi yok, çocuklar yoksulluk ve risk içinde TIKLAYIN
VERİLERLE TÜRKİYE’DE ÇOCUK OLMAK

■ Beş yaşındaki çocukların yaklaşık 5’te biri okul öncesi eğitimden faydalanamıyor.

■ İlkokul yaşında olan çocukların yüzde 6.8’i; ortaokul yaşında olan çocukların yüzde 10.2’si ortaöğretim yaşındaki çocukların yüzde 10.3’ü eğitim sistemine dahil değil. Ortaöğretime giden her 5 çocuktan biri ise eğitimini tamamlayamıyor.

■ Her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 7.3. Her gün depresyonda hissettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 4.7.

■ Okul derslerinin baskısı altında hisseden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13.4. Yaş grubu yükseldikçe baskı hisseden çocuk oranı artıyor.

■ Akran zorbalığına maruz kalan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13.8.

■ 13-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 30.1’i mutlu hissetmiyor.

■ 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı yüzde 2 olarak gerçekleşti. Ancak çocuk hak örgütleri çocuk evliliklerinin çok daha yaygın olduğunu ancak bu alanda güvenilir bir istatistik tutulmadığını ifade ediyor.

■ 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 18.7. Bu resmi rakamlara göre bile yüz binlerce çocuğun okul yerine işe gittiği anlamına geliyor. Çocuklarda kayıt dışı çalıştırma, staj adı altında uygulanan legal emek sömürüsü de eklendiğinde çalışmak zorunda bırakılan çocuk sayısı milyonları buluyor.

■ Her 3 çocuktan ikisinin kendisine ait odası yok.

■ Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini her gün tüketemeyen çocukların oranı yüzde 42.2.

■ Her 3 çocuktan 2’si karnını ekmek ya da makarna gibi tahıl ürünleriyle doyuruyor.

■ Her gün tüketilmesi gereken et, tavuk ya da balık gibi ürünleri düzenli tüketebilen çocuk oranı yalnızca yüzde 12.7.

■ Son bir yılda sinema ve/veya tiyatroya gitmeyen çocukların oranı yüzde 60.1. Bu faaliyetlere katılamayan çocukların yüzde 40’ı maddi gerekçelerle gidemedi.

■ FİSA 2022 raporuna göre en az 64 çocuk sağlık hizmeti alamadığı için ya da sağlık hizmetindeki ihmaller sonucu, en az 1 çocuk devletin koruması altında bakım hizmeti alırken hayatını kaybetti.

■ 2022’de en az 81 çocuk iş cinayetlerinde, 62 çocuk intihar sonucu, 60 çocuk şiddet sebebiyle, 37 çocuk şüpheli ölümler sonucu, 30 çocuk bireysel silahlanma nedeniyle, 5 çocuk karşıt gruplar arasında çıkan çatışmalarda, 2 çocuk patlama/bombalı saldırılarda, 541 çocuk ihmal nedeniyle yaşamını kaybetti. 11 kız çocuğu ise cinsiyet temelli şiddete maruz kalması sonucu hayatını kaybetti.

‘HER OKULDA BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ, SAĞLIKLI YEMEK’ TALEBİNİ HER YERDE YÜKSELTELİM!
Yerel yöneticilere, en alttan en üste sağlık ve eğitimden sorumlu devlet yetkililerine bu sesi duyuralım! Birlikte başarabiliriz. Okullarda bir öğün ücretsiz yemek haktır! “Okullarda 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyamız için TIKLAYIN.

Haber: DHA-Ekmek ve Gül

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Antep'te 23 Nisan Nar Çocuk Şenliği: Çocuklara söm...

Antep'te 23 Nisan Nar Çocuk Şenliği, Yeşil Sol Parti Gaziantep milletvekili adayı Sevda Karaca'nın k...

Depremzede Çocukların 23 Nisan’ı raporu: Eğitim yo...

Depremzede çocuklar 23 Nisan’ı yoksulluk içinde, risk altında karşıladı. Depremzede çocukların yaşad...

Milyonlarca çocuk 23 Nisan’ı zor koşullarda karşıl...

Ortaöğretime giden her 5 çocuktan biri eğitimini tamamlayamıyor. Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerin...