FİNLANDİYA: KADINLAR KÜRTAJ SINIRLAMASINI DEĞİŞTİRDİ!
Finlandiya’da kadınların kürtaj için hastanelere başvurmaları yeterli görülmüyor, kadınların ekonomik ve sosyal nedenlerle kürtaj yaptırma ihtiyaçlarını iki ayrı doktora onaylatmaları gerekiyordu. Kadınlar verdikleri mücadeleyle yasayı değiştirdi.
İSVİÇRE: EMEKLİLİK YAŞININ YÜKSELTİLMESİNE KARŞI BÜYÜK MÜCADELE
İsviçre’de federal hükümet, “kadınlarla erkekler arasında eşitliği sağlamak” için kadınların emeklilik yaşını 64’ten 65’e yükselten reform planını devreye soktu. Bu reforma karşı binlerce kişi sokağa çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
İSKOÇYA: TÜM KADINLARA ÜCRETSİZ REGL ÜRÜNLERİ
Kadınlara ücretsiz hijyenik ürünler sağlamak için 2018’de ülke çapında kampanya yürüten kadınlar, parlamentoda regl ürünlerinin ücretsiz temini için yasa çıkarılmasını sağladı. Bu yasayla artık eğitim mecralarında ve kamu binalarında tüm kadınlara ücretsiz ped temin edilecek.
SRİ LANKA: AÇLIK, KITLIK, HAKSIZLIK ‘HANEDANLIĞI’ YIKILSIN!
Yanlış ekonomi politikaları yüzünden yaşanan büyük enerji, gıda ve barınma sorunu ile karşı karşıya kalan Sri Lankalı kadınlar, ülkeyi yıllardır adeta hanedanlık gibi yöneten Rajapaksa ailesinin yönetimden elini çekmesi için günlerce sokakta protestolar yaptı. Sri Lankalı kadınlar “Halk Anayasası için yeni anayasa değişikliği” talebiyle yapılan eylemlerin de en önünde yer aldılar.
HİNDİSTAN: KÖYLÜ KADINLAR ‘AÇLIK YASALARINI’ PÜSKÜRTTÜ
Kasım 2020’den bu yana Hintli köylüler, aşırı sağ, otoriter Modi hükümetinin köylülerin topraklarını uluslararası tekellere peşkeş çekmek, kullandıkları suyu ve elektriği özelleştirmek için çıkarmak istediği yasalara karşı büyük bir mücadele yürütüyor. Yüzde 80’i kadın olan üretici köylüler, verdikleri mücadele ile Modi’nin köleleştirme yasalarını geri çekmesini sağladılar.
Fotoğraf: Evrensel arşivi
RUSYA: ‘BARIŞ SUÇUNU İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Rusya’nın, Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş, büyük acılarla geniş bir sahaya yayılmaya devam ediyor. Rusya’da kadınlar çok ağır yaptırımlara rağmen barış sözünü büyütüyor. Savaşa gitmek istemeyen erkekleri saklamak, barış yanlısı gösteriler yapmak, bu gösterilerde tutuklananlarla dayanışmaya kadar pek çok şey yapıyorlar.
İRAN: MAHSA AMİNİ MÜCADELE ŞİFRESİNE DÖNÜŞTÜ
14 Eylül’de İran’ın başkentinde Mahsa (Jina) Amini’nin ahlak polisi tarafından öldürülmesi kadınların öncülüğünde ülke çapında protestolara dönüştü. Kadınlar İran rejimine karşı “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “Diktatöre ölüm” sloganıyla yaklaşık 50 gündür sokaklarda.
Fotoğraf: Sarkhat
AFGANİSTAN: TALİBAN’A KARŞI ‘İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK’
Taliban Afganistan’ı yeniden işgal ederek kadınların tüm yaşam alanlarını ele geçirdi. Kadınların ufacık hakları bile topun ağzında. Şiddet, taciz, tecavüz, Taliban güçlerinin baskısı korkunç boyutlarda. Eğitim ve çalışma hakkının, kamusal alana çıkma hakkının gasbına karşı kadınlar Taliban’ın vahşi şiddetine göğüs gererek sokaklarda eylem yapmayı bırakmıyor. Taliban’a karşı “İş, ekmek, özgürlük” sloganıyla yürüyen kadınların mücadelesi yeraltı örgütlenmeleriyle sürüyor.
LÜBNAN: ‘ADALET, EKMEK VE ÖZGÜRLÜK’
2020’den bu yana yoksulluk ve yolsuzluğa karşı Lübnan’da kadınlar kitlesel olarak sokakta. Hükümetin ekonomik krize çözüm bulamamasına tepki olarak ülke çapında kadınların düzenlediği protestolar ekonomik taleplerin yanı sıra kadınlara ve LGBTİ’lere ve çocuk yaşta evliliğe yönelik ayrımcı ve eşitsiz yasaları da hedef alıyor. Lübnan’da kadınların “Devrimimiz bankalara karşı ve hükümet elbet bizden korkuyor” sloganı dikkat çekiyor.
