Kalk kız kardeşim, oturmaya mı geldik?
Tek adam yönetimi haklarımızı bazen usul usul bazen bağıra çağıra elimizden çalarken mücadele rotamıza notalar ekleyip yolumuza devam edelim. Haydi bir şarkı da senden!
Bu yazıyı okurken bu çalma listesini dinlemeni öneriyoruz: DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Bindik Bir Alamete- Cem Karaca

Geçtiğimiz haziran ayı asgari ücret zammı ile birlikte daha rakamlar cebimize yansımadan, barınmaya ve temel tüketim malzemelerine dur durak bilmeden yapılan zamlar bizlere “Bindik bir alamete gideyoz kıyamete” dedirtti. Asgari ücretlisinden kayıt dışı çalışanına, memurundan emeklisine kadar yeni belirlenen ücret zamlarının kaymağını yiyemeyeceğimizi anlayınca “bu döngü kısır döngü” diyerek kendimizi ek zam tartışmalarının ortasında bulduk. Biz kuruşun hesabını yaparken Türkiye Yüzyılını inşa etmeye çalışanlar da ülkenin istihdam ve büyüme hedeflerinde en ufak bir geriye gidiş olmadığını iddia etti. Peki, “dönüyom dönemiyom sonunda bir çıkış yok” diyerek bizi yönetenlerin şarkıyı istedikleri yerde bitirmelerine müsaade mi edeceğiz? Her ne kadar bizi kıyamete sürükleyenler olsa da üreten biziz ve bu şarkı en başından beri bizim!

Hep Yek- Özlem Tekin

Ülkede yaşayan kadınlar olarak geceden sürdüğümüz ojelerle sabaha “gün benim günüm” diyerek başlamayı ne çok isterdik. Ama Türkiye’nin bu yüzyılında yaşamak mücadele etmek demek. “Hürriyet, bu zor biraz” farkındayız elbet! Bu topraklarda tek adam zihniyetinin yüzyılına karşı yediğimizin içtiğimizin, giydiğimizin mücadelesini veriyoruz. Peki, “bitsin bittiyse, kalmam seninle” diyerek mücadeleden kaçalım mı yoksa kız kardeşlerimizle kol kola girip barikatlara yürümeye devam mı edelim? Elbette ikincisi, çünkü biz eşitliğe dayalı bir sistemde hayat sürmek istiyoruz ve biliyoruz ki kız kardeşlerimizin birliğinden gelen “koca dünya yanımızda!”

Ben Şarkımı Söylerken- Şebnem Ferah

Kız çocukları şu haftalarda lise ya da üniversite eğitimine devam etmek için tercih listeleri hazırlarken devletlilerimiz de karma eğitim tartışmaları yürütüyor. Gerekçesi de karma eğitim nedeniyle kız çocuklarını okullardan uzaklaştıran ebeveynlerin olması. İktidarın “istediği kadar yalan söyleyerek” karma eğitimi bir tercih meselesi haline getirmesini ve eğitimi niteliksizleştirmesini öylece izlemeyeceğiz. Çünkü cinsiyet eşitliğinin okul çağlarından itibaren öğretilmesi için karma eğitim şarttır. Temel eğitim taleplerimiz olan laik, bilimsel, parasız ve ana dilinde eğitim için haykırmaya devam ederken sesimizi “isterlerse kısıp” bizi “yok saymalarına” izin vermeyeceğiz!

Hovarda- Emel Müftüoğlu

Vatandaşının daha özgür koşullarda yaşama hakkını değil de baskı ve zor yoluyla egemenlerin istediği gibi yaşamasını garanti altına almaya çalışan bir ülke yönetimi hayal edelim. Hayal etmemize gerek yok çünkü bu ülkede bize özgür ve eşit bir yaşam yerine “hüküm giymiş hayaller” reva görülüyor. Bunu yaparken de toplumun çekirdek birimi ailenin korunması gerekçe gösteriliyor. LGBTİ’lerin yaşam hakkını gasbeden bu zihniyet bizden, kurduğu “tuzaklara sarılmamızı” bekleyemez. Cinsel yönelim nedeniyle dışlandığımız bir sistemi kabul etmiyoruz çünkü “aşk boyun eğmez”.

Oh Oh- Sezen Aksu

İktidar 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden zaferle çıktığını iddia edip kendine oy verenleri yüceltmeye devam ederken oy verenle vermeyen arasındaki kutuplaşmayı da körüklüyor. İki kutup da dönüp ceplerine baktığında bir taraf kendine alternatif yöneten bulamadığını düşünürken diğer taraf “oh, oh, şuyundan da” nakaratını tekrarlıyor. Aslan payının sahibi payını daha da büyütürken, emekçiler için “dibe vururken her şey ta dibe”, birbirimizin gırtlağına çökme değil koluna sarılma vaktidir. Bu karanlıktan birimizin diğerini “oh, oh” diyerek çıkamayız “doğudan batıdan kopmadan” beraberce mücadele ederek çıkabiliriz.

Bu da Geçecek- Göksel

Geçtiğimiz günlerde Emine Erdoğan Körfez Turu kapsamında Abu Dabi’de Kadınlar Genel Birliğini ziyaret edip kadınların toplumdaki öncü rolünün güçlendirilmesine vurgu yapmıştı. Bu vurguyu yaparken Türkiye’de yaşayan kadınların kamusal alandaki varlığına Erdoğan iktidarı boyunca nasıl ket vurulduğunu da biliyordu. Türkiye’de bugün kadın işsizliği yüzde 12,7 iken son beş yılda kadın istihdamı yalnızca 1,9 puan arttı. 10 kadın işçiden 1’i sendikalıyken kadın istihdamının yüzde 32,5’i kayıt dışı ve 3,3 milyon kadının sosyal güvencesi yok. Bu rakamlar “neşemizi çalsa” da “biz buradayız” ve bizi ucuz iş gücü olarak görenlerin, sigortasız ve güvencesiz çalışmaya mecbur eden patronların ve onların savunucusu iktidarın “düşmüyoruz yakasından!”, “Bu da geçecek biliyoruz” hak ettiğimiz güvenceli işi ve insanca yaşamı yine sınıf kardeşlerimizle söke söke alacağız.

Günlerdir toplu iş sözleşmesi için Gebze'de Corning işçileri kavurucu sıcağın altında grevdeler. Grevdeki kadın işçiler Ekmek ve Gül'e yazdı.
Kız Kardeşlik Köprüsü kampanyası sürecine dahil olan kadınlarla bir arada olabilmenin aracı olur düşüncesiyle bir dernek kurmaya karar veren Hatay Antakya'dan mektubumuz var! Defne Kadın Derneği kuruluyor...
İlgili haberler
GÜNÜN ŞARKISI: Riff Cohen’den J’aime

Madem dans günü, bu şarkı size gelsin. Tam danslık. Hadi bakalım döküyoruz kurtlarımızı...

Corning işçisi, direnişin simgesi…

Günlerdir toplu iş sözleşmesi için Gebze'de Corning işçileri kavurucu sıcağın altında grevdeler. Gre...

Sahip çıkmamız gereken bir gelecek var!

Tehlikenin sorumluları, yaratmış oldukları şiddet ortamını kullanarak yine kadınlara saldırıyorlar.