Okul zili bu ay çalıyor. Ama nasıl çalıyor? Bin bir zorluğun, masrafın, çocukların geleceğinin karartmak isteyenlerin habercisi olarak çalıyor. Kulaklarımızı çınlatırcasına çalıyor. Geçtiğimiz yılın yine eylül dergimizden tüm Türkiye’deki kadınlara, sendikalara, eğitimcilere, meslek örgütlerine bir çağrı yapmıştık. Çocuklar boş beslenme çantalarıyla okula gitmek zorunda kalmasın, açlıktan bayılmasın, bir kuşağın gelişimi yoklukla riske atılmasın diye “Her Okulda Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek Her Çocuğun Hakkı” demiş ve herkesi bu sözü büyütmeye çağırmıştık. Bu çağrı hızla sahiplenildi, pek çok şehirde kadın dernekleri, sendikalar, veli dernekleri, öğretmenler, kadınlar bu talep için belediyelerin, Bakanlıkların kapılarını aşındırdılar, basın açıklamaları yaptı, çevrelerindeki herkesi bu sürece dahil etmek için seferber oldu. Belediyeler sorumluluk almak zorunda hissetti ve bazı belediyeler pilot okullara ücretsiz okul yemeği sağlamaya başladı. “Bu yetmez”, beslenme bir sosyal yardım değil her çocuğun hakkıdır diyerek yüz binlerce imza toplandı. 2023 bütçesi belirlenirken çocukların beslenmesine bütçe ayrılması için çağrılar yapıldı. Bu çağrılar nasıl yanıt aldı? “Algı yapılıyor, açlıktan bayılan çocuk yok” dendi iktidar temsilcileri tarafından. Ama kampanya sahiplenildi, sesi büyüdükçe büyüdü ve Milli Eğitim Bakanlığını harekete geçmeye zorladı. Kampanyamız bir kazanım elde etti! Yan yana gelip vazgeçmediğimizde kazanabileceğimizin bir işareti oldu. Okul öncesi eğitime ücretsiz yemek verilmeye başlandı. Yetmez tabii ki! Eğitimin her kademesinde her çocuğun hakkı bu. Ama elbette talebimizin “sağlıklı” kısmını da atlamadan sürdüreceğiz mücadelemizi. Çağrımızı yineliyoruz, Okullarda Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek Her Çocuğun Hakkı!

***

Dergimizin bu sayısı da çocukların, kadınların etrafına sarılmaya çalışan kara bulutları nasıl dağıtacağımızı, bu kara bulutların ne amaçla etrafımıza sarıldığını tartışıyoruz. İyi okumalar…

Görsel: Freepik