Fotoğraf: Roozno
ROJAVA: ‘JİN, JİYAN, AZADİ’
Rojava’da IŞİD’e karşı mücadele ederek topraklarını geri kazanan halk, kadınların öncülüğünde sosyal, politik ve kültürel alanlarda da önemli kazanımlar elde etti. IŞİD’e karşı verilen mücadelede kadınların gösterdiği direnç, dünya kadınlarının barbarlığa karşı verdiği mücadelenin de sembolü olmuştu.
CEZAYİR: ‘AYRIMCI AİLE YASASINA KARŞI İSYAN!’
Cezayir’de kadınlar, 1984 yılında yürürlüğe giren ve şeriat hükümlerine dayanan “aile yasası”nı protesto etmek için sokaklara döküldü. Cezayirli kadınlar aile yasasının erkekler ve kadınlar arasındaki eşitsizliği derinleştirdiğini, kadınları küçük düşürdüğünü ve özgürlüklerini sınırlandırdığını söylüyor. Cezayir yasalarına göre eşinden boşanan çocuklu bir kadın tekrar evlendiği takdirde çocuğunun velayetini bir daha geri kazanamıyor.
ARJANTİN: KADINLAR KÜRTAJ HAKKINI KAZANDI
Arjantin kadınların uzun soluklu mücadelesinin ardından 2020’de kürtaj hakkının yasal hale getirildiği ilk Latin Amerika ülkesi olmuştu. Nüfusun çoğunluğunun Katolik olduğu ülkede bir hükümetin Katolik Kilisesi’nin itirazlarına rağmen ilk kez desteklediği kürtaj yasası, Senato’da da kabul edildi ve ülkedeki tüm kadınlar için ücretsiz hale getirildi. Bu, uzun soluklu ve kitlesel bir mücadelenin sonucunda elde edildi.
Fotoğraf: Protoplasma
ŞİLİ: EŞİTLİK, EŞİTLİK VE YİNE EŞİTLİK!
2019’da Şili’de kadınlar, Pinochet dönemi anayasasını geride bırakmak ve yeni bir anayasa talep etmek için sokaktaydı. Yapılan referandumda ezici bir çoğunluk oyu ile kadın ve erkeklerin eşit sayıda mecliste olmasına karar verilmişti. 2020’de başkent Santiago’da 1 milyondan fazla kadının katıldığı devasa 8 Mart mitingi “eşitlik” şarkılarıyla gerçekleşti. Son yıllarda Şili Latin Amerika’da “Yeşil Hareket”in kadın cinayetlerine karşı ve kürtajın yasallaştırılmasına karşı mücadelesinin önemli noktalarından biri oldu.
MEKSİKA: ‘SÖMÜRÜLMEK VE ÖLMEK KADERİMİZ DEĞİL’
Meksika’da kadınların mücadelesi sonucu Yüksek Mahkemenin kararına göre, kürtaj 2021 yılından itibaren bir suç sayılmıyor. Sağcı politikacılara ve muhafazakâr doktorlara rağmen, kürtaj ve kadınların kendi bedenleri üzerindeki hakları Meksika’nın 32 eyaletinde yavaş yavaş tanınmaya başlandı. Meksika ayrıca emek sömürüsünün korkunç boyutlarda olduğu, dünyada kadın cinayetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Meksikalı kadınlar “sömürülmek ve ölmek kaderimiz değil” diyor.
Fotoğraf: Unplash
POLONYA: ‘ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN’
Polonya, Malta ile birlikte tüm Avrupa’daki en kısıtlayıcı kürtaj düzenlemelerine sahip. Polonyalı kadın dayanışma ağları, hamileliğini sonlandırmak isteyen kadınlara kürtaj hapları sağladıkları için hapis cezalarıyla yargılanıyorlar. Kadınlar ise “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” sloganıyla hem kürtaj hakkı için mücadele ediyor hem de kürtaja erişmek isteyen kadınlara destek oluyorlar.
ALMANYA: ‘AYRIMCILIĞA KARŞI EŞİT HAKLAR, HEMEN ŞİMDİ!’
Almanya’da kadınlar kadın sığınma evlerinin kapasite ve bütçelerinin artırılmasını talep ediyor. Kadınlar bu çekincelerin derhal kaldırılmasını, geldikleri ülkelerde baskı ve şiddet gören mülteci/göçmen kadınların sınır dışı edilmesinin durdurulmasını, cinsel yönelime yönelik ayrımcılıkların iltica nedeni sayılmasını talep ediyor.
ABD: ‘BU BİR YAŞAM MÜCADELESİDİR’
ABD Yüksek Mahkemesindeki 9 yargıçtan 6’sının oyu ile 1973 tarihli kürtajın anayasal bir hak olmasına temel teşkil eden Roe v. Wade kararı, 24 Haziran’da iptal edildi. Roe v. Wade kararının iptaliyle kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı. Ülkede 50 yıldır yürürlükte olan Roe v. Wade kararının bozulması, adeta bir deprem etkisi yarattı. Öfkeleriyle sokakları inleten kadınlar, “Bu bir kadın isyanıdır, bu bir yaşam mücadelesidir” diyerek haftalarca meydanları terk etmedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.