Tüm Bel-Sen ile Seyhan Belediyesi arasında bir süredir devam eden görüşmeler sonunda sözleşme geçtiğimiz günlerde imzalandı. Emekçiler brüt 1620 lira iyileştirme zammı aldı. Bunun yanında kadınların yıllardır sürdürdükleri önceki dönem sözleşmelerde de yer alan kreş talebi de, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ücretli izin, eşine şiddet uygulayan personelin o ay alacağı ikramiyesinin şiddet gören eşe verilmesi gibi önemli kazanımlar da sözleşmede yer aldı. Tüm Bel-Sen üyesi kadınlarla toplu sözleşme süreçlerini, kazanımlarının hayatlarındaki önemini konuştuk.
Görüşmeyi yaptıkları Seyhan Belediyesinde Başkan yardımcısının kadın olmasının da kadınlara yönelik taleplerin kabul edilmesinde etkili olduğunu, geçtiğimiz yıllarda yapılan sözleşmelerde de kreş hakları olduğunu dile getiren Tüm Bel-Sen Adana Şube Kadın Sekreteri Serpil Erdoğan, “Kreş, 8 Mart dediğimiz zaman hep beraber karar verdik. Ama tekrar tekrar 8 Mart’ın, kreşin olmazsa olmazlarımız olduğunu belirttik. Biz sosyal demokrat belediyelerde çalışıyoruz. Sosyal demokrat insanlarız. Bence olması gerekenler bunlar. Talep ettik, istedik, mücadele ettik, aldık. Bunu herkes yapabilir diye düşünüyorum” dedi.

SÖZLEŞMELİLER DE AYNI HAKLARA SAHİP

Kadınlar adına önemli kazanımlar içeren bir sözleşme yaptıklarını dile getiren Erdoğan, “Sözleşmeden önce bütün personelle konuştuk. Hatta dışarıdaki insanlara da sorduk ‘Sen bir emekçi olarak ne isterdin?’ diye. Ondan sonra masaya oturduk. Bir memurlarla aynı işi yapan sözleşmeli arkadaşlarımızı da dahil ettik. Benim sahip olduğum haklara sözleşmeli olan arkadaşım da sahip olacak” dedi.

KREŞLER BİR İHTİYAÇ, HER İŞ YERİNDE OLMALI

Seyhan Belediyesinde işyeri temsilcisi olan İpek Avluk, çalışana kreş, 8 Mart izni, ikramiyesi gibi hakların sadece belediyelerde ya da resmi kurumlarda değil çalışan tüm kadınların bulundukları iş yerlerinde olması gerektiğini ifade etti. Kadınların çalışması için kreş bulunması gerektiğini dile getiren Avluk, “Bizim belediyemiz bunu kabul etti. Kreş kolaylık değil bir ihtiyaçtır. Erkek çalışıyorsa onun da çocuğa bakma sorumluluğu var. Ama iki eş birden çalışıyorsa kreşlerin olması gerekiyor. Çocuklu olan erkek çalışanlar eşi çalışmıyor olsa bile mutlulukla karşılıyor. Çünkü eşleri kendilerine vakit ayırabiliyor. Bir arkadaşımız eşini eğitimi için çok iyi olduğunu söyledi. Kadın eğitimini tamamlayabiliyor, hem de arkadaş çevresi oluyor” dedi. Eşine şiddet uygulayanların o ayki ikramiyesinin şiddet gören eşe verilmesini olumlu bulduğunu dile getiren Avluk, “Kadın erkek fark etmiyor şiddet her zaman kötü bir şeydir. İnsanca yaşam için her alanda uygulanmalı bu” dedi.

8 MART’TA EŞİTLİK İSTEYECEĞİZ
8 Mart hazırlıklarını soruduğumuz Avluk, 8 Mart’ın var olmasının asıl sebebinin kadınların ezilmesi olduğunu ifade etti. Avluk: “Kadınlar evde yemek yapan, çocuğa bakan bir hizmetçi değildir. Bu yüzden biz sadece eşitlik isteyeceğiz. Kadınlar tecavüze uğrayan, dövülen, okuldan mahrum bırakılan, çalıştırılmayan, eziyet gören bir varlık değildir. Biz bunların yok olmasını isteyeceğiz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir erkek gibi rahat rahat her yerde istismara uğramadan psikolojik baskı olmadan özgürce yaşamalarını isteyeceğiz” dedi.