Koronavirüs salgını sürecinde sağlık çalışanlarını takdir etmemiz gerekir ama unutulan işçilerimiz var: Hastanelerde çalışan temizlik ve yemekhane işçileri.
Ben bir hastanede çalışan işçi olarak çok üzgünüm, hiçbir şekilde düşünülmüyoruz. Devlet hastanesinde kronik hastalığı olan bir garsonum, yani hastanenin yemekhanesinde çalışıyorum. Biz taşeron işçiler savunmasız ve tedbirsiz çalışmak zorunda kalıyoruz. Aynı zamanda kronik hasta olmama rağmen hiçbir hakkımız yok, çalışmak zorundayız!
İdari izin hakkımız yok, istirahat raporu almak zorunda kalıyorum. Bu durumda da maaşım kesiliyor. Yetkililere soruyorum: Bu koşulda ne yapabiliriz? Bizim neden hiçbir hakkımız yok?
İşverenin vicdanına bırakılıyoruz. “Çalışırsan çalış, çalışmazsan kapı orada” deniliyor. Hiçbir şekilde önlemimiz yok ama hastanın bire bir yemeğini biz veriyoruz. Doğrudan temas halindeyiz. Her gün yüzlerce hastaya yemek veriyoruz. İşimiz zaten yoğun, haklarımız kısıtlı, ücretlerimiz düşük ve bu da yetmedi dünyayı tehdit eden bir virüse karşı önlemsiz, tedbirsiz çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Yetkililer işçilere karşı da bir çözüm bulmalı. Hastane biz taşeron işçilere maske ve dezenfektan bile vermiyor. Korunmasız bir durumdayız, gerisini siz düşünün. Koruyun artık nasıl koruyacaksanız kendinizi!
İlgili haberler
Salgın bahane edilerek işten atıldı: Sadaka değil...
Bir yemek şirketinde çalışan 57 yaşındaki işçi kadın, salgın bahane edilerek işten atıldı.
Tek başına çocuğuna bakmak zorunda olan kadınlar n...
Salgın bahanesiyle işten atılan Jinda: ‘Çocuğuma yarın ne yedireceğim ya da bu banka borcunu nasıl ö...
İşçiler hayatta kalabilme derdinde, patronlar şov...
Metal fabrikasından koronavirüs notları: Sabahın köründe servis bekleyen yine biz işçiler oluyoruz....
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.