Yaz sıcaklarının artmasıyla bütün kış yoğun mesai yapan emekçiler tatile gitmek için plan yapıyorlar. Kimisi memleketine gidiyor; kimisi de deniz tatili yapmak için yer bakıyor. Özellikle Akdeniz ve Ege’de tarihi zenginlikler, doğanın bize sunduğu plajlar gibi çokça seçenek var. Ancak son yıllarda yerli turistler için tatil yapmanın maliyeti ciddi oranda arttı. Konaklama, yeme içme, ulaşım, eğlence fiyatları o kadar yüksek ki insanlar normalde tercih etmeyecekleri çadır tatillerini ya da eş dost yazlıklarını tercih etmek durumda kaldılar.

Yaz tatili için en popüler olan Bodrum, Çeşme, Antalya gibi yerlerde kişi başı konaklama ortalama bin 500 ile 5 bin lira civarında. Restoranlarda bir öğün yemek 400 lira ile bin lira arasında. Plajlardaki akıl almaz yemek fiyatlarını saymıyorum. Antik kentleri gezmek; tekne turu, su sporları yapmak istersek maliyet giderek artıyor. Plajların giriş ücreti şezlong ve şemsiye de ortalama bin lirayı buluyor. 4 kişilik bir ailenin bir haftalık tatili en az yüz bin liraya denk geliyor. Bu, aile bireylerinin her biri çalışsa da asgari ücretli için bir aylık kazançlarından fazlasını bir haftada harcamak demek.

Yılda bir kez rahat rahat tatil yapılamaz hale geldi. Yapabilen de hesaplayarak minimum düzeyde bir tatil geçiriyor. Sezonluk çalışan işletmeler, esnaflar da mutsuz, geçmiş yıllardaki kazancını sağlayamıyorlar. Yerli turiste eskisi kadar değer vermiyorlar ya da müşteri seçmeye başlıyorlar. Ayrıca maliyetlerin artması kaliteyi de düşürüyor.

Benim gibi tüm bu sorunları değerlendirip çadırda kalmaya karar verirseniz kendi yemeğimizi pişirip, halk plajında keyifli keyifli yüzüp, uygun bir büfede tostla kahvaltı yapabilirsiniz. Daha sonra müze kartınızla antik kentleri, doğal alanları gezip bolca fotoğraf çekebilirsiniz. Akşam üstü butik bir restoranda yemeğinizi yiyip, telefonları şarj edip çadır alanına döndükten sonra ukulelenizle şarkı söyleyip sohbet edebilirsiniz. Kendi eğlencenizi de yaratabilirsiniz.

Gündüz güneşten de korunmak gerekiyor. Ancak güneşten korunmak bile oldukça maliyetli. Güneş kremleri bizi güneşin zararlı ışınlarından koruyarak cilt kanserine yakalanma riskimizi önemli ölçüde düşürüyor ancak her şey o kadar pahalı ki güneş kremi bile lüks kalıyor. 500, 600 liraları bulan güneş kremleri sağlık açısından kullanılması gereken ürünler olup halk sağlığı için ücretsiz sağlanması gerekirken inanılmaz fiyatlara ulaşmış durumda.

Sonuç olarak bir hafta ailemiz, sevdiklerimizle tatil yapmak hatta güneş kremi kullanmak bile lüks oldu. Güneş hiç bu kadar cep yakmamıştı.

Görsel: Canva Pro Kolaj