GÜZELTEPE MAHALLE PAZARINDAN KADINLAR: Çocuklarımıza iş istiyoruz!
İstanbul’un Eyüp ilçesi Güzeltepe mahalle pazarında kadınlar isyan ediyor: ‘Fiyatlar çok pahalı; geçinemiyoruz; pahalılık daha kötü olacak; oy isteyenlere oy yok; gençlere iş istiyoruz...’

Pazar fiyatları her geçen gün daha da yükseliyor. En ucuza aldığımız maydonozun bağı bile daha küçülürken fiyatlar resmen uçuyor. Vatandaş etin yanına yaklaşamazken şimdi sebzenin de yanına yaklaşamaz oldu. İktidar, ekonomik sorunlarla kadınların sesini kıstığını zannetse de sokakta pazarda dokunabildiğimiz tüm kadınlar geçinemiyor olmaktan çok rahatsız.

İstanbul’un Eyüp ilçesi Güzeltepe Mahahallesi cumartesi pazarından röportaj yaptığımız kadınlar seslerini tek tek çıkarttıklarını söylüyor, ama birlikte ve daha güçlü ses çıkarabilmenin yollarını arıyorlar.
Pazarda ilk konuştuğumuz Fatma oluyor. “Eskiden 50 lira ile pazara gidince ihtiyaçlarımız karşılayabiliyorduk. Şimdi iki kilo sebze alınca 50 lira bitiyor. Seçimden sonra ekonominin düzeleceğini düşünmüyorum. Her şey çok pahalı. Ispanak alacaktım vazgeçtim. 4 yaşında bir kızım var en çok onun için sebze ve et almak istiyorum ama hiçbirini yediğimiz yok. Sebze, et, tavuk, balık... Hiçbirini yiyemiyoruz. En çok yediğimiz gene makarna” diye anlatıyor Fatma yaşadığı sıkışmışlığı.

‘BİZİ BU HALE GETİRENLERE OY MOY YOK!’
Kıymet ise emekli. Emekli maaaşıyla geçinmeye çalıştıklarını söylüyor: “Eve en çok kahvaltılık alıyoruz, ama ona da yetişemiyoruz. Yeşillik almıyoruz, köyden kışlık erzak getiriyoruz onunla kışı geçirmeye çalışıyoruz. ‘Seçimden sonra her şey daha güzel olacak’ diyorlar ama hiçbir şey güzel olmayacak her şey daha kötüye gidiyor”.

Eşinin 1500 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Cennet’te dertli: “Kaşıkla verdiklerini kepçe ile bizden alıyorlar. Biz nasıl yapacağız? ‘Şunlara şu kadar yapıyoruz’ diye bas bas bağırıyorlar. Ama biz o zamları göremiyoruz. Yaptıkları zam elektrik, su, doğalgaz, sebze, et zammı. Başka zam yok. Bir de kendilerine zam yapıyorlar. İki mislisini bizden geri alıyorlar. Bir soğan patates 5, 6 lira olursa nasıl geçineceğiz. Maydonoz 3 lira ama 4 tel yok. Karnabahar, pırasa alıyorum onu da bir hafta birini diğer hafta birini.”

Siyasilerin “Oy ver” diye bağırdıklarını dile getiren Cennet devam ediyor: “Bizi bu hale getirenlere oy moy yok. Seçimden sonra ‘Her şey düzelecek’ diyerek bizleri kandırmaya çalışıyorlar. Tutturmuşlar ‘Bir mermi ne kadar?’, askerimiz o mermilerle vatanı koruyormuş. Askerimiz kimden koruyor bizi. Sebze meyve fiyatlarına almış başını gidiyor, ‘Vatan elden gitmesin’ diyor. Sanki mermi ile yemek pişireceğiz. Kimseye düşmanlık yapmasın da mermi almasın ozaman.”

ÇOCUKLARIMIZ EVDE OTURUYOR
“Yeşilliği alsak meyveyi alamıyoruz, meyveyi alsak yeşilliği alamıyoruz” diyen Melek de bütün pazarı dolaşıp ancak bir poşet alabildiğini söylüyor. “Fiyatlar düşse de hiçbir beklentim yok. Tanzim çadırlarıyla da devam etmez. 20, 30 lirayla alışveriş yaparken 100 lira ile pazara geliyoruz. Eşim çalışıyor sadece, ben çalışamıyorum rahatsızım. Oğlum askerden geldi, iş bulamıyor. Gençler için çok kaygılıyım kötü şeylere bulaşacaklar diye. Kimse sesini çıkaramıyor, çıkaranı içeri atıyorlar. Kimse sesimizi duymuyor ya da duyuyorlar duymamazlıktan geliyorlar. Biz gelecek istiyoruz, çocuklarımıza iş istiyoruz. Üniversite bitiren gençler iş bulamıyor” diye anlatıyor yaşamının zorluklarını.

Emine’de “Çocuğuma iş yok. Hükümet çocuklarımızın geleceklerini mahvetti. Üniversiteye kadar okut, bitirince ev oturuyolar” diye Melek’e destek çıkıyor.

SEÇİMDEN SONRA NE OLACAK
Tanzim satış noktalarına da tepki gösteren Cennet, insanların eskiden gaz kuyruğu, ekmek kuyruğunda bekletildiği gibi bugün de bu kuyruklarda bekletildiğini ifade ediyor: “Koalisyon dönemini eleştiren cumhurbaşkanı bize neden aynı şeyleri yaşatıyor peki. Kuyruklarda saatlerce ihtiyacı olan insanlar bekliyor. Seçimden sonra ne yapacak bu insanlar?”
Ayşe ise “75 yaşındayım bu kadar kötü bir dönem görmedim” diyor. “Bizim maaşımız yetmiyor. Önümüzde 20 gün var ben 50 lira pazarda harcadım sadece iki poşet alabildim. Fakirleri hiç düşünmüyorlar. Babamdan emekli parası alıyorum onunla geçinmeye çalışıyorum. 3 çocuğum da kirada, köyden gelenler sayesinde doyuyoruz. Tarımı da bitirdiler” diyen Ayşe, insanları kendilerine muhtaç ettiklerinden yakınıyor.

İlgili haberler
Nasıl bir seçime gidiyoruz?

Rantçı, rüşvetçi, yolsuzluğa batmış, taşeroncu, işletmeci, tekellerin hizmetindeki belediyecilik değ...

Seçeneğimiz; birlik ve mücadele

Ev toplantılarından birisini de Derince’nin Esentepe mahallesinde gerçekleştirdik. Bağımsız aday Rey...

VAN’DA KADINLARIN GÜNDEMİ: İrade gaspı ve geçim de...

Ulusal mücadelesi on yılları aşmış Kürt halkı ise bir yandan iradesi kayyumlarla yok sayılmışken diğ...