Datça’da Nupelve Özdemir ve LGBT aktivisti Suat Şahinkaya 1 Haziran’da gece saatlerinde yürüyüşe çıktılar, eve dönerken bir aracın içindeki 3 kişinin tacizine uğradılar. Zorla arabaya bindirilmeye çalışılan Özdemir ve Şahinkaya tepki gösterince üzerlerine araba sürüldü. Bir binanın içine saklanarak korunmaya çalışan Özdemir ve Şahinkaya polisi aradılar, aracın plakasını görebildikleri kadar söyleyip tacizcilerin eşkallerini de verdiler. Polis tarafından durdurulan arabadaki şahıslarla birlikte karakola gittiklerinde ise polisler tarafından “uzlaşma” teklif edildi. Uzlaşmayı reddeden iki arkadaş şikayetçi olmakta ısrar edince karakoldaki polisler “Hiçbir kamera kaydı yok, elinizde kanıt da yok, vazgeçin” diyerek şikayetlerini zorla geri aldırmak istedi. “Biz işten çıktık eve gidiyorduk, bize iftira atıyorlar” diye ifade veren tacizciler hakkında yalnızca alkollü araç kullanmaktan tutanak tutuldu. Olayın ertesi günü Datça Kumluk sahil yolu üzerinde yine karşılarına çıkan zanlılar “Hiçbir şey hatırlamıyoruz, üzgünüz, size yemek ısmarlayalım, şikayetinizden vazgeçin” diyerek yine uzlaşma teklif ettiler. Şikayetlerini geri almayacaklarını söyleyen Özdemir ve Şahinkaya dava açılmasını sağladılar. Ancak dava “uyuşturucu ve alkollü araç kullanarak kamu düzenini bozmaktan” açıldı. İlk duruşmada tacize uğrayanların ısrarlı talepleri ve Datça’daki kamuoyu baskısı nedeniyle taciz de dava konusu oldu.

‘BİZİM ÖRF VE ADETLERİMİZDE EL ÖPME VARDIR’

Geçtiğimiz günlerde ise davada yeni bir gelişme yaşandı. Suat Şahinkaya, Datça Savcılığı kaleminden arandı. Kalem, davanın “uzlaştırma” kapsamında olduğunu, zaten eğer uzlaşmazlarsa davanın çok uzayacağını söyleyerek “Bizim örf ve adetlerimizde el öpme vardır, onlar çok mahcup, siz de anlayış gösterin” dedi. Uzlaşma yolu olarak ise “Sanıklar sizin adınıza iki fidan diksin” önerisi sundu. Bu öneriyle karşı karşıya kalan Şahinkaya ve Özdemir ise hem şaşkın, hem de öfkeli: “Savcılık kalemi savcılıktan, mahkemelerden ayrı hareket edemez, kendi kafasına göre karar veremez, demek ki savcılığın da, mahkemenin de tutumu bu. Biz uzlaşmayı kabul etmiyoruz, davamızdan geri çekilmiyoruz. Bu tacizin cezalandırılması gerekiyor. Biliyoruz ki taciz ve tecavüz davalarında iyi hal indirimleri ve cezasızlık söz konusu. Biz bu dava ne kadar uzun sürecek olursa olsun davadan vazgeçmiyoruz” diyorlar.

7 Mart 2018’de görülecek duruşmada, tacize uğrayan Suat Şahinkaya ve Nupelve Özdemir’in ısrarıyla “uyuşturucu ve alkolle araç kullanarak kamu düzenini bozma” değil “taciz ve hürriyetten alıkoyma” davası olarak görülmesi de karara bağlanacak. Tacize uğrayan ve adalet mücadelesi veren Nupelve Özdemir ve Suat Şahinkaya herkesi davayı takip etmeye çağırıyor.

HEM TACİZE UĞRAYANLARA HEM DE ADALETE HAKARET!
Tacize uğrayan Nupelve Özdemir ve LGBT aktivisti Suat Şahinkaya’nın avukatlığını üstlenen Mehmet Emrah Güzel ise “ağaç diksinler, uzlaşın” önerisinin hem müvekkillerine hem de adalete alenen “hakaret” olduğunu ifade ediyor. Güzel, bu uzlaştırma önerisini neden Savcılık kaleminin yaptığını ise şöyle anlatıyor: “Asliye Ceza Mahkemesi hakimliği, Datça’da ‘uzlaştırmacı’ görevini üstlenecek yetkili bir avukat olmadığı için yakın zamanda yapılan yasal değişiklikle zorunlu hale gelen uzlaştırma işini kalem görevini yapan memura yaptırıyor. ‘Biz yaptık, oldu’ mantığıyla görev savılıyor aslında. Müvekkillerim böyle bir uzlaştırma mantığını kabul etmiyor. Davada ısrar edeceğiz.”