‘Necla teyzenin yaşadıkları her yeri sarmış’
Kimliğimiz, mezhebimiz, dilimiz, savunduklarımız, cinsel yönelimlerimiz, kısacası her şey suç oldu bu ülkede…

Ankara'nın Altındağ ilçesi Gültepe Mahallesi'nde Necla Teyze olarak bilinen Ülker Güleryüz'ü, Bambam isimli köpeğinin belediye ekipleri tarafından götürülmesine engel olmaya çalışmasının görüntüleri sosyal medyada yayılınca tanımıştık. Bu görüntülerin ardından Necla Teyze’ye karşı hakaret ve tehdit içerikli mesajlar yayılmaya başlamış ve aynı gece Necla Teyze, gecekondusunda çıkan ya da çıkarılan yangında şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmişti. Peki, 82 yaşında yalnız ve yoksul bir kadının yanmasını dileyecek kadar insanların gözünü döndüren nefretin nedeni neydi? Sonrasında aynı hesaplardan bu korkunç olaydan duydukları mutluluğu yansıtan mesajlar geldi. Yeni “öteki”, “beka düşmanı”, “ite taparlar”, “mama lobisi”, “it perestler” cezalarını çektiler! Bir lokma ekmeğini, 11 kedi ve 3 köpekle paylaşan, onları yalnız dünyasında can yoldaşı bilen Necla Teyze, örgütlü kötülüğün başlattığı “cadı avının” kurbanı olmuştu.

DÜŞMANSIZ YAŞAYAMAYAN BU SİSTEMİN YENİ 'ÖTEKİLERİ'

Yakın zamanda HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Biz köpek perestleri sevmiyoruz.” demişti. Bazı canlıların yaşam hakkının daha değersiz görüldüğü, insanın en değerli varlık olduğu inancının sözcüsü olmuştu. Düşmansız yaşayamayan bu sistemin yeni “düşmanı”, yeni “ötekisi” bir kez daha ilan edildi. Toplumun bir konuda daha kutuplaşması elbette bazı çevrelerin işine gelmiştir. Bu kutuplaşmanın katliam yasasının ardından daha da arttığı bir gerçek ancak üzerinde düşünülmesi gereken bir konu da Necla Teyze’nin yalnız, yoksul bir kadın olmasının onu zalimlerin gözünde kolay lokma yapmış olmasıdır. Yalnız yaşayan bir kadın her zaman tehlike olarak görülmemiş midir? Kadın cinayetlerinin hepsinde kadını güçsüz, kolay bir kurban olarak gören zihniyet, devletin cezasızlık politikasından beslenmemiş midir? Hayvansever olmak, hayvan beslemek meselesini büyük tehlike olarak görenlerin, aile kurmayı tercih etmeyen, yalnız yaşayabilen, bir hayvanı kendine can yoldaşı yapan kadınlara da düşmanlığı olduğu çıkarımını yapmak yanlış olmaz maalesef.

NECLA TEYZE İÇİN DE SOKAK HAYVANLARI İÇİN DE MÜCADELEYE DEVAM

Devlet kutsaldır, aile kutsaldır, insan hayatı kutsaldır diye süregiden listede “yalnız kadın” nereye düşer ya da “sokak hayvanı” nereye düşer? Yaşam hakkı elbette kutsaldır ama bazı yaşamlar daha mı kutsaldır? Yeni düşmanları, yeni ötekileri haline getirdikleri bir hayvanseveri öldürmek, o öldürdükleri yalnız bir kadın olmasaydı bu kadar kolay olur muydu? Bu ülkede kadın olmakla ilgili zorluk yaşamayan kadın yoktur. Onlardan biri olan Tezer Özlü, “Burası bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi” demişti vaktiyle. Kimliğimiz, mezhebimiz, dilimiz, savunduklarımız, cinsel yönelimlerimiz, kısacası her şey suç oldu bu ülkede. Hayvan sevgisini de çok göreceklerdi elbette. Ama buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz! Necla Teyze ve bütün kadınlar için sokak hayvanları adına mücadeleye omuz veriyoruz.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Hayvan katliamına izin vermeyeceğiz!

‘Bizler ölümü değil onurlu bir yaşamı savunuyoruz. Katliama izin vermeyeceğiz. İnsana, hayvana takıl...

‘Bu ülkede kadın, hayvan, çocuk, yeşil olmayacaksı...

Çankaya’da dört kadın, sokak hayvanlarına bakmak için dişini tırnağına takmış mücadele ediyor. Çevre...

GÜNÜN ÇAĞRISI: Kadın, çocuk, doğa ve hayvan katlia...

Kazdağları’ndaki doğa katliamına karşı direnen kadınlar katledilen Emine Bulut ve tüm kadın cinayetl...