4 yıl çalıştığım işyerinden küçülme gerekçesiyle 2 ay önce atıldım. İşten atılmamın gerçek sebebi ise bambaşkaydı. İşyerinde yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle sendikalaşma çalışmaları sürdürüyorduk. Hakettiğimiz ne varsa almak, rahat ve daha elverişli bir ortamda çalışmak için bu yola başvurduk. Mahrum kaldığımız o kadar çok hakkımız vardı ki ne yaparsak yapalım düzeltemediğimiz bir sistem hakimdi. İşçiler insan muamelesi bile görmüyordu. Fikirlerimizin ve isteklerimizin hiçbir önemi yoktu. Psikolojik şiddete uğruyorduk ve ben çok yıpranmıştım artık. Birde, kadınsanız bunun boyutu çok daha vahim oluyor. Bölüm şefleri, sırf egoları tatmin olsun diye evine ekmek parası götürmekten başka derdi olmayan kadınlara insanların içinde bağırıyor, kadınları küçük düşürüyor gururlarını incitiyordu. Bunu iki defa yaşayanlardanım. Haksız yere insanların içinde gururum incitildi. Kadın olmamın da verdiği rahatlıkla, “Nasıl olsa bir şey diyemez, ben ne dersem tamam demek zorunda. Konuşmaya cesaret bile edemez” mantığıyla davranma hakkını kendilerinde buluyorlardı.
Sendikalı olmamda en büyük etken de bu oldu. Bunun yanında daha sayamayacağım çok sebep var. Sendikalı olan işçi sayısını hızla artırıken bu durumdan haberdar olan işverenimiz tespit ettiği kişileri sözde küçülme diye işten çıkarmaya başladı. Bölüm şeflerimizi maşa gibi kullanarak üzerimizde baskı kurdu. Amacımız sadece hakkımız olanı almaktı ama, sendika lafını duyunca elleri ayakları titreyen yönetim bizi bu yoldan geri çevirmek için elinden geleni yaptı ve hâlâ da yapmaya devam ediyor. Şu an orada çalışmıyorum ancak sendikayı oraya sokmak istiyorum hâlâ. Bu isteğimin en önemli sebeplerinden biri de çalışanların çoğunun kadın işçilerden oluşması. Kadın işçiler ne yazık ki haklarını savunamıyor. Ve evet tüm işçilerin ama en çok da kadınların sendikalı olmaktan başka çaresi yok. Onu da işçilerin ellerinden almaya çalışıyor. İşlerine son vererek ekonomik sıkıntıya sokuyorlar işçileri ve böylece gözdağı vermiş oluyorlar. Özellikle kadın işçilere mesajım; isterseniz yapamayacağınız hiçbir şey yok. Yeter ki birlik olun, sizi hiçbir şey yıkamaz. Korkmayın korku sizi hiçbir yere götürmez.
İlgili haberler
Mutfak elemanı olarak girdiği atölyede parmakların...
Klima atölyesinde mutfakta çalışırken, pres makinesine geçirilen ve iki parmağını kaybeden Mevlüde....
Hukukun değil, retweetin üstlünlüğü
Adliyelerde adalet bulamayanlar yahut bulamayacağına inananlar dertlerini bir dilekçeye değil, sosya...
‘Artık yaşamım yalnızca kendime ait’
Ben o gün yaşamın ne olduğunu anladım… Ama boyun eğmedim. Çevremdeki işçi kadınların, Esenyalı Kadın...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